Zorunlu askerlik yapan erlere hakaret eden komutan, manevi tazminat cezasına çarptırıldı.
Avukat Mehmet Bozkır, zorunlu askerliği sırasında komutanı S.D.’nin sözlü taciz ve hakaretleri üzerine manevi tazminat talebiyle dava açmıştı. “Şahsiyet hakları tecavüze uğrayan kişinin manevi tazminat isteme hakkı doğduğunu” belirten mahkeme, “sahip olduğu konumu kullanarak hakaret edip sözlü taciz ve psikolojik şiddetle kişilik haklarına saldırıda bulunan” komutanı 1000 TL manevi tazminat cezasına çarptırdı.
bianet’e konuşan Bozkır, “Başıma gelenler aslında askerlikte çok basit sayılabilecek şeyler, daha ağırları yaşanıyor. Ama bu davanın kazanılması, birilerine bu davaların açılabildiğini ve kazanılabildiğini gösterirse çok mutlu olacağım. Belki bu davalar sistemi değiştirmeyecek ama 10 tane komutanı etkilese, bu duruma maruz kalan binlerce asker demek” dedi.
“Konumunu kullanarak psikolojik şiddet”
Mahkemenin gerekçeli kararının önemli kısmını komutanın sarf ettiği sözler oluşturuyor ve kararda komutanın sahip olduğu konumu kullanarak sözlü taciz ve psikolojik şiddet uyguladığına dikkat çekiliyor.
Bozkır, “İnsanlara dinleri, dilleri, etnik kökenleri, fiziksel özellikleri gibi bir yığın gerekçeyle istedikleri oranda hakaret edebiliyorlar. Birine hakaret etme, küfür etme çok basit bir şey gibi algılanıyor. Ama bunun hukuki bir yaptırımı olduğunu görmeleri açısından önemli olduğunu düşünüyorum. Komutan hakkında böyle bir davanın açılması ve aleyhine sonuçlanmış olması, askeriye içerisinde de onu olumsuz etkileyecektir” diyor.
Hakarete maruz kalan her asker dava açabilir
Bozkır, bunun gibi davaların önleyici olabileceğini ifade ediyor. Peki askerde hakarete maruz kalanlar ne yapabilir?
“Ceza yargılaması uzun sürüyor. Mahkemeler, askeri yargı ve adli yargı ayrımına gidebiliyor, görevsizlik kararları veriliyor. Normalde hakaret davalarında, çok ağır hakaretler edilmiş bile olsa kanundaki düzenlemelerle hükmün açıklanmasının sonraya bırakılması, para cezasına çevriliyor ve ceza kişileri zorlayacak bir şeye dönüşmüyor.
“Ceza soruşturması istiyorlarsa, askerleri bittikten sonra olayın gerçekleştiği ya da kendi ikamet ettikleri yerde Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunabilirler. Aynı anda tazminat davası da açılabilir. Ama ceza davası sonuçlanana kadar, tazminat davası görülmüyor.
“Kişi isterse ceza davası açabilir, ikisini bir arada (hem ceza hem tazminat) yapabilir ya da benim gibi ceza açısından suç duyurusunda bulunmadan sadece manevi tazminat davası açabilir; ya da maddi bir zarara uğradılarsa maddi tazminat davası da bir seçenek.
“Bunu herkes yapabilir. Kişinin ekonomik durumunun, mesleğinin hiçbir önemi yok.”
Her hakaret dava konusu
Bozkır, komutanın “aptal mısın” demesinin bile dava konusu olabileceğini belirtiyor. Komutanın 1000 lira manevi tazminat cezasına çarptırılmasına sebep olan ve gerekçeli kararda yer alan sözleri şöyle:
"Konuşma lan, adamın asabını bozma, senin suçun dediysem senin suçundur, gerekirse bana zorla imza attıracaksın", “Lan avukat ne biçim avukatsın sen, kanunları bilmiyor musun, bu defter mahkemelik, savcının karşısına çıksan yanarsın, kendinle kalmaz beni de yakarsın ama ben seni daha önce yakar, senin avukatlığın burada sökmez, senin havan büroda geçer ancak"
"Senin okuduğun okulun içine edeyim, sana diploma verenin aklına edeyim, seni avukat yapana yazıklar olsun, söylediklerimi anlıyor musun gerizekalı, mal mal bakıyorsun, sen biraz geç anlıyorsun, senin askerliğini uzatırım, sana bu laflar yetmez, seni cezaya göndermem lazım, seni döverim, seni sinkaf ederim, seni burada ağlatırım, yalvartırım, az zamanın kalmasaydı seni yakardım, inletirdim, pezevenk, şerefsiz, sahtekar, yavşak, Allah seni kahretsin, Allah senin belanı versin, defol gözüm görmesin". (ÇT)