İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) bünyesinde açılması planlanan Türkiye'nin ilk kadın müzesi olan Leyla Gencer Müzesi, dünyada sayısı 60'ı geçmeyen ender kadın müzelerinden olacak. Müze mayısta açılıyor.
Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Dokümantasyon Merkezi'nde "Dünyadaki Sosyal Değişimlerin Aynası" adlı bir sunum gerçekleştiren sosyolog Meral Akkent, Türkiye'nin birçok şehrinde kadın müzesi açılmasını özendirmeyi hedeflediklerini söylüyor.
Müzede Gencer'in Milano'daki evinden getirilecek özel eşyalar sergilenecek, piyanosu eşliğinde dinletiler düzenlenecek.
Müzelerde kadın sanatçıların eserlerinin oranının yüzde dördü geçmediğine dikkat çeken Akkent, kadınların kendi tarihlerini sergileyemediklerini ve kadın tarihinin başkaları tarafından yanlış yazıldığını belirtiyor.
Kadınlara ve kadınların eserlerine dair
Kadın tarihini unutturmamak, belgelemek ve gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla kurulan kadın müzeleri ise kadına ve kadınların eserlerine dair birçok şeyi barındırıyor. Kadın müzelerinin gelişimi 1950'li yıllarda başladı. İlk kadın müzesi, Avustralya'da açıldı. Ardından sırasıyla Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Almanya geldi.
70'li yıllara kadar devam eden süreçte, daha çok "ilk" niteliği taşıyan kadınların sahneleri kuruldu. ABD tarihindeki önemli kadın eserleri arşivlendi. 80'li yıllara kadar yalnızca üç müze kurulmuşken, bu tarihten sonra neredeyse her yıl bir müze kurulmaya başlandı.
Aynı yıllarda kendilerini "gerilla kızlar" olarak tanımlayan bir grup kadın, müzelerdeki kadın sanatçıların azlığından bahsediyor ve bu alanda çalışmalar yapıyorlardı. Gerçek isimlerini kullanmak yerine ölmüş kadın sanatçıların isimlerini kullanan Gerilla Kızlar, müzelerde onca çıplak kadın resmi varken kadın sanatçıların eserlerinin olmayışına vurgu yapıyorlardı.
Çıkış amacı kadınların müzelerdeki ve sanat eserlerindeki görünürlüğünü artırmak olan bu hareket, sadece "sanat ve kadın" bağlamında kalmadı. Zamanla kadın tarihini kadın bakış açısıyla tanımlamak, kadınların kendilerini kendi anladıkları şekilde ifade etmeleri gibi konularla zenginleşti. Etnolojik, arkeolojik, tarihsel, politik içerikli kadın müzeleri de kuruldu.
Kurulan bütün müzelerin ayrı bir önemi olduğunu vurgulayan Akkent, Almanya'da kurmuş olduğu müzenin de kadının günlük yaşamının kültürlerarası karşılaştırmasının öncülüğünü yaptığını belirtiyor. (GT/KB/BB)
Ayrıntılı bilgi için:
http://www.thewomensmuseum.com/