Fotoğraflar: Ruken Tuncel
Haberin İngilizcesi için tıklayın
“Çocuklarımız bunu hak etmedi, kızım sınava girmek bile istemedi” diyor bir veli, hemen ardından bir başkası “Sonuçlar açıklanana kadar, çocuğum istediği okula gidene kadar stresimiz bitmeyecek” diyor…
“Ertelensin/ertelenmesin” tartışmalarının sonucunda bir buçuk milyonu aşkın 8. sınıf öğrencisi bugün Liselere Geçiş Sınavı’na (LGS) girdi. Bu sözler de kapıda çocuklarını bekleyen en az çocukları kadar hatta onlardan çok daha kaygılı olan velilere ait.
Beylikdüzü Cevat Güleç Ortaokulu önünde sınava giren çocuklarını bekliyor veliler. Kimisi gözlerini kapayıp içinden okuyor duasını, kimisi elinde bir dua kitabı, yalvariyor adeta...Ama bekleyen bütün veliler neredeyse titriyor, çocuklarının yaşına inmişcesine kaygı dolu bakıyorlar etrafına. Çocukları içeride kendileri dışarıda daha iyi bir gelecek için ter döküyorlar.
Elinde dua kitabı okul duvarına yaslanmış sınavdaki oğlu için dua ediyor Sibel Güler. Oğlunun online kurs desteği aldığını, çok fazla kaynak edindiklerini, çok iyi hazırlandığını söylüyor: “Elimizden geleni yaptık, çok iyi hazırlandı. Oğluma çok güveniyorum, stres yapmayacak başarılı olacak. Ben de ona dualar ediyorum. Çocuğum istediği okula yerleştiği gün bütün kaygım, stresim bitecek.”
Hemen yanı başımızda oturan Zeynep Kaplan da gözleri dolu dolu, “tek başına büyüttüm” dediği kızı için dua ediyor: “Sınava girerken aşırı stresliydi, heyecanlanmasından korkuyorum.”
Çoğunlukla anneler bekliyor okul kapısında. Buldukları ağaçların gölgesinde sosyal mesafeyi koruyarak ikişerli üçerli oturuyorlar.
"Salgında çocuklar da biz de perişan olduk"
Ağaçların gölgesinde kızı için dua eden bir diğer anne Aynur Demirel anlatıyor bu kez: “Kızımın dersleri çok iyi çok başarılı bir öğrenci. Sınava evde kendisi hazırlandı. Kızıma inanıyorum ama salgın nedeniyle korkuyordu sınava girmek istemedi.
Sadece sınavla da bitmiyor sonrası için de korkuyorum, nereyi kazanacak istediği yer olur mu? Salgın devam ederse uzak yerlere nasıl göndereceğiz? Salgında çocuklar da biz de perişan olduk.”
Verilen aranın ardından okulun önündeki kalabalık artıyor. Öğrenciler okul çıkış kapısına yanaşıyor ancak görevliler dışarıya çıkamayacaklarını söylüyorlar. Kimisi sakinlikle, kimisi ağlayarak demir parmaklıkların öte yanındaki ailelerini arıyor. Bazıları yetiştiremediğini bazıları ise İngilizce sorularının zor olduğundan söz ediyor. Kimisi de sınavdan hiç konuşmadan ailesine bakıp “iyiyim” diyerek geri gidiyor.
"İki öğrenci ağladı, dikkatim dağıldı"
Ağlayarak babasını arayan Şüheda ise, soruların çok kolay olduğunu ancak yapamadığını söyluyor. Sınav sırasında iki öğrenci ağlıyor ve Şüheda'nın konsantrasyonu bozuluyor. Hıçkırıklar içinde tekrarlıyor: “Baba sorular çok kolaydı, ama ağlayanlar olunca dikkatim dağıldı yapamadım. Ben ne yapacağım şimdi.” Kızını sakinleştirmeye çalışıyor Salih Çeçen, “Önemli olan senin sağlığın kızım, bozma moralini sınav devam ediyor daha ikinci kısım var” diyor.
"Çocuklar buna hazır değillerdi"
Kızını yüzünü yıkaması için gönderiyor. Sonra konuşmaya başlıyor: “Kızım sınıfında sürekli birinci ikinci sırada. Pandemi nedeniyle sürekli evdeydi, çocuk sınava tek başına hazırlandı, stresliydi. Çocuğum ‘yapamadım’ dediğinde bir veli olarak çok kötü hissettim. Pandemi sürecinde sınav yapılmamalıydı çocuklar buna hazır değillerdi. Kızım Fen Lisesi istiyordu, şimdi bunca yıllık emeği boşa giderse ne yaparız, nasıl yaparız bilmiyorum.”
"İşlemedikleri konulardan soru çıkmış"
Annesiyle birlikte kızını sınava getiren Hande Özkan da kızına durumunu sorduktan sonra geçip ağaçların altına oturuyor. Kızına “sınav nasıl geçti?” diye soramadığını söylüyor: “Soramadım çünkü bu sınavda olan hiçbir şey onun elinde değil. Zaten bu koşullar altında sınava girmek onlar için büyük bir yük. EBA’dan hiç fayda görmedi. Bir kere izledi. Konuları kendisi çıkardı, gece gündüz çalıştı. İlk dönem işlemedikleri bir çok konunun sınavda çıktığını söyledi.
"Umarım sınavdan sonra çocuklarımız daha fazla dağılmaz ve psikolojileri bozulmaz. Çocuklarımız bunu hak etmedi. Sınav hiç yapılmaya bilirdi. Puana göre yerleştirebilirlerdi. Soruları neye göre hazırladıklarını bile bilmiyoruz. Ayrıca okulların puanlarını yükseltmişler. Sonuçlar açıklanana kadar bizim stresimiz sürecek, rahatlamayacağız." (RT)