Fotoğraf: Kaos GL/Ankara 8 Mart 2015
“Önceki “değişik” müşterilerden bahsedilirken trans bir birey ve lezbiyen bir çiftle dalga geçildi.” (Sağlık sektöründe çalışan lezbiyen kadın)
“Sadece erkek ya da sadece “bayan” isteyen çok firma var. Çok katı kıyafet kısıtlamaları da çabası.” (Gıda sektöründe çalışan lezbiyen kadın)
“Genelde iş ilanlarını ikili cinsiyet sistemi üzerinden “bayan” ve erkek olarak belirtiyorlar. Transgender şemsiyesi altında bir agender olarak epey zorlayıcı bulduğumu söyleyebilirim.” (Eğitim sektöründe çalışan lezbiyen agender)
“İşe alım sürecinde gelen adayların bazıları hakkında gay oldukları düşünüldü ve elendiler.” (Medya sektöründe çalışan lezbiyen kadın)
“Transfobik bir söylem ile karşılaştım. Bu duruma tepki gösterdim ve olumlu geri dönüş aldım. Açık fikirli bir insanın hayatında farkındalık yaratabildiğimi düşünüyorum.” (E-ticaret alanında çalışan lezbiyen kadın)
“Aynı mevkide olduğum bir erkek çalışan bir toplantıda eşcinsellerin tamamının yok edilmesi gerektiğini söylemişti. Ben cevap olarak, “peki benden başlayabilirsin” demiştim.” (Eğitim sektöründe çalışan lezbiyen kadın)
“Çalışanlar sohbet arasında böyle bireylerle karşılaştıklarında şiddet göstermek istediklerini onlara tahammül edemediklerini açıkça dile getirdiler. Sebebi uygunsuz bulmaları imiş.” (Eğitim alanında çalışan lezbiyen kadın)
“Çok sık “eşcinsel şakaları” yapılıyor ofis içinde. Bunun dışında da iki kez farklı ortamlarda, biri ofis, biri sosyal etkinlik olmak üzere, eşcinselliğin “normal” olmadığı üzerine çeşitli fikirler dinledim üst düzey yöneticilerden.” (Denizcilik sektöründe çalışan lezbiyen kadın)
“Çalışan bir arkadaşımın gay olduğunu öne sürüp alay konusu haline getiren birkaç kişi ile karşılaştım. Nefret söylemi olmasa da aşağılama ve homofobi içeriyordu.” (Kimya sektöründe çalışan lezbiyen kadın)
“Her gün heteroseksüel personası içinde çalışmak ve bu durum öğrenildiği zaman sanki lezbiyen olarak çok büyük bir hatam varmış gibi aldığım iş sorumluluklarında asla hata çıkmaması için aşırı saatler ve emekle çalışmaktayım. Geçmiş iş yerimde de hiçbir ortada laf yokken mobbing olarak cinsel kimliğimle ilgili laf yedim.” (Medya sektöründe çalışan lezbiyen kadın)
Kaos GL İstihdamda LGBTİ+’ların durumunu araştıran çalışmanın 2020 sonuçları “Türkiye’de Kamu Çalışanı LGBTİ+’ların Durumu” ve “Türkiye’de Özel Sektör Çalışanı LGBTİ+’ların Durumu” başlıklı iki raporda 10 Aralık 2020’de kamuoyuyla paylaştı.
Araştırma sonuçlarına göre LGBTİ+ çalışanlar ayrımcılık, dışlama, aşağılama, dedikodu ve nefret söylemiyle karşılaşıyor. İşini kaybetme ve daha ağır bedeller ödeme korkusuyla haklarını arayamıyor.
Özel sektörde genel durum ne?
Kaos GL'nin aktardığı raporda, katılımcılardan ayrımcılık ve nefret söylemine ilişkin tanıklıklar da yer alıyor. 26 Nisan Lezbiyen Görünürlük Günü’nden 1 Mayıs’a giderken o tanıklıkları derledik.
Özel Sektör Çalışanı LGBTİ+’ların Durumu 2020 araştırmasında katılımcılardan 104 kişi (%15,4) lezbiyen, 353 kişi (%52,4) gey, 137 kişi (%20,3) biseksüel, 26 kişi (%3,9) heteroseksüel ve 54 kişi (%8) “diğer” seçeneklerini işaretleyerek cinsel yönelimlerini tanımladı.
Araştırma sonuçlarına göre işyerinde cinsiyet kimliği, cinsel yönelim ve interseks durumuna ilişkin tamamen açık olabilen kişilerin oranı sadece yüzde 14,8. Özel sektörde açık olamama hali süregiden bir ayrımcılığa dönüşüyor. Açık olamamak ağır psikolojik etkilere yol açıyor.
Araştırmaya katılan hiçbir çalışan yaşadığı ayrımcılığı sendika ya da meslek örgütlerine bildiremedi. Araştırma, LGBTİ+’ların ekonomik ve sosyal haklarının sendikaların önceliği olmadığını ortaya koyuyor. Özel sektörde LGBTİ+ çalışanların yüzde 36,9’u işyerinde nefret söylemine maruz bırakılıyor. Raporda işyerinde nefret söylemine maruz bırakılan LGBTİ+’ların tanıklıklarına da yer veriliyor.
Kamuda genel durum ne?
Kamu Çalışanı LGBTİ+’ların Durumu 2020 araştırmasına göre LGBTİ+ çalışanların sadece yüzde 3,4’ü işyerinde açık olabiliyor. Açık olamamanın kendisi bir ayrımcılıkken bir yandan bu durum örgütlenmeyi de engelliyor. Kimliği bütünüyle gizlemek ayrımcılığa uğramak kadar ağır sonuçlara yol açıyor.
Ayrımcılık riski ortadan kalkmadan kapalılık stratejisinden vazgeçilemiyor. LGBTİ+ kamu çalışanları ayrımcılığa karşı resmi kanallara güvenmiyor. LGBTİ+ kamu çalışanları, üyesi oldukları sendikalarda da açık davranamıyor, sendikalar yeterli güveni oluşturamıyor.
Katılımcıların yüzde 56,6’sı işyerinde LGBTİ+’lara yönelik nefret söylemiyle karşılaştı. LGBTİ+’lara nefret söylemi kamuda ağır bir tablo yaratıyor. Raporda ayrımcılık ve nefret söylemi örnekleri katılımcıların kendi ifadeleriyle de aktarılıyor.
Kamuda lezbiyenler neler yaşıyor?
Araştırmaya katılan lezbiyenlerin tanıklıklarından bazıları şöyle:
“Açılacak bir soruşturma sonrası “gayri ahlaki” davranış üzerinden uyarma, kınama, aylıktan kesme ve memurluktan uzaklaştırma yaptırımları uygulanabilir.” (Psikolog/PDR olarak çalışan lezbiyen kadın)
“Görmezden gelinmek, sağlık konusunda olsun, benzeri başvuru mekanizmaları konusunda olsun hiçbir mekanizma olmaması. Trans geçiş süreçleri ve bu bağlamda tıp fakültesini ayrıksı tutuyorum. Medeni beraberlik ve evlenme hukuku zaten. Mevcut değil.” (Akademik personel olarak çalışan non-binary lezbiyen)
“Gey olduğunu düşündükleri bir kişi hakkında “nonoş, yumuşak” gibi tabirler kullanarak kendi aralarında o kişiyi aşağıladılar.” (Sosyal hizmet uzmanı olarak çalışan lezbiyen kadın)
“Kurumumuzla yakinen çalışan bir özel şirkette bir lezbiyen tanıdığıma işi bırakması için fazlasıyla mobing uygulandı. Kızın bir beyanı yoktu. Maskulen olduğu için dedikodusu dönüyordu sadece.” (Mimar/mühendis olarak çalışan lezbiyen kadın)
“Can sağlığımdan şüphe duymaktan yoruldum, korkuyorum.” (Grafiker olarak çalışan lezbiyen kadın)
“İşimde yükselmeyi riskli buluyorum. Daha göz önünde pozisyonlardansa önemsiz pozisyonlarda/ görevlerde kalmaya çalışıyorum.” (Mühendis/mimar olarak çalışan lezbiyen kadın)
“Görmezden gelinmek, tabu olarak görünmesi, nefrete ve ayrımcılığa karşı mekanizmaların olmaması, lgbt hakları konusu açılınca laf değiştirilmesi ve sanki bu gerçek yokmuş gibi davranılması yalnızlığa ve sanki ortam içinde “Boyalı
Kuş” eserindeki gibi herkes arkamdan konuşuyor, ne zaman acaba bir kötülük edecekler duygusuna sokarak yalnızlaştırıyor. Üniversitedeki meslektaşlarımla dostluk da geliştirebilmek, ortak çalışmalar yapmak güçleşiyor.” (Akademik personel olarak çalışan lezbiyen nonbinary)
“Biz LGBTİ bireyleri olarak çok fazla kendi içimizde komün olarak yaşıyoruz. Fakat dışarıda muhafazakar ve her şeyden bihaber dini yaklaşımlarla bu durumu reddeden bir çoğunluk var. Devlet haliyle seni desteklemez ve bir güvence altına almazsa kendimizi gizleyerek yaşamaya hep mecbur kalacağız. Kamu spotları, eğitimler ile birçok noktada bilinçlendirme yapılabilir ama öncelikli kanunlar noktasında güvence altına alınmak zorundayız.” (İdareci olarak çalışan lezbiyen kadın)
“Her sektörde her açıdan farklı bireylere yaklaşım farklı oluyor, sağlık sektöründe doktorlara öğretmenlere uygulanan kadar baskı uygulanmıyor, hemşire veya ebeler daha farklı uygulamalar ile karşılaşabiliyor. Çalışılan kurum, aile sağlığı merkezi, hastane veya ilçe sağlık müdürlüğü çok fark ettiriyor. Benim gözlemlediğim perifer her açıdan büyük şehirlerden çok daha rahat.” (Sağlık personeli olarak çalışan lezbiyen kadın)
2021 Araştırması başladıKaos GL Derneği, LGBTİ+ çalışanların Türkiye’de özel sektör ve kamu istihdamındaki durumunu anlamak ve emek gücüne tam, eşit ve özgür katılımlarının sağlanma çabalarına katkı sunmak amacıyla hazırlanacak 2021 raporu için anket çalışmasına başladı. Çalışma; Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Araştırmaları Merkezi ile birlikte yürütülüyor. Türkiye'de Özel Sektör ve Kamu Çalışanı LGBTİ+'ların Durumu 2021 Araştırması; özel sektörün ve sivil toplumun farkındalık artırma ve kapasite geliştirme etkinliklerine bilgi zemini oluşturacak. LGBTİ+ çalışanları kapsayan özel istihdam ve toplumsal cinsiyet eşitliği politikalarının geliştirilmesi için harcanan çabalara destek olacak. Derneğin senelik olarak yaptığı araştırma sonuçları özel sektör, kamu, sendikalar, meslek odaları ve siyasetçilere dönük savunuculuk faaliyetlerinde önemli rol oynuyor. Çalışma her yıl Türkiye’de LGBTİ+’ların istihdam alanında yaşadığı sorunların yanı sıra çözüm önerilerini de içeriyor. Araştırma kapsamında bu yıl sorulara COVID-19 pandemisinin etkisi de eklendi. |
(EMK)