* Fotoğraf: Facebook - Halil Karapaşaoğlu
Kuzey Kıbrıslı vicdani retçi Halil Karapaşaoğlu ile 15 Ocak Salı günü tutuklanması ve 18 Ocak istinaf mahkemesince serbest bırakılması sonrası Kuzey Kıbrıs’ta vicdani reddi, vicdani retle ilgili yasa değişikliği tasarısının parlamento gündemine gelmesini konuştuk.
Vicdani retle ilgili yasa değişikliği tasarısının gündeme gelmesiyle aynı dönemde hapis cezasına çarptırılması nedeniyle Kuzey Kıbrıs’ta vicdani ret hareketinin öncüsü olarak kamuoyunda tanındığını dile getiren Karapaşaoğlu, oysa bu hareketin adanın kuzeyinde 10 yıllık geçmişi olduğunu söylüyor ve ekliyor:
“Geçmişte inatla bu mücadeleyi yürüten ve hapsedilmelerine rağmen geri adım atmayanlar oldu. Bugün gelinen nokta onların mücadelesinin sonucu.”
“Vicdani ret hakkı hükümet programındaydı”
Hükümetteki Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP), Demokrat Parti (DP) ve Halkın Partisi’nden (HP) oluşan dörtlü koalisyonun hükümet programında vicdani reddin olduğunu hatırlatan Karapaşaoğlu, dört partinin de vicdani reddin hak olduğunu kabul ettiğini belirtiyor.
Bu partilerin yanı sıra sol partilerin de her zaman vicdani ret mücadelesine destek çıktıklarını ifade eden Karapaşaoğlu, merkez sağ Ulusal Birlik Partisi (UBP) ve daha milliyetçi Yeniden Doğuş Partisi'nden (YDP) oluşan Milliyetçi Cephe’nin ise vicdani redde hep olumsuz yaklaştığını dile getiriyor.
Kıbrıs'ta hükümet7 Ocak 2018'de yapılan seçimlerde Ulusal Birlik Partisi (UBP) %36,5, Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) %20,5, Halkın Partisi (HP) %15,8, Yeniden Doğuş Partisi (YDP) %8.9, Demokrat Parti (DP) %7,9, Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) %7,2, Toplumcu Kurtuluş Partisi (TKP) %2.7 ve Milliyetçi Demokrasi Partisi (MDP) %0.1 oranında oy aldı. Bu sonuçlara göre 50 sandalyeli Meclis'te UBP 21, CTP 12, HP 9, TDP 3, DP 3, YDP 2 milletvekiliyle temsil ediliