Libya'daki son gelişmeler Birleşmiş Milletler'in ve Batılı güçlerin ülkedeki yeni yönetimi güçlendirmeye çalışırken yeni dönemde söz sahibi olmaya uğraştıklarını, Libya Ulusal Geçiş Konseyi'nin yardımlara rağmen bağımsızlığını korumaya çalıştığını ve ülkede hiçbir şekilde yabancı asker istemediğini gösteriyor. Hem Libya'da hem uluslararası alanda hareketlilik devam ederken ülkedeki çatışmalar da bitmiş değil. Trablus'tan kaçmasına rağmen doğduğu kent Sirtie başta olmak üzere birkaç kenti elinde tutan Kaddafi, bir yandan direnmeye çalışıyor bir yandan elinde kalan kozları oynayarak rejim muhalifleriyle anlaşmanın yollarını arıyor. Kaddafi Ailesi'nin bir kısmının Cezayir'e kaçmasının ardından ajanslara gelen son bilgiler ise Kaddafi'nin küçük oğlu Sadi Kaddafi'nin Ulusal Geçiş Konseyi'yle teslim olma şartlarını konuşmaya çalıştığı yönünde.
Libya'daki son durum ana hatlarıyla şöyle:
Teslim olma pazarlığı
Libya Ulusal Geçiş Konseyi'nin başkent Trablus'taki askeri lideri Abdülhakim Belhac, Muammer Kaddafi'nin oğlu Sadi'nin teslim olmak istediğini söyledi. Belhac, El Cezire'ye yaptığı açıklamada, Kaddafi'nin oğullarından Sadi'nin kendisini aradığını ve teslim olup olamayacağını sorduğunu, Libya'dan ayrılmayan Sadi'nin Geçiş Konseyi'yle teslim olma koşullarını görüşmek istediğini bildirdi.
Abdülhakim Belhac Sadi gibi başkalarının da teslim olmaya hazır olduğuna inandığını vurgulayarak teslim olanlara iyi muamele yapılacağını ve uluslararası kurallar çerçevesinde yargılanacağını belirtti.
Son gün cumartesi
Libya Ulusal Geçiş Konseyi Başkanı Mustafa Abdülcelil de Bingazi kentinde bir basın toplantısı düzenledi. Abdülcelil, barışçı bir çözüm için Kaddafi yanlılarının, Kaddafi'nin doğum yeri olan Sirte gibi ellerinde tuttukları şehirlerin cumartesi gününe kadar teslim edilmesini istedi ve eğer bu gerçekleşmezse askeri operasyon düzenleneceğini belirtti.
Abdülcelil çatışma olmadan teslim edilmeleri için bu şehirlerin ileri gelenleriyle müzakereleri sürdürdüklerini de kaydetti.
Geçiş Konseyi'nden BM'ye ret
Birleşmiş Milletler (BM)'nin Libya'da çatışma sonrasını planlamadan sorumlu temsilcisi Ian Martin, BM Güvenlik Konseyi ile yapılan toplantının ardından gazetecilere, Libya Ulusal Geçiş Konseyi'nin askeri gözlemci talebinde bulunmasını beklemediklerini belirtti: ''Libyalıların herhangi bir şekilde BM'nin ya da diğerlerinin askeri konuşlanmasından kaçınmak istedikleri çok açık.''
Martin, BM'nin ülkeye askeri gözlemci gönderilmesi fikrini değerlendirdiğini söyledi.
Ülkelerine yabancı asker veya gözlemci konuşlandırılması fikrini reddettiklerini açıklayan Libya Ulusal Geçiş Konseyi, daha önce, ülke güvenliği sağlamak için dış yardıma ihtiyaç duymadıklarını bildirmişti. BM Libya'da kurulacak yeni yönetimin bir polis gücü oluşturulması konusunda yardım isteyebileceğini düşünüyor.
Ancak aynı şekilde, Libya'nın Birleşmiş Milletler nezdindeki temsilci vekili İbrahim Dabbaşi de BBC'ye yaptığı açıklamada, Libya'daki durumun kendine özgü olduğunu söyledi: "BM barış gücü askerlerinin sevk edilmesi fikrini değerlendiriyor ancak Libya'nınki özel bir durum. Libya'da yaşanan bir iç savaş değil, ortada çatışan iki taraf yok. Libya'da halkın kendisini bir diktatörlüğe karşı savunması söz konusu."
Para geri dönüyor
BM Yaptırım Komisyonu'nun 1,86 milyar Libya dinarının (1,55 milyar dolar) serbest bırakılması yönünde İngiltere'den gelen isteği kabul etmesinin ardından söz konusu para İngiltere'den Libya'ya gönderildi. İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague bu paranın acil insani yardımlarda, bankacılık sektöründe, ekonomide ve hizmet sektöründe kullanılacağını kaydetti.
Mart ayında Libya hükümetinin İngiltere'deki serveti dondurulmuştu. İnsani yardım ve temel ihtiyaçların sağlanması gerekçesiyle Almanya, dondurulan Libya servetinden bir milyar euro'nun, Fransa ise yaklaşık beş milyar euro'nun serbest bırakılmasını istiyor.
İngiltere Dışişleri Bakanı Hague, bu adımın Libya halkına gereken yardımların ulaştırılabilmesi açısından önem taşıdığını anlattı ve "bu, Libya halkına gerekli yardımın sağlanması için atılan bir başka önemli adımdır" dedi.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Moon da Libya'nın yeniden inşasında örgütün kilit rol oynaması gerektiğini bildirdi ve BM Güvenlik Konseyi'ni, Libya'nın yeni yönetiminden gelecek her türlü mali destek çağrısına hızla yanıt vermeye çağırdı.
50 bin kişi hayatını yitirdi
Libya'daki ayaklanmada altı ay içinde tahmini 50 bin kişinin öldüğü bildirildi. Bu yöndeki açıklamayı Ulusal Geçiş Konseyi komutanlarından Albay Hisham Buhagiar Reuters haber ajansına yaptı.
Albay Buhagiar'a göre, Misrata ve Zlitan'da 15-17 bin arası, Cebel Nafusa'da da birçok kayıp insan bulunuyor. Bu kayıp insanların öldüğünü düşündüklerini anlatan Buhagiar, kendilerinin 28 bin mahkumu serbest bıraktığını ifade etti.
Libya-Cezayir hattı
Evvelki gün Libya lideri Muammer Kaddafi'nin eşi, iki oğlu ve kızının sınırı geçerek kendi ülkelerine geldiğini açıklayan Cezayir Libya sınırını kapattı.
Cezayir'de yayımlanan El Vatan gazetesi diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberinde, ülkenin Libya'yla sınırının güney bölümünün kapatılması emri verildiğini yazdı.
Libya Ulusal Geçiş Konseyi Cezayir'den Kaddafi Ailesi'nin yargılanmak üzere kendilerine teslim edilmesini istemişti. Cezayir ise Kaddafiler'in başka bir ülkeye gitmek koşuluyla geçici olarak Cezayir'e geldiklerini bildirmişti.
Libya konferansı
Bugün Paris'te, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve İngiltere Başbakanı David Cameron'un girişimiyle bir günlük Libya konferansı düzenleniyor. Ulusal Geçiş Konseyi'ne yapılacak yardımların ve Libya'nın yeniden inşasının ele alınacağı konferansa 60'a yakın ülke davet edildi. (YY)
* Bu haberde BBC ve Deutsche Welle başta olmak üzere çeşitli kaynaklardan yararlanılmıştır.