Ankara merkezli Pembe Hayat Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Travesti ve Transeksüel (LGBTT) Dayanışma Derneği’nin bu sene yedincisini düzenlediği KuirFest öncesi, Valilik kararıyla şehirde gerçekleştirilecek tüm LGBTİ etkinlikleri süresiz olarak yasaklandı.
bianet’e konuşan KuirFest Festival Koordinatörü Esra Özban, bu yasağın ardından Ankara’da sadece LGBTİ örgütlerinin etkinliklerinin değil, üniversitelerdeki etkinliklerin de engellendiğini belirtti.
Ankara’daki yasağa karşı açılan dava, KuirFest’in başlangıç tarihine kadar sonuçlanmazsa, bu sene yedincisi düzenlenen festivalin Ankara ayağının planlandığı gibi gerçekleşemeyeceğini belirten Özban, “Ama bu demek değil ki biz burada değiliz. Sadece hukuki olarak haklı olduğumuz bu süreci kazanmayı bekliyoruz. Bunun yanısıra da alternatifler üretmeye çalışıyoruz” diye konuştu.
bianet'in de basın sponsorları arasında yer aldığı 7. KuirFest’in 11-18 Ocak’ta Ankara’da, 26-28 Ocak’ta İstanbul’da, Şubat ve Mart aylarında Mersin, Çanakkale ve Denizli’de gerçekleşmesi planlanıyor.
25 Kasım’da İstanbul’da düzenlemeyi planladığınız bir etkinlik Beyoğlu Kaymakamlığı’nın kararıyla yasaklandı. Bu yasaklama nasıl gerçekleşti?
British Council ile düzenlediğimiz LGBTİ Kısa Film Yarışması, LGBTİ film üretimine teşvik için düzenlediğimiz bir etkinlikti.
Ankara’daki gösterimi genel yasak nedeniyle gerçekleştiremedik. 25 Kasım’da hem jüri hem de seyirciyle İstanbul’da bir gösterim olacaktı.
Bu gösterim, 24 Kasım’da önce sadece Pera Müzesi’ne giden bir tebligatla, 25 Kasım bahane gösterilerek iptal edildi. Ancak sözlü olarak bu etkinliğin ertelendiği ve başka bir zaman yapılabileceği söylendi. Biz de çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
LGBTİ etkinlikleri yasakları Alman LGBTİ Film Günleri ile başladı, daha sonra tüm Ankara’da genel ve süresiz bir yasak ilan edildi. Ankara merkezli ve diğer illerde çalışmalar yürüten bir dernek olarak, bu sizin çalışmalarınızı nasıl etkiledi?
Alman LGBTİ Film Günleri ve Mardin’le beraber bu yasağın farklı şekilde tezahür edebileceğini öngörüyorduk. Sadece ne zaman olacağını bilmiyorduk.
Genel yasağın ardından sadece Pembe Hayat ve Kaos GL’nin etkinlikleri de etkilenmedi. Hacettepe Üniversitesi’nde bir etkinlik Valilik kararı gösterilerek iptal edildi.
ODTÜ’de yapılan bir LGBTİ film gösterimi, elektrik kesintisi gibi absürt bir şekilde engellenmeye çalışıldı.
İstanbul’daki film gösteriminin iptal edilmesi, farklı şehirler için bir örnek teşkil etti. Ortada bir Valilik kararı yokken, Beyoğlu Kaymakamlığı sadece Beyoğlu için bir karar aldı.
Kuirfest Ankara’da başlayıp diğer illeri de gezen bir festival. Bu sene hem Ankara hem diğer iller için ne planlıyorsunuz?
Festival için hazırlıklarımızı tamamlamıştık. Ankara’da 11-18 Ocak’ta düzenlenmesi planlanıyordu.
26-28 Ocak’ta İstanbul’da, Şubat ve Mart aylarında Mersin, Çanakkale ve Denizli’de etkinliklerimizi gerçekleştirmeyi planlıyoruz.
Ankara’da ne yazık ki bu şekilde gerçekleştiremeyeceğiz ama alternatifler üzerinde çalışıyoruz. İstanbul ve diğer şehirler için de hukuki sürecin nasıl ilerleyeceği ve oradaki yaklaşımların nasıl olacağına göre hareket edeceğiz. Bir yasak gelmeden elbette ki festivali iptal etmeyeceğiz.
Festivali diğer illere taşırken yerel LGBTİ örgütleriyle ortaklıklar yapıyorsunuz, değil mi?
Aslında festivalin diğer şehirlere taşınması talep üzerine oldu. Dördüncü senemizde İstanbul’a gittik, beşinci senemizde beş şehir gezdik. Gittiğimiz her yerde oranın yerel örgütleriyle ilişkileniyoruz.
Peki bu yasaklar yereldeki örgütlere nasıl yansıyor? Festival özelinde yerel örgütlerin kaygılandığı noktalar var mı?
Herkes süreci gözlemlemeye çalışıyor. Bu karar nasıl uygulanacak bilmiyoruz.
Onca emekle hazırlanan bu programların, bir gün öncesinde yasaklanması öngöremediğimiz bir süreç doğuruyor. Hukuki mücadeleyi başlattık. LGBTİ Yasaklanamaz Platformu oluşturuldu. Daha önce örgütlü mücadele etmeyen birçok LGBTİ sosyal medyada kendilerine alan açmaya çabalıyor.
Yasal süreçlerin sonuçlanması Türkiye’de uzun sürüyor. Festival tarihi ise yaklaşıyor. 11 Ocak’ta ne yapmayı planlıyorsunuz?
KuirFest’e kadar yasal süreç sonuçlanmadığı sürece ne yazık ki Ankara’daki etkinlik planladığımız şekilde gerçekleşemeyecek.
Ama bu demek değil ki biz burada değiliz. Sadece hukuki olarak haklı olduğumuz bu süreci kazanmayı bekliyoruz. Bunun yanısıra da alternatifler üretmeye çalışıyoruz.
Sizce nereden çıktı bu yasak? Böyle bir şey olacağını tahmin etmiş miydiniz?
Nereden çıktığını anlamlandırmak güç. Türkiye’de toplumsal muhalefetin her alanına baskılar artıyor ve uzun süredir de Onur Yürüyüşlerine gelen yasaklarla, bir yandan içten içe bildiğimiz bir şeydi.
Ama bu kadar radikal bir yasağı tahayyül etmemiştik. Nereye kadar gider, Türkiye geneline yayılır mı? Ankara’da mı kalır? Bilmiyoruz. Bildiğimiz şeylerden biri hukuksal mücadele. Biz buradayız, varız. Şimdiye kadar yasaklara karşı verdiğimiz mücadeleye devam edeceğiz.
Bu sene KuirFest’in yedinci senesi. Daha önce bir sorun yaşanmış mıydı?
Altı senedir festivali yapıyoruz ve hiçbir tehdit almadık. Geçen sene Ankara’nın ortamından dolayı biraz gergindi. Ama barış içinde yaptık festivallerimizi. Sadece LGBTİ camiası değil, çok farklı kitleler bir araya geldi.
Şu anda olmayan bir tehdit varmış, gibi gösteriliyor. Bunun oluşabilecek bir tehdit olduğunun farkındayız, belki bunlar da bu tehdidi oluşturma çabaları. Ama kamunun görevi, böyle bir tehdit varsa, güvenliği sağlamaktır.
7. KuirFest için neler planladınız?
Her sene olduğu gibi Gökkuşağının Altında, Kuir Belgeseller gibi bölümlerimiz var. Bu bölümlerde ödüllü film ve belgeseller gösteriyoruz.
Bu sene “Sınırların ve Sansürlerin Ötesinde Dayanışma” bölümünde, Ermenistan’da Altın Kayısı programından çıkartılan iki LGBTİ filmini gösterip, Ermenistan’daki LGBTİ hareketin durumuna, benzer işleyen sansür mekanizmalarına dikkat çekeceğiz.
Dünyadan kısa filmlere açık Kuir Kısalar Yarışması, Türkiye’den kısalar, kuir diziler, Türkiye’den filmlerin yer aldığı Yumuşak Ğ bölümünün yanısıra, Kate Millett anısına bir bölümümüz var. Millett’ın Feminist Politika kirtabından kazandığı gelirle çektiği filmi gösterip, trans feminizm tartışmaları açacağız. Ayrıca Avusturya’daki Kuir Göçmen Film Festivali ile kısa bir seçki yapıp kuir göç üzerine kafa yoracağız. “People of color” kuirlerle ilgili bir tartışmamız var. Ve birçok konuğumuz olacak.
Ne olmuştu?Ankara Valiliği 16 Kasım'da Alman LGBTİ Film Günleri'ni yasaklamıştı. bianet’in sürdürdüğü, Kaos GL'nin destekleyerek içinde yer aldığı “Toplumsal Cinsiyet Odaklı Habercilik” atölyesinin 18 Kasım’da Mardin’de düzenlenmesi planlanan 11. ayağı da hedef gösteren haberler ve tehditler nedeniyle gerçekleştirilemedi. Ankara Valiliği 19 Kasım'da da "LGBTİ sivil toplum örgütleri tarafından gerçekleştirilen etkinlikleri" süresiz olarak yasakladığını duyurdu. Beyoğlu Kaymakamlığı ise British Council'in KuirFest ortaklığıyla 25 Kasım’da düzenleyeceği film gösterimini iptal etti. Ankara’daki LGBTİ dernekleri Kaos GL ve Pembe Hayat, Valiliğin LGBTİ etkinliklerini süresiz olarak yasaklamasına karşı ayrı ayrı kararın iptali ve yürütmesinin durdurulması istemli dava açtı. Hak savunucuları da #LGBTİYasaklanamaz etiketiyle yasakları sosyal medyada protesto etmeye başladı. #LGBTİYasaklanamaz etiketi, dün akşam Twitter’da Türkiye gündeminde 4. sıraya yükseldi. |
(ÇT)