“Sanık istedi diye Diyarbakır’dan İzmir’e nakledilen, sanığın ayağına kadar getirilen davaya bile sanık yine katılmadı.”
Lice katliamında yakınlarını kaybeden ve katliamda zarar görenlerin kurduğu Lice Adalet Arıyor Platformu, davadaki adaletsizlikleri bu sözlerle protesto etti.
Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 22 Ekim 1993’te 15 sivilin, bir askerin ve dönemin Jandarma Bölge Komutanı Bahtiyar Aydın’ın öldürülmesiyle sonuçlanan katliamında yargılandığı Lice Davasının 9. duruşması bugün İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Bugünkü duruşmada bir tanık Ses ve Görüntü Sistemi (SEGBİS) ile ifade verdi, müdahil avukatların, sanık Eşref Hatipoğlu’nun tutuklanması da dahil tüm talepleri yine reddedildi.
“Yargılama, hakikate ulaşmaktan uzak”
Lice Adalet Arıyor Platformu, sanığın davaya katılmaması ve dava nakli gibi hukuksuzluklarla ilgili duruşma öncesi yaptıkları açıklamada, “yargılamanın hakikate ulaşmaktan çok uzak olduğunu” ifade etti:
“Burada asıl yargılanan sanık değil bizzat mağdurlardır. Mağdurların ve öldürülen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin talebi, hakikate ulaşılması ve faillerin bulunması.”
“Kolluk güçlerinin ifadelerinin mahkeme huzurunda alınması talebi ve en çok da Tahir Elçi’nin isteği olan ‘adalet, hakikat, yüzleşme’ talepleri hep reddedildi.”
“Bir örgüt üyesi görmedim”
Olayda hayatını kaybeden Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın vurulma anında yanında bulunan Binbaşı İhsan Batı tanıklık yaptı.
Lice Adalet Arıyor Platformu’nun aktardığına göre, Batı şunları söyledi:
“Bahtiyar Aydın ile birlikte sabah saatlerinde Lice’ye indik. Aydın’la İlçe Jandarma Komando Bölüğünde operasyonu takip ediyorduk. Biz helikopterle indiğimizde herhangi bir çatışma yoktu. Daha sonra olaylar başladı.
“Çatışma ne kadar sürdü bilemiyorum. Ben yaralı Aydın’ı alıp Diyarbakır’a döndüm. Bir örgüt üyesi görmedim.”
Batı, sanık Hatipoğlu’nun da “bölüğün içinde emir komutayı kontrol ettiğini” söyledi.
Tanık Binbaşı hiçbir şey “hatırlamadı”
Batı, daha önce bir operasyon planı olup olmadığı, operasyona kimlerin katıldığı gibi sorulara “Hatırlamıyorum” diye yanıt verdi.
Ayrıca, müdahil avukatların şu sorularına da “Hatırlamıyorum” yanıtını verdi:
“Helikopter içindeyken hava kuvvetlerine koordinat gönderildi mi?
“Doğrudan Lice’ye giderken bir yere uğradınız mı?
“Ne kadar sürede Lice’ye ulaştınız?
“Sanık daha önce operasyon toplantısı yaptığınızı söylüyor…
“Lice’nin yerle bir edildiği, çalışma arkadaşınız Bahtiyar Aydın’ın öldürüldüğü planı mı hatırlamıyorsunuz?”
Baro Başkanı Özmen: 17 kişi ölmüş, davada tutuklu yok
Diyarbakır Barosu Başkanı Ahmet Özmen de söz alarak mahkeme taleplerini iletti:
“Buradaki amaç geçmişle yüzleşme. JİTEM denen yapı, kabul edilmiş bir yapılanma. Yüzleşme davaları aslında bir bütündür ve failler aynıdır.
“Yüzleşme davalarında şu ana kadar hiçbir olay yaşanmamış olmasına rağmen tümü ‘güvenlik gerekçesiyle’ başka illere nakledildi. Adalet arayan mağdurlar nakillerle daha da mağdur edildi. Bugün Lice davasına mağdurların katılmamasının nedenlerinden biri nakildir.
