Kaos GL Derneği, senelik medya izleme raporunu yayınladı. Yazılı basında LGBTİ+’larla ilgili her haber, köşe yazısı ve söyleşiyi inceleyen derneğin 2022 Medya İzleme Raporu, “Büyük Kapatılma” üst başlığıyla yayınlandı.
On beş yıldır medyada LGBTİ+ temsilini mercek altına alan derneğin 2022 yılı raporu için araştırmayı Ali Özbaş yürüttü. Raporu ise derneğin Medya ve İletişim Program Koordinatörü Yıldız Tar yazdı.
TIKLAYIN - Raporun tamamını okuyun
"Çoğu metinde LGBTİ+ dernekleri kapatılsın çağrısı"
Yazılı basında LGBTİ+’larla ilgili yayınlanan 4291 haber, köşe yazısı ve söyleşiyi inceleyen rapordan öne çıkan sonuçlar şöyle:
- 2022’de yazılı basında LGBTİ+’lara ayrımcılık, nefret söylemi ve önyargı rekor seviyeye ulaştı. Yazılı basındaki haber ve köşe yazılarının yüzde 66’sında LGBTİ+’lar ya “ahlaksız”, ya “suçlu”, ya “sapkın” ya da düşman olarak gösterildi.
- 2022’de LGBTİ+ düşmanlığına damgasını vuran nefret mitingleri ve Anayasa değişikliği tartışmaları, basının da nefret üretme bahaneleri oldu. Gazete sayfalarındaki haber ve köşe yazılarının yarısından fazlasında (yüzde 55), muhabir ve köşe yazarları LGBTİ+ derneklerinin kapatılması için çağrı yaptı.
- Bütün metinlerin yüzde 33’üne tekabül eden 1453 metinde nefret söylemi üretildi.
- Gazeteler LGBTİ+ toplumuna ve örgütlerine 1867 kere “suçlu”, 1674 kere “ahlaksız”, 1338 kere “sapkın”, 853 kere “hasta” ve 986 kere “günahkâr” dedi.
- Yazılı basındaki toplam 4291 metnin sadece yüzde 34’ünde LGBTİ+ hakları gözetildi.
- LGBTİ+ haklarını gözeten haber ve köşe yazılarının yarısı, ayrımcılık ve nefret söylemi gibi hak ihlallerinin haberleştirilmesinden ibaretti. Nefret söylemi ve ayrımcılık içeren haberler haricinde LGBTİ+’lar, ancak bir nefret saldırısı ya da ayrımcılığa maruz bırakıldıklarında gazete sayfalarında kendisine yer bulabildi.
- LGBTİ+’larla ilgili 4291 haber ve köşe yazısının sadece 50’sinde LGBTİ+ örgütleri haber kaynağıydı.
- LGBTİ+’lar medyada hayatları, iradeleri ve hakları olan özneler olarak temsil edilmek yerine; deyim yerindeyse üzerine konuşulan bir “sorun” olarak yer almaya devam etti.
(SS/EMK)