"2008 yılında bir grup eşcinsel, biseksüel, travesti ve transeksüel kadın bir araya geldik. Amacımız, kendisini travesti ve transeksüel olarak tanımlayan kadınların sorunlarını görünür kılmaktı. Zamanla sayımız çoğaldı, yeni kadınlar da çalışmamıza dahil oldu, serpildik, yeşerdik.
"Beraber yaşanan sorunları konuştuk, bunları yazdık. Trans kadınlar öylesine sert ve ağır yaşam şartlarıyla karşı karşıyalardı ki yazdıklarımızı sorunlaştırmaya sayfalar yetmedi. En temel sorun olanlarını belirlemeye çalıştık. Bu an rağmen soru sayımız 93'ün altına inmedi."
Lambda İstanbul LGBT Dayanışma Derneği'nin bu girişle hazırladığı "İt iti ısırmaz!- İstanbul'da Yaşayan Trans Kadınların Sorunları" kitabı, kendisini travesti veya transeksüel olarak tanımlayan kadınlarla yapılmış anketlerden oluşuyor.
Sorunların temeli transfobi
Ankette, göç, evlilik baskısı, geneleve götürülme, cinsiyet kimliği algısı, cinsel şiddet, tehdit, çalışma hayatında maruz kalınan ayrımcılık, sosyal güvenlik ve polisin muamelesi gibi konularla ilgili sorular ve bunlara verilen cevaplarla ilgili yüzdeler yer alıyor. Kİtapta, anket sonuçlarına göre trans kadınların yaşadığı sorunların temelinde transfobinin yattığı vurgulanıyor.
Hollanda Dış İşleri Bakanlığı ve Sivil Toplum Geliştirme Merkezi'nin (STGM) katkıda bulunduğu kitap, "Kendi olmanın bedelini yaşamlarıyla ödemiş trans kadınlara" ithaf ediliyor.
116 trans kadın ile anket
Transeksüel kadınların sorunlarını araştıran çalışma, 2008 yılında İstanbul'da yaşayan 116 trans kadının katılımıyla gerçekleşmiş.
Lambda İstanbul'dan ücretsiz dağıtılan kitaptaki anket sonuçlarından bazıları şöyle:
* Ankete katılanların yüzde 90.5'i güvenlik güçlerinden, yüzde 73.3'ü ise seks işçisi müşterisinden fiziksel şiddet görmüş.
* Katılımcıların yüzde 87'si iş bulamadığı için seks işçiliği yapmak zorunda kalacağını düşünüyor. Zaten işe alınmayacağını düşünerek iş başvurusu yapmaktan vazgeçenlerin oranı yüzde 69, kimliği nedeniyle işe alınmadığını söyleyenlerin oranı ise yüzde 57.8.
* Katılımcıların yüzde 79.3'ünün hiç sigortası yok. Yüzde 5.2'si yeşil kart sahibi, yüzde 3.4'ünün öze sağlık sigortası var. Yüzde 9.5'i SSK'dan, yüzde 0.9'u emekli sandığından, yüzde 1.7'si Bağkur'dan sigortalı.
* İstanbul'a sonradan gelen katılımcıların yüzde 9.5'i köyden, yüzde 4.2'si kasabadan, yüzde 13.7'nin ilçeden, yüzde 72.6'sı ise il merkezinden İstanbul'a göç etmiş.
* İstanbul'a göç etme nedenleri sorulduğunda katılımcıların yüzde 73.2'si "özgür ve rahat yaşamak, aile ve çevre baskısından kurtulmak" cevabını vermiş. Katılımcıların yüzde 6.1'i ailesi ile birlikte İstanbul'a göç ettiğini, yüzde 2.4'ü ise aile fertlerinden birinin yanında kalmak için göç ettiğini belirtmiş. (EG/EÖ)