Haberin İngilizcesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun, eski bir istihbaratçının Lice katliamına dair itiraflarını Meclis’e taşıdı.
TIKLAYIN - “Sorumlular Tespit Edilemedi Ama Asker Yapmadı”
TIKLAYIN - “O Korkuyu Hiç Unutmadım”
Tosun’un önergesinde, katliamda öldürülenlerden, dönemin Jandarma Bölge Komutanı Bahtiyar Aydın’ın JİTEM tarafından öldürüldüğüne dair itiraf yer aldı.
“İlker Başbuğ da sanıktı” iddiası
Soru önergesinde şu bilgilere yer verildi:
“Eski bir istihbaratçı, Lice Davasına ilişkin hazırlanan ilk dosyada sanık olarak Diyarbakır Kolordu Komutanı Hasan Iğsız ve yardımcısı İlker Başbuğ’un adının olduğunu iddia etti.
“Beyanlarına göre; Bahtiyar Aydın, Diyarbakır Lice Asayiş Bölük Komutanlığı binasında kanas tipi silahla tek kurşunla JİTEM tarafından öldürülmüş, suikast silahı yakılmış ve ilçeye giriş-çıkışlar engellenerek mermi ile diğer deliller yok edilmiştir. Bahtiyar Aydın suikastının İlker Başbuğ ile bağlantılı olduğu iddia edilmiştir.
“O dönemde Lice’deki çatışmada hafif yaralanan kolluk gücünün ifadesinin alınmadığı, saldırıldığı iddia edilen ‘Dragon-9’ isimli zırhlı aracın sadece boyasının silindiği ifade edilmiş olup, suikast ve sonrasında yaşanılanlara dair Jandarma’nın herhangi bir tespit yapmadığı beyan edilmiştir.
“Davaya ilişkin bilirkişi raporlarında Bahtiyar Aydın’ın kışla içerisinde kule veya çatıdan ateş açıldığı iddia edilmektedir. Lice’deki katliama ilişkin tanık ifadelerinde askerden dönen Liceli bir yurttaşın, askerlik fotoğrafının üzerine ‘Bu askerin hatırına evi yakmadık’ yazılı not bırakıldığı, notun altında Türk İntikam Tugayları (TİT) ibaresi olduğu ifade edilmiştir.”
“Özkan’ın tahliyesini Başbuğ engelledi”
Önergede, “Aydın’a ilişkin suikast olayına ilişkin tutuklu bulunan Mehmet Emin Özkan’ın 2013’te yeniden yargılanmasına karar verildiği ancak tahliye edilmesinin İlker Başbuğ tarafından engellendiği” iddiası da yer aldı.
“İlker Başbuğ’un dönemin Adalet Bakanı müsteşarı Fahri Kasırga ve HSYK üyesi Ali Suat Ertosun’a davaların kapatılmasına yönelik baskı yaptığı da iddialar arasındadır. Bu anlamda faili meçhul davalarına bakan hakim ve savcıların yerlerinin değiştirildiği ifade edilmektedir. Bununla birlikte yaşamını yitirdiği ortaya çıkan sanık Tünay Yanardağ’ın yurtdışına çıkarıldığı ve yaşadığına yönelik duyumlar olduğu iddia edilmektedir.
“Lice’de yapılan katliama dair olayların örtbas edildiği, savcı ve hakimlerin yönlendirildiği, faili meçhul vakalara dair soruşturmaların ve davaların kapatıldığı beyan edilmiştir.”
Iğsız ve Başbuğ’un JİTEM ile bağlantısı nedir?
Önergede, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’den yanıtlaması istenen sorulardan bazıları şöyle:
* Lice Davasına ilişkin hazırlanan ilk dosyada sanık olarak Diyarbakır Kolordu Komutanı Hasan Iğsız ve yardımcısı İlker Başbuğ’un adının bulunduğu iddiası doğru mudur? Iğsız ve Başbuğ’un, Bahtiyar Aydın suikastı ve JİTEM/TİT ile bağlantısı nedir?
* Eski istihbaratçının Bahtiyar Aydın suikastına ilişkin tüm itiraflarına veya iddialarına yönelik Bakanlığınızın girişimleri olacak mı?
* Lice Davasının kapatılmak istendiği, buna dair girişimlerde bunulduğu, olayların üstünün örtüldüğü iddiaları doğru mudur? Hakim ve savcıların yönlendirildiği ve bu şekilde davanın sonuçlandırıldığı iddiası doğru mu?
* Bakanlığınız beyanlarda adı geçen şahıslara ilişkin soruşturma başlatacak mıdır? Bakanlığınız adı geçen kamu görevlileri hakkında Milli Savunma Bakanlığı veya İçişleri Bakanlığı’ndan bilgi talebinde bulundu mu? Kamu görevlileri hakkında idari veya cezai soruşturulma açılacak mıdır?
* JİTEM ve TİT tarafından işlenen veya işlendiği iddia edilen vaka sayısı kaçtır? Bu vakalara ilişkin açılan dosya, soruşturma sayısı kaçtır? Son 30 yıldır yargılanan JİTEM ve TİT üyesi var mıdır? Bu üyelerden kaçı hüküm giymiştir?
Ne olmuştu?
Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 22 Ekim 1993’te 14 sivilin, bir askerin ve dönemin Jandarma Bölge Komutanı Bahtiyar Aydın’ın öldürülmesiyle sonuçlanan katliamın yargılandığı Lice Davası 8 Aralık 2018’de tek sanık olan dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Eşref Hatipoğlu’nun beraatıyla bitmişti.
Mahkeme beraat kararında da sorumlunun Hatipoğlu olmadığına karar verirken, 16 kişiyi kimin öldürdüğü sorusunu cevaplamadı.
Davanın müdahillerinden, katliama 13 yaşındayken tanık olmuş olan, Lice Adalet Arıyor Platformu Sözcüsü Şiyar Kaymaz, hem dava sürecini hem de o gün neler yaşadıklarını “O korkuyu hiç unutmadım” sözleriyle bianet’e anlatmıştı.
Davanın avukatlarından Ahmet Özmen de, bu davadaki cezasızlığın gelecekteki olası ihlalleri etkileyebileceğini ifade etmişti. (AS)