“17 insan ölmüş ama davada tutuklu yok. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir yargılama olmaz. Bugün Facebook paylaşımlarından 15 bin kişi yargılanıyor, yüzlercesi tutuklu. 17 insanın katledildiği Lice davasında sanıklar tutuklu değil.
“Talebimiz net. Sanık Hatipoğlu’nun derhal tutuklanmasını talep ediyoruz.
“Olayı her boyutuyla incelemek ve öğrenmek için heyetle birlikte keşif yapılmasını talep ediyoruz. Keşif bizi netleştirecektir. Mahkeme salonunda yönleri tarif etmek doğru değil.”
“Tankla okula atış yapıldığını gözlerimle gördüm”
Avukat Özmen ayrıca, dönemim OHAL Valisi Ünal Erkan, PKK hükümlüsü Şemdin Sakık, Hasan Kundakçı, eski Genelkurmay Başkanları Yaşar Büyükanıt ile İlker Başbuğ’un tanık olarak dinlenmesini talep etti.
Avukat Yunus Muratakan da söz aldı, “Ben bu olayın mağduruyum, tanığıyım, bire bir yasadım. Taburdan tankla okula atış yapıldığını gözlerimle gördüm. Geçmişin hesabı sorulmadığı için bugün Sur, Cizre ve onlarca şehir nasıl olduğunu bilmediğimiz bir şekilde yok edildi” dedi.
Mahkeme: Tüm taleplerin reddine…
Bugün ifade verecek olan tanık M. Emin Özkan ile “ağır hasta olduğu için” SEGBİS ile iletişim kurulamadı. Mahkeme, duruşmada dinlenmesi yerine talimatla ifade vermesine karar verdi.
Mahkeme mağdur avukatlarının tüm taleplerini de önceki duruşmalarda olduğu gibi reddetti.
Bir sonraki duruşma 12 Ekim 2017 saat 14:00’da.
Ne olmuştu? |
Diyarbakır'ın Lice ilçesinde 22 Ekim 1993'te 16 kişi öldürüldü, çok sayıda ev ve işyeri yakıldı. Yüzlerce kişi göçe zorlandı. Öldürülenler arasında Tuğgeneral Bahtiyar Aydın da vardı. Katliamla ilgili iddianame zamanaşımına bir gün kala kabul edildi, yargılama 21 yıl sonra, 16 Ocak'ta başladı. İddianameye göre saldırıyı, o dönem yetkililerin açıkladığının tersine, PKK yapmadı. Olayın failleri olarak belirlenen, dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Eşref Hatipoğlu ile Üsteğmen Tünay Yanardağ hakkında "Taammüden öldürme", "Halkı isyana ve birbirini öldürmeye teşvik", "Cürüm işlemek üzere teşekkül oluşturma" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 24 yıla kadar hapis cezası istendi. Sanıklar tutuksuz yargılanıyor. Dava Diyarbakır'dan Eskişehir'e, oradan tekrar Diyarbakır'a gönderildi, burada Terörle Mücadele Kanunu 10. maddeyle yetkili ağır ceza mahkemesi olmadığından dava İzmir'e taşındı. 13 Haziran 2014'te dava durduruldu. İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi, özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasının ardından, sanıkların yargılanmasının izne tabi olduğunu öne sürerek yargılamayı durdurmuş ve izin gerektiğine hükmetmişti. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) kanunu uyarınca bir ildeki en yüksek kolluk amiri hakim-savcıların hükümlerine tabi. Mahkeme, davanın sanıklarından, dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Eşref Hatipoğlu için de bu genelge uyarınca izin alınması gerektiğine karar verdi ve HSYK'nın 17 numaralı genelgesiyle davayı durdurdu. HSYK 3. Dairesi ise 29 Ocak 2015'te verdiği kararla avukatları haklı buldu ve davanın durdurulma kararını bozdu, davanın İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesinde devam etmesine karar verdi. Sanıklardan Tünay Yanardağ Ağustos 2015'te hayatını kaybetti. Davanın tek sanığı Hatipoğlu kaldı. Ancak mağdur avukatları Yanardağ'ın ölümüne inanmadıklarını söylüyor ve mahkemeden araştırma talep ediyor. |
(AS)
* Fotoğraf: Lice Adalet Arıyor Platformu / Twitter