Kuzey Ormanları Savunması yedici kez gündeme gelen “Zeytincilik Yasası”na karşı “Zeytin Ağacını Savun” diyerek Galatasaray Lisesi önünde basın açıklaması yaptı.
Açıklamayı lisenin önünde gerçekleştirmek isteyen doğa savunucuları polisin müdahalesiyle kalkanlarla lisenin ilerisindeki polis barikatlarıyla çevrili alana sürüldü.
Açıklama yapan Çağdaş Öztürk başbakan Binali Yıldırım’ın “Zeytin mi, tesis mi” sözlerini hatırlatarak polisin müdahalesine tepki gösterdi:
“Başbakan bir açıklama yaptı zeytin mi, tesis mi diye sordu bize. Evet, zeytin dedik ama bu soruyu soranlar ‘demokrasi mi diktatörlük mü’ sorusunu soranlarla aynı kişilerdir. Orada da cevabımız net. Çünkü bugün görüyoruz ki çevresine, kentine, ormanına, zeytinine sahip çıkan insanlar basın açıklaması yapmak için bile bir kafes içine alınıyor. Bunu kabul etmiyoruz.
“Biz yaşamımıza da sahip çıkmaya devam edeceğiz. Zeytinle tesis mücadelesi verenler bilsinler ki demokrasiden yanayız. 16 Nisan’dan sonra kurmuş olduğunuz meşru olmayan sisteminizi de zeytinlik yasanızı da kabul etmiyoruz. Meşru değilsiniz, gayrimeşru yasalarınızı kabul etmiyoruz.”
“Varlığımı yok etmek yaşama karşı bir suçtur”
Selma Kanbur’un okuduğu bir kısmı zeytin ağacının dilinden yazılan basın metninde şu ifadelere yer verildi:
“Ben zeytin ağacıyım. Binlerce yıllık varlığım, çığırından çıkmış bu çağda Anadolu'nun beşiğinden sökülmek isteniyor. Yaşam adına ne varsa ant içmişcesine saldıran iktidarın ve sermayenin gözü dönmüş hırsını daha önce de memleketin dört bir yanında gördük, görüyoruz. Daha fazla büyüme, daha fazla enerji aç gözlülüğüyle bugün zeytinliklerin, kıyıların ve meraların sanayiye açılması hedefleniyor.
“Binlerce yıllık varlığımı ve Anadolu'nun kıyılarını meralarını yok edecek hiç bir torba hiç bir yasa tasarısı meşru değildir, Anadolu'ya, yaşama karşı işlenmiş bir suçtur!
"OHAL fırsatçılığı"
“Sermayedarların projelerine yol vermek için topraklarımızın geleceğini karartacak, zeytinciliği şirketlerin tekellerine bırakarak zeytincilikle geçinen aileleri işsizliğe mahkum edecek hiç bir yasa kabul edilemez!
“Madencilik faaliyeti yürüten şirketlerin sanayi çalışmaları adı altında bu yasayı kullanarak zeytinlik arazilerinin altını oymasına izin verilemez. Üç yıl önce Soma'nın Yırca köyünde bir gecede 6 bin zeytin ağacının katledilmesi gibi uygulamaların yasal hale gelmesi kabul edilemez. Kıyılara, meralara, zeytinlikler üzerine enerji aç gözlülüğü doysun diye enerji santralleri yapılamaz!
“Bundan önce AKP hükümeti tarafından 6 kez değiştirilmek istenen ancak kamuoyu tepkisiyle geri çekilen Zeytincilik Yasası'nı 7. kez gündeme getirmek OHAL fırsatçılığıdır, kamu yararı adına kamuyu ortadan kaldırmaktır!
"Hali hazırda sanatçısından emekçisine yoğun kamuoyu tepkisine rağmen ‘zeytin mi tesis mi’ sorusu ‘demokrasi mi diktatörlük’ mü demekle aynı şeydir. Yanıtımız 'tabii ki zeytin, tabii ki demokrasi’dir.” (TP/HK)
Fotoğraflar: Tansu Pişkin - bianet