Fotoğraf: Kaos GL
Ekonomik kriz öğrenciler için barınma, yurt ve kira sorunlarını da beraberinde getirdi. Yıllardır yurt ve barınma problemleriyle mücadele eden LGBTİ+ öğrenciler ise krizden en çok etkilenenlerden.
Fahiş yurt ve ev kiralarıyla karşılaşan LGBTİ+ öğrenciler kriz ortamında kimlikleri yüzünden daha çok mali yükün altında olduklarını belirtiyor.
Yurtlarda veya tuttukları evlerde cinsel yönelimlerini saklamak ve baskılamak zorunda kalan, dışlanma ve ön yargılarla karşılaşan LGBTİ+ öğrencilerle barınma ve yurt sorunlarını konuştuk.
Kınama cezası
Yaşadığı şehirden başka şehre gitmek zorunda kalan LGBTİ+ öğrencilerin en çok tercih ettiği seçenek bir yurtta kalmak. Hem ekonomik sebeplerden hem de hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadıkları şehirlerde kalabalık bir öğrenci yurdunda kalmak onlara güven veriyor.
Ama çoğu zaman yurtlarda karşılaşılan durumlar, oda arkadaşlarının ve yurt görevlilerinin takındığı tavırlar aslında yurt seçeneğinin o kadar da iyi olmadığını da gözler önüne seriyor. Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Yurt İdare ve İşletme Yönetmeliği madde 22 bu durumu daha net gösteriyor.
Maddede yurtlarda genel ahlaka aykırı bulunan davranışların kabul edilemeyeceği, bu davranışlarda bulunan öğrencilere kınama cezası verileceği belirtiliyor.
“Kaldığım yer yurt odası değildi ve çamaşırhaneydi”
İstanbul’da yaşayan ve özel bir üniversitede bilgisayar mühendisliği ikinci sınıf öğrencisi olan Sinem bir trans kadın olarak yaşadığı yurt deneyimini bizlerle paylaşmak konusunda tereddüt etmiyor.
Cinsel yönelimi sebebiyle bilerek özel bir üniversitede okumayı seçtiğini, özel bir okulun yurdunda daha rahat edeceğine inandığını belirtiyor. Ama yurt öncesinde ve sonrasında yaşadıkları aslında bu düşündüklerinin tam tersini deneyimlemesine neden olmuş.
“Trans kadınım, belli bir süredir hormon terapisi görüyorum fakat resmi olarak kimliğimi değiştirmedim daha. Özel bir üniversiteyi tercih etmemin en büyük sebeplerinden biri de bu yurt durumuydu çünkü bir devlet üniversitesinde durumuma bakılmaksızın direkt atanmış cinsiyetime göre kalacağımı biliyordum.
"Okuldaki ilk yılım uzaktan eğitimle geçti fakat okullar hibrit eğitime dönüp yurtta kalacağım açıklandığında gerildim ve okulun yurtlar müdürlüğüne durumumu anlatan bir yazı yazdım.
"Normalde lisans öğrencileri sadece iki ve dört kişilik olan yurtlara atanmış cinsiyete dayalı yerleştiriliyorken bana aradaki farkı ödeyip tek kişilik bir odada kalma opsiyonu sundular, ben de kabul ettim.
"Atanmış cinsiyet konusunda da bana okulumuzda yurtlar daha önce karmayken devletin birkaç yıl önce aldığı denetleme kararı sonucunda benim gibi öğrencilerin bu konuda daha da mağdur olduğu söylendi. Yani bana ‘bizden kaynaklı değil’ demeye çalıştılar.
“Kaldığım bir sene boyunca bazı sorunlar yaşadım, kaldığım yer yurt odası değildi ve çamaşırhaneydi. Düzgün bir çalışma alanı gibi bazı eksikleri vardı ama bir şekilde tamamladım iki dönemi.
"Bu dönemden önce bana bazı sözler verilmişti odanın düzenleneceği ile ilgili fakat hiçbiri yapılmadı ve ben de sinirlendim. Ne yapılabilir diye konuştuğumda bir kızla kalmama atanmış cinsiyetimden dolayı izin vermiyorlarken, görünüşüm nedeniyle bir erkekle kalmama da izin vermediler.
"Yurt bursum var kullanamıyorum gibi bir durum oluştu sonuçta. Bana tek kişilikten başka opsiyon sunmuyorlardı ve onun için de ek ücret vermem bekleniyordu. Ben de sinirlendim ve okula tekrar uzun bir yazı yazdım, bu durumu sosyal medyada da paylaştım. Etkilemiş olmalı ki yaklaşımları daha yumuşadı ve verdikleri sözleri yerine getirip ek ücret vermem gerekmediğini söylediler.”
“Kimse destek olmadı”
Barış ise 20 yaşında trans bir erkek olarak yaptığı başvurusunun okul tarafından kabul edilmediğini aktarıyor:
“20 yaşında trans erkeğim. 2 yıldır süreçteyim. 1 yıldır da hormon kullanıyorum, ameliyat oldum. Okuldaki ilk senemde yurda kimlik sorunlarım yüzünden başvuramadım.
"Yurt ofisine durumu açıklayan bir mail attım ve erkek yurduna alınma şansımı sordum. Yerleştirmelerin maalesef kimliğe göre yapıldığını ve böyle bir istisna yapılmayacağını söylediler. Ben de durum böyleyken yurtta kalmak istemedim ve evime çok uzakta olan okuluma her gün kendi imkanlarımla gidip geldim.”
“Arkadaşım yurtta erkek şampuanı kullandığı için az kalsın ceza alacaktı”
LGBTİ+ öğrencilerin yaşadığı kötü yurt deneyimleri kendilerinden küçük veya daha yeni üniversiteye başlayacakların deneyimlerini de dönüştürüyor. Toprak, çevresinden duydukları sonrasında yurda başvurmayı bile aklından geçirmemiş.
“19 yaşında non-binary, panseksüel bir kişiyim. Orta sınıf üstü bir aileden geliyorum. Ailem bilmiyor kimliğimi ama şüpheleniyorlar, hoş karşılamıyorlar. Trans arkadaşımın yaşadığı korkunç yurt anıları yüzünden yurda gitmek istemedim. Bir arkadaşım var. Erkek biri ve kız yurdunda kalabiliyordu. Yurtta erkek şampuanı kullandığı için az kalsın ceza alacaktı. Ve kimliği gizli!”
LGBTİ+ öğrencilerin ev tutup kiralaması ise yurtta kalma ihtimalinden daha güç. Ev sahiplerinin kendilerine çok ön yargılı yaklaştıklarını belirten öğrenciler evden atılmamak ve karşı tarafla ters düşmemek için cinsel yönelimlerini gizlediklerini ve davranışlarını bastırdıklarını ifade ediyorlar.
"Gözler sizin üzerinizde"
Seda İstanbul’da bir devlet üniversitesinde öğrenimine devam ediyor. Barınma konusunun aslında LGBTİ+ bireyler için her zaman büyük bir sorun oluşturduğunu ama son zamanlarda ortaya çıkan barınma sorunuyla görünürlük kazandığını söylüyor.
“Birkaç yıldır aktivizmin içerisindeyim ama ilk defa bu seneki kadar ev bulamayan LGBTİ+ arkadaşım oldu. Burada şöyle bir durum var tabii, aslında kendi cinsel kimliğinizi nasıl performe ettiğiniz ev sahibinin yanında, apartmanda, mahallede çok önemli.
"Birçok hetero için bu üzerine düşünmedikleri bir şey ama mesela eğer atanmış erkekseniz feminen olarak toplumun atfettiği şeylerin hepsini baskılamanız gerekiyor. Keza atanmış kadınsanız da maskülen olarak toplumca adlandırılabilecek her şeyden kaçmanız gerekiyor yoksa daha en baştan size bin bir türlü bahanelerle ev vermiyorlar.
"Evi kiralasanız bile sürekli gözler sizin üzerinizde oluyor çünkü farklısınız ve medya olsun iktidar olsun bu tür yerlerden hep bizimle ilgili negatif yoruma maruz kalan biri doğal olarak beni gördüğünde hem merak ediyor hem de onun varlığına tehditmişim gibi algılıyor.”
“Benim dönmeye verecek evim yok”
“Bazı ev sahiplerinin direkt eve misafir gelemez diye sözleşmeye madde koymaya çalıştığını gördüm sırf kuir diye bu kişi çünkü erkek mi gelemez kadın mı gelemez kim gelemez bilemiyor.
"Aklınca heteroseksüel sisteme oturtmaya çalışıp oturtamıyor tabii ondan toptan yasaklıyor. Bunun dışında daha kötü örnekler de var, eğer transsanız her şey çok daha zorlayıcı ve sıkıntılı oluyor. Bir arkadaşımla ev gezmeye gittiğimizde anında bizi kovdu ve küfürler etmeye başladı benim dönmeye verecek evim yok diye.
"Buradan çıktık başka emlakçıya gittik çünkü bu nefret söylemi hayatımızın bir parçası. En çok karşılaştığım, duyduğum şeylerden biri de karşısındakinin ‘farklı’ olduğunu anladığı an fiyatı arttırmak.
"Kendim de çok karşılaştım, arkadaşlarım da öyle. Evi vermek istemiyor ama parayı istiyor. Ben de sonuçta evi kiralamaya gönüllüyüm. Öyle olunca tamam diyor ben bu ibneyi istemiyorum evimde ama paraya ihtiyacım var. O zaman fiyatı arttırayım da oturacaksa bile bu evde daha fazla para kazanayım. Yani kuir olmanız TÜFE’yi tek başınıza arttırmanıza yetiyor”
“Çok hüzünlendiren üzen bir şey anlattı arkadaşım. Onun başına gelen bir şey. Kaldığı evde ev arkadaşlarıyla kalıyor ve hepsi kuirler. Zaten ev sahibiyle araları kötü ama ev sahibi çıkaramıyor.
"Bunlar da evde kalmaya devam ediyorlar. Sonra zam zamanı gelince normalde ÜFE-TÜFE onlara göre zam yapmaları gerekiyorken yüzde yüzden fazla zam yapıyor ev sahibi kiraya ve şöyle diyor ‘Ne yapacaksınız mahkemeye mi gidecekseniz, kime şikâyet edecekseniz?
"Bu evde sizin neler yaptığınızı bilmiyorum artık devlete anlatırsınız ne olduğunuzu’ falan gibi bir şeyler söylüyor. En kötüsü bunu şikâyet edememek çünkü orada biz mi dinleneceğiz karşı taraf mı bu sistemde belli.
"Böyle olunca sonra evden çıktılar. Uğraşmak istemediler başka ev buldular ama bu gerçekten absürtlükten ziyade gerçekliğin tehdit yoluyla da olsa karşı taraftan ortaya çıkışıydı bence ve maalesef haklıydı ev sahibi.”
(ED/EMK)