Barış İçin LGBTİ+ İnisiyatifi (bil+), 10 kentten LGBTİ+ hak savunucularının katılımıyla 5 Aralık’ta Diyarbakır’da 1. Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi.
Genel kurulun ardından 27 Aralık’ta yayımlanan sonuç bildirgesinde, Türkiye’de yeniden gündem gelene çözüm ve barış tartışmalarına ilişkin değerlendirmelere yer verildi.
Bildirgede, iktidarın LGBTİ+’lara, kadınlara ve Kürt halkına yönelik politikaları bağlamında eleştiriler de öne çıktı.
Kaos GL’de yer alan habere göre, inisiyatif, önümüzdeki dönemin mücadelesini “Nefrete karşı yaşamı, savaşa karşı barışı örgütlüyoruz” başlığıyla tanımladı.

Barış İçin LGBTİ+ İnisiyatifi kuruluşunu açıkladı
“Amed’de bir araya gelişimiz tesadüf değil”
Bildirgede, genel kurulun Diyarbakır’da yapılmasının sembolik önemine dikkat çekildi.
Diyarbakır’ın barış ve direniş mücadelesindeki tarihsel önemine dikkat çekilerek, bu buluşmanın barışın yalnızca devlet değil, toplumsal düzeyde de kurulması gerektiğini gösterdiği belirtildi.
İnisiyatif, barışı “yerelden genele, sokaktan Meclis’e, bedenden coğrafyaya yayılan bir hakikat arayışı” olarak tanımladı.
Bildirgede bir yandan barıştan söz edilirken, diğer yandan İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması, LGBTİ+’ların hedef gösterilmesi ve “Ailenin Korunması” başlığı altında ayrımcı yasa hazırlıklarının sürdürülmesinin altı çizildi: “LGBTİ+’lara karşı bir savaş devam ederken, barış toplumsallaşamaz. Bir kesimin ‘makbul’, diğerinin ‘düşman’ ilan edildiği bir masadan adalet çıkmaz.”
İnisiyatif, şiddet ve ayrımcılık sürdükçe barışın mümkün olmayacağını belirtti.
2026 için iki eksenli mücadele
bil+, önümüzdeki dönemde mücadelesini iki ana başlıkta sürdüreceğini açıkladı. Buna göre LGBTİ+’ların barış süreçlerinin “detayı” değil, eşit bir öznesi olduğu vurgulanırken; barışın yalnızca devlet katında değil, sokakta, evde, iş yerinde ve kampüslerde örülmesi gerektiği ifade edildi.
Bu kapsamda 2026 yılı boyunca Ankara, Antalya, Çanakkale, Diyarbakır, İstanbul, Van, İzmir ve üniversiteler başta olmak üzere pek çok kentte yerel buluşmalar, atölyeler ve forumlar düzenleneceği duyuruldu.
İnisiyatif, bildirgede toplumsal barışın inşası için 7 maddelik acil talep listesi de paylaştı.
Talepler arasında; nefret yürüyüşlerinin durdurulması, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğinin anayasal güvence altına alınması, nefret cinayetlerinde cezasızlık politikasının sona erdirilmesi, kayyım atamalarının geri çekilmesi, siyasi mahpusların serbest bırakılması ve sınır ötesi askeri operasyonların durdurulması yer aldı.
Bildirge, toplumsal muhalefete yönelik bir dayanışma çağrısıyla sona erdi. Milliyetçiliğe, heteroseksizme ve patriyarkaya karşı ortak mücadele vurgusu yapan bil+, “Yok sayılanların ve susturulanların barış iradesiyiz” diyerek çağrısını yineledi. (YK/TY)

