* Fotoğraf: 2013 Ankara Onur Yürüyüşü, Kaynak: Kaos GL.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşüldüğü Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Anayasa Komisyonu dün (24 Ocak) toplandı.
Anayasanın 24. (Din ve vicdan hürriyeti) ve 41. maddelerinin (Ailenin korunması ve çocuk hakları) düzenlenmesinin planlandığı komisyonda, Anayasa Değişikliği Teklifi Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) temsilcilerinin oylarıyla kabul edildi.
Komisyon toplantısına Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri katılmadı. HDP'liler, 18 Ocak'ta ilkesel olarak komisyon görüşmelerine katılmama kararı aldıklarını söylemişti.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve İYİ Parti'nin temsilcileri ise değişiklik önergeleri iktidar milletvekilleri tarafından reddedilince komisyonu terk etti.
Ürolog görüşü
Komisyonda, LGBTİ+ varoluşlarıyla ilgili ise bir "üroloğun" uzman görüşüne başvuruldu. Ürolog Prof. Dr. Zeki Bayraktar "Henüz bunun kamuoyu tarafından da algılanabildiğini düşünmüyoruz çünkü bu dip dalga kamuoyunun algılayabileceği şekle gelmemiş. Kamuoyu eşcinsel ve transseksüel bireyleri görür, biz ise bunun öncüllerini görüyoruz şu anda. Eğer biz bu süreci doğru yönetemezsek; önümüzdeki yıllarda eşcinsel ve transeksüel vakalarda bir patlamayla karşı karşıya kalabiliriz," dedi.
Anayasanın 41. maddesindeki değişiklikle ilgili bianet'e konuşan Sosyal Politika, Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPoD) SPoD Genel Koordinatörü Avukat Hatice Demir, madde değişikliğinin kadınları ve LGBTİ+'ları nasıl etkileyeceğini anlattı.
"Henüz bir şey değişmedi"
41. maddedeki değişikliğinin TBMM komisyon görüşmelerinde onaylanması ne anlama geliyor? Eski tanıma göre ne değişti?
Henüz bir şey değişmedi. Teklif genel kurula gelecek ve oylanacak. Anayasa Komisyonu, TBMM içtüzüğü uyarınca faaliyet gösteren ihtisas komisyonlarından biri... Görevlerinden biri de adından anlaşıldığı üzere Anayasa değişikliği teklifleri hakkında görüşmek. Teklifler önce anayasa komisyonunda görüşülüp, gerekli görülürse revize edilip TBMM genel kuruluna sunulup oylanıyor. Bu tabii işin teknik kısmı...
Bizim şu an şahit olduğumuz üzere, muhalefetin bir kısmı anayasa değişikliği komisyonuna hiç katılmadı (HDP ve TİP) bir kısmı ise katılıp kendi revize metinlerini sunup kabul görmeyince ayrıldılar (CHP ve İYİ Parti). Esasında olması gereken ve kadınlar ve LGBTİ+'lar en başından beri muhalefetten talep ettiğimiz, "Anayasayı sistematik olarak ihlal edenlerle anayasa yapılmaz" deyip o masalara hiç oturmamalarıydı. Genel kurulda beklentimiz ise oylamaya katılmamaları ve iktidarın bu kutuplaştırıcı ve gerici hamlelerine karşı durmaları...
Uzmanlar, LGBTİ+ hak savunucularıdır
Komisyonda uzman görüşü olarak bir üroloğun dinlenmesiyle ilgili ne düşünüyorsunuz?
Trajik olduğu kadar komik de... En başta şu: Sistematik olarak LGBTİ+'ları hedef gösteren, son Onur Yürüyüşü'nde 373 kişiyi gözaltına alan, bizlere sapkın diyen ve bunu bir Anayasa maddesine gerekçe olarak yazmak isteyen bir iktidarın LGBTİ+'ların derdini anlamaya dönük bir motivasyonu olduğu söylenemez. Bunun yanında LGBTİ+ varoluşu bir hastalık ya da sapkınlık elbette ki değildir, LGBTİ+ meselesinin uzmanları ürologlar ya da psikiyatrlar değildir, LGBTİ+ haklarının uzmanları LGBTİ+ hak savunucularıdır. Özne biziz, kazanılmış haklarımızı da mücadeleyle biz kazandık, tırpalanan haklarımızın cefasını da biz çekiyoruz. Bizler buradayız, sokaklardayız, hayatın her alanındayız. Biz SPoD olarak bu mesele ilk çıktığından beri Hayır'ı Örgütleyin diye çağrı yapıp derdimizi anlatıyoruz.
Ve şunu diyoruz: Derdimiz, bu memleketin derdinden gayrı değil. Hepimizi açlığa işsizliğe evsizliğe mahkûm eden, dillerimizi lâl etmeye çalışan, her söz söylemeye kalktığımızda kolluk kuvvetlerini üzerimize salan, bizleri ailesiz, köksüz, yurtsuz gösteren bu iktidarın tek derdi toplumsal kutuplaşmayı derinleştirmek. Bu iktidarla masaya oturmayın, bu iktidarla seçime dört ay kala anayasa yapmayın.
Oylamaya katılmayın
Bundan sonraki süreç nasıl ilerleyecek? Değişen tanım LGBTİ+'ların anayasal haklarını nasıl etkileyecek?
Henüz bir şey değişmedi. Bundan sonra süreç genel kurulda ilerleyecek. Genel kurul için de çağrımız belli, oylamaya katılmayın, bu iktidarı yalnız bırakın! 41. maddede yapılacak olası değişiklik, LGBTİ+'ların kendilerini daha güvensiz ve kırılgan hissetmesine yol açacak ve toplumda yaratılmaya çalışılan "LGBTİ+'lar aileye karşı" algısına anayasal bir zemin yaratmış olacak.
Bu algı operasyonuna, bu hakikat inşasına karşı toplumsal ve siyasal muhalefet gerçekleri anlatmalı ve hayırı örgütlemeli. başka çaremiz yok, bu kutuplaşmadan başka çıkış yok!
• Madde 41 – Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar.
SPoD'un yürüttüğü "Yeni Anayasa Taslağı Özelinde Doğruymuş Gibi Söylenen Yanlışlar" kampanyasında yer alan bazı sorular ve yanıtlar şöyle: LGBTİ+ hareketi ayrımcılık, barınma, istihdam gibi alanlardaki hak taleplerini daha acil gördüğü için evlilik eşitliği öncelikli taleplerinden birisi değildir. Ancak bu LGBTİ+ hareketinin evlilik eşitliğini talep etmediği anlamına gelmiyor. Aksine, bugüne dek edindiğimiz deneyim ve bilgi bize gösteriyor ki Türkiye'de yaşayan LGBTİ+'ların önemli bir kısmı evlilik eşitliğini talep etmektedir. Evlilik eşitliğinin olmaması demek LGBTİ+'ların yaşamlarını beraber kurdukları partnerlerine dair hastalık ve ölüm gibi durumlarda dahi yasal olarak hiçbir söz hakkının olmaması anlamına gelir. Dahası, LGBTİ+'ların birlikteliklerinin yasal olarak tanınmaması hem maddi hem manevi emek harcanan birlikteliklerden doğması gereken miras, sosyal güvenlik gibi haklara erişilememesine yol açar. Evlilik eşitliği bir insan hakkıdır. "Muhafazakar seçmenimize anlatamayız." LGBTİ+ olmak bir ideoloji ya da siyasi angajman değildir. Her inançtan, kültürden, ırktan, milliyetten ve kimlikten LGBTİ+'lar vardır. Gerçeklikle hiçbir ilgisi olmayan aileye karşı LGBTİ+'lar, muhafazakarlara karşı LGBTİ+'lar ikilikleri yaratılmakta. Muhafazakar ile LGBTİ+'ları birbirinin karşısına koyan bu iddia Türkiye'nin gerçeklerini ıskalamaktır. Örneğin; Doğru Avrupa, Balkanlar ve Orta Doğu'nun en büyük LGBTİ+ hareketi bu topraklarda yeşerdi. Onur yürüyüşleri 2003'ten 2015'e kadar hiçbir nefret saldırısı olmadan yapıldı ve yapılan son iki Onur Yürüyüşüne 50 binden fazla insan katıldı. Kısacası, toplum LGBTİ+'ların aileyi yıkacağını ve toplumu çökerteceğini düşünmüyor. Muhalefet muhafazakar ve müslüman LGBTİ+'lar yokmuş gibi davranıyor, siyasi iktidarın yarattığı ve hayal ürünü olan bir hassasiyet ciddiye alınıyor. Birlikte yaşadığımız, eşit ve adil bir hayat istiyoruz. |
(TY)