Brüksel'de dün (20 Mart) gerçekleştirilen NATO toplantısına Türkiye'nin itirazı damga vurdu. ntvmsnbc.com internet sitesinin haberine göre, dünkü toplantıya ara verilmesinin en büyük nedeninin, Türkiye'nin Libya'nın hava sahasının uçuşa yasak bölge ilan edilmesine yönelik NATO'nun yapacağı askeri operasyona itirazı olduğu kaydedildi.
Türkiye: Uçuşa yasak bölge daraltılsın
Buradaki askeri planların gözden geçirilmesini talep eden Türkiye, uçuşa yasak bölge için yapılacak NATO operasyonu planlarının koalisyon güçlerinin müdahalesinden önce yapıldığı ve bu nedenle gözden geçirilmesi gerektiğini, uçuşa yasak bölge alanının daraltılmasının gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin bu tutumu nedeniyle, NATO'nun Libya'ya müdahalesinde mutabakat sağlanamadı ve Genel Sekreter Rasmussen öngördüğü açıklamayı gerçekleştiremedi.
Türkiye'nin tavrı bugün netleşecek
Bugün TSİ 16.00'da büyükelçiler düzeyinde toplanacak olan NATO konseyi, Libya konusunda nihai kararını verecek.
Bu aşamada Başbakan Erdoğan başkanlığında bugün Ankara'da yapılacak toplantıda, Türkiye'nin son durumu ve konuya yönelik yaklaşımı netlik kazanacak. Libya'ya müdahalenin kim tarafından yapılacağı da bu karar doğrultusunda şekillenecek.
Türkiye'nin itirazları nedeniyle ara verilen ve bugün devam edecek olan NATO zirvesinde sadece silah ambargosuna yönelik görüş birliği sağlanırken üye ülkeler Ankara'nın tavrını anlamsız ve kabul edilemez olarak nitelendirdi.
Son bir aydır yapılan çalışmaların her aşamasında Türkiye'nin yer aldığı, planın Türkiye ile birlikte şekillendirildiği ve son dakikada 'hayır' denmesinin kabul edilemez olduğu dile getirildi.
NATO olmazsa AB
Eğer Türkiye, Libya ile ilgili NATO kararlarını reddederse ve yine sonuç alınamazsa operasyonların NATO'dan Avrupa Birliği'ne (AB) devredilmesi öngörülüyor.
Türkiye'nin müttefiki ABD, İngiltere, İtalya ve İspanya gibi ülkeler, Türkiye'nin tutumunu gözden geçirmesi gerektiğini, eğer NATO operasyonlara dahil olmaz ise, Türkiye'nin koalisyon güçlerinin operasyonu hakkında bilgi alamayacağını, aynı zamanda harekat sonrası Libya'da da söz sahibi olmaya hak kazanmayacağını dile getiriyorlar. (EKN/EÖ)