LGBTİ (lezbiyen, gey, biseksüel, trans, interseks) öğrenciler, cinsiyetsiz yurtlar talep ediyor.
Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ Topluluğu Lubunya’dan Görkem Ulumeriç, LGBTİ öğrencilerin barınma sorunlarını ve taleplerini bianet’e anlattı.
Karma yurtların da ayrılmasıyla, LGBTİ öğrenciler kadın ve erkek yurtlarına dağıtılmış durumda. Yurtlarda heteroseksist uygulamalardan bir nebze de olsa kurtulabilmek için, mümkün olduğunca birlikte aynı odalarda kalıyor. Ancak geyler ve trans kadınlar birlikte erkek yurtlarında; lezbiyenler ve trans erkekler ise kadın yurtlarında birarada yaşıyor.
Fiilen kadın-erkek yurdu sorunu aşmak için yöntemler geliştirmiş olsalar da, talepleri devletin özel ihtiyaçları olan öğrencileri de görmesi ve kuir odaların bir barınma politikası olarak üniversite yönetimlerince uygulanması.
Ulumeriç, “Yurtlar kadın-erkek diye ikiye ayrılıyorsa, bu başka alternatifleri gündeme getirmek zorunda. E, malum tek bir cinsel yönelim yok. Dolayısıyla diğer öğrencilerin de ihtiyaçları düşünülmeli” diyor.
“Giyinmek, aynı tuvaleti kullanmak sorun”
Boğaziçi’nin LGBTİ öğrencilerinin kurduğu Lubunya, 60-70 kişilik bir grup. Ulumeriç, Lubunya olarak okuldaki LGBTİ’lere ellerinden geldiğince yardımcı olmaya çalıştıklarını anlatıyor:
“Okula yeni başlayacak olanlar ‘Ben yurtta kalacağım, endişeliyim. Başka LGBT bireyler var mı? Onlarla kalmak istiyorum’ diyerek bize ulaşıyorlar. Biz de onlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Ama bunun sayısı çok az çünkü açılmak bir sorun, ulaşmak bir sorun. Genelde LGBTİ öğrenciler okula başladıktan sonra birbirlerini buluyorlar ve birarada kalıyorlar.”
Peki trans öğrenciler ne yapıyor? Kadın yurdunda mı erkek yurdunda mı kalıyorlar? Yurtlarda somut olarak ne gibi sorunlar yaşıyorlar?
“Trans öğrenciler, önce kimlik rengine göre yurtlara yerleştiriliyor. Ama isterlerse okul yönetimine başvurup, bu sorunu halledebiliyorlar. Üç sene önce iki trans öğrenci dışlanmadan dolayı sorun yaşamış, okul onlara ayrı bir oda vermişti. Ama açılma süreci zor olduğu için trans bireyler karşı cinsin odasında kalmak zorunda kalıyor.
“Giyinmek, aynı tuvaleti kullanmak, sosyalleşme sırasında kullanılan homofobik, transfobik söylemlerin kişileri rencide etmesi, kendini ifade edememe gibi birçok sorun yaşanıyor.”
“İdeal olan 1-2 kişilik odalar”
Boğaziçi’nin yurtları 4-12 kişilik odalar halinde. Ulumeriç, bu kalabalığın bile özgürlüklerin kısıtlanmasına neden olduğunu ifade ediyor. “Öğrenci yurtlarında bizim savunduğumuz ve herkes için ideal olan odaların tek kişilik ya da iki kişilik olması” diyor.
“Varolan sistemde, yani hali hazırdaki 4-12 kişilik odalarda ise cinsiyetsiz odalar talep ediyoruz. ABD ve Avrupa’da cinsiyetsiz odalar mevcut.”
Ama bu odaların kadın yurdunda mı, erkek yurdunda mı olacağı, nasıl düzenleneceği ayrı bir sorun. Ulumeriç, mevcut durumun iyileştirilmesinin önemini vurgulayarak “Hiç farketmez, yeter ki olsun” diyor.
“En büyük sorun dışlanma”
Ulumeriç, LGBTİ öğrencilerin hem aile evinde hem yurtta dışlanmaya maruz kaldığını, ev kiralayarak ve dayanışarak bu sorunu aşmaya çalıştıklarını ancak durumun dayanışmayla sürdürülemeyecek bir hal aldığını anlatıyor. Öğrenci evlerine gelecek denetlemeyle ilgili endişelerini paylaşıyor.
“Bizim asıl sorunumuz dışlanmak. Ortam çok heteroseksüel. Boğaziçi Üniversitesi’nin, YÖK’e rağmen değiştirdiği ve cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ayrımcılığının engellenmesini de içeren ilkelerine rağmen, öğrencilerin özel ihtiyaçları düşünülmemiş.
“Dışlanma sorunu nedeniyle, biz LGBT öğrenciler yurtlarda kalmamak için her şeyi yapıyoruz. Son üç senede üç trans arkadaşımız, dışlanma, yurttan ayrılma, kendi parasını kazanmaya çalışma ama iş bulamama gibi nedenlerle okulu bırakmak zorunda kaldı.
“Dolayısıyla hem yurtlarda hem burs dağıtımında pozitif ayrımcılık talep ediyoruz. Ailemize açıldığımızda ailede dışlanmaya maruz kalıyoruz. Yurtta da dışlama olduğu için ailesi tarafından dışlanan arkadaşları kendi evimizde ağırlıyoruz. Ancak durum kendi iç dayanışmamızla sürdüremeyeceğimiz bir hale geldi.
“Şimdi bir de evlerimize kadar girmeyi planlıyorlar. Zaten yurtlardan kaçmışız, iş bulmakta zorluk çekiyoruz. Evlerimize girip, bu kurtarılmış alanda da peşimizi bırakmayacaklar.”
Ulumeriç, Boğaziçi Üniversitesi’nde 15 yılı aşkın süredir LGBT örgütlenmesi olduğunu hatırlatırken, diğer üniversitelerde ve Kredi Yurtlar Kurumu yurtlarında kalan LGBTİ’lerin kovulduğunu, çok zor koşullarda eğitimine devam ettiğini, kimi zaman da edemediğini anlatıyor.
Yarınki Boğaziçi forumunda öğrenciler, öğretim görevlileri ve okulda çalışan emekçiler cinsiyetsiz yurtları tartışacak. Cumartesi günü de yine Boğaziçi’nde 15 LGBT öğrenci oluşumu biraraya gelerek, somut çözümler üzerine konuşacak. (ÇT)
Haber fotoğrafı: ETHA (Etkin Haber Ajansı)