Liman-İş, Galataport ihalesinin ve projesinin bîr dizi usulsüzlüğü içinde barındırdığını belirterek, ihalede kanuna karşı hileli yollara başvurulduğuna dikkat çekti.
Liman-İş Genel Başkam Raif Kılıç, sendika avukatı Metin Bayyar birlikte, Galataport ihalesinin iptali istemiyle hazırladıkları dava dilekçesini dün Danıştay'a verdi.
Kılıç yaptığı açıklamada, Galataport ihalesinin 4046 sayılı Özelleştirme Kanunu'na aykırı olduğunu belirterek, Galataport'un yabancılara peşkeş çekildiğini söyledi.
Kılıç,Galataport ihalesinin Yap-İşlet-Devret yasasına göre yapılamayacağını savunarak şunları söyledi:
"Yap-İşlet-Devret yöntemi yeni bir liman yapımı gibi konularda kullanılan bir yöntemdir. Ne var ki bu projede bir liman yapımından söz edilemez, sadece var olan limanın tadilat ve tamiratı söz konusudur. Dolayısıyla; Turizm yatırımları yap-işlet-devret kapsamında değildir Galataport'ta liman yapımı değil, limanın işletme hakkı vardır ve dolayısıyla liman İşletmesi yap-işlet-devret yöntemine girmez. Mevzuata göre yap-işlet-devret modelini ancak KİT niteliğindeki kuruluşlar uygulayabilirler."
Kılıç, ayrıca, ilan ve şartnamede 49 yıl olarak öngörülmesine rağmen, işletme hakkının 149 yıllığına devredildiği savundu.
Liman-İş, Danıştay'dan ihalenin iptali ve yürütmenin durdurulmasını istediği dilekçede şu ifadeler yer alıyor:
"Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, İhaleyi onaylamış ve Yüksek Planlama Kurulu'na sunmuştur. Yap-işlet-devret kapsamında olmamasına karşın İhalenin onayı için, 3996 Sayılı Yasa'daki sürecin izlenmesi sürdürülmektedir. Sürecin tamamlanması, sözleşmenin imzalanmasını ve peşinden yer teslimini getirecek, bir imtiyaz sözleşmesi gerektiren limanın işletme devri, imtiyaz sözleşmesi olmadan devredilecek ve alıcı limanı işletmeye başlayacaktır. Türkiye için telafisi mümkün olmayan zararlar yaratacak bu işlemin, bu nedenle yürütmesinin durdurulması talep edilmektedir." (KÖ)