Kaos GL'den Barış Sulu, "Avrupa Birliği'nin (AB) Türkiye'yle ilgili 11. ilerleme raporunda lezbiyen, gey, biseksüel, travesti ve transseksüellerle (LGBTT) yönelik ayrımcılığa değinilmesini olumlu olduğunu" söyledi. Raporun Türkiye Devleti tarafından ciddiye alınmamasını eleştirdi.
Raporu bianet'e değerlendiren Sulu, "Devletin tavrına bakacak olursak raporun adının 'ilerlemede direnme' raporu olarak değiştirilmesi daha doğru olacaktır" diye ekledi.
"LGBTT'lerin örgütlenme özgürlükler ve can güvenlikleri yok"
Türkiye'deki LGBTT'lerin yaşadıkları ayrımcılıklar raporun İnsan Hakları başlığında yer alıyor. Özellikle dikkat çekilen sorunlar şöyle:
Örgütlenme özgürlüğü: Beyoğlu 3. Asliye Mahkemesi'nin Lambdaistanbul Derneği hakkında verdiği kapatma kararını bozan Yargıtay'ın açıklamalı kararında yer alan "LGBTTolmaya özendirmek, teşvik etmek" ifadesinin AB'nin homofobi ve ayrımcılık karşıtı mevzuatıyla çeliştiği söyleniyor.
Kabahatler Kanunu ve genel ahlak: Yaklaşık üç yıldır LGBTT örgütlerinin gündeminde yer alan ve çok sayıda basın açıklaması ve eylemle protesto edilen Kabahatler Kanunu'na da değiniliyor. Özellikle travesti ve transseksüellere kesilen para cezaları eleştiriliyor. Ayrıca Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) bulunan "teşhircilik" ve "genel ahlaka aykırılık" maddelerinin bu tür ayrımcılığa sebep olduğu ifade ediliyor.
Çalışma hayatında cinsel yönelik ve cinsiyet kimliği ayrımcılığı olduğu belirtilen AB İlerleme Raporu'nda LGBTT bireylerin bu nedenle işten atıldıkları vurgulanıyor.
Nefret cinayetleri: Homofobi ve transfobinin LGBTT'lere yönelik fiziksel ve cinsel şiddete yol açtığı kaydedilen raporda birçok travesti ve transseksüelin bu nedenle öldürülmesi vahim olarak yorumlanıyor. Ayrıca, "haksız tahrik" indirimleriyle mahkemelerin LGBTT'lere karşı suç işleyenler lehine karar aldığının altı çiziliyor.
"TCK'nin eşcinsel erkeklere yönelik tavrı onur kırıcı"
AB İlerleme Raporundaki LGBTT'lerle ilgili bir başka nokta da Türk Silahlı Kuvvetleri'nin uygulamaları.
Ordunun "psikoseksüel bozukluk" tanımlamasını eleştiren AB Komisyonu, eşcinsel erkeklerden cinsel ilişki sırasında ekilmiş fotoğraf istendiğini ve bu insanların onur kırıcı testlerle yüz yüze gelmek zorunda bırakıldığı belirtiliyor.
Raporda ayrıca cinsel yönelim de dahil olmak üzere ayrımcılık karşıtı bir mevzuatın oluşturulmadığından raporda bahsediliyor.
"Yazılan raporları ciddiye alan bir devlet yok"
"LGBTT örgütlerinin ve aktivistlerinin yıllardır dile getirdikleri sorunlara raporda yer verilmiş olmasının önemli olduğunu" kaydeden Kaos GL'den Sulu şunları söyledi:
"Yıllarca üç maymunu oynayan Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu aşamadan sonra LGBTT konusu hakkında ne tür gelişmeler kaydedecek hep birlikte göreceğiz. Yıllardır şunu savunuyoruz, keşke 'içeridekiler' biz LGBTT'lerin seslerine kulak verseler de dışarıdan bu şekilde raporlar yazılmasa."
Sulu, bu raporların yetkililer tarafından ciddiye alınmasını istedi.(BÇ)
* Raporun orjinaline http://www.abhaber.com/ilerleme.pdf adresinden ulaşabilirsiniz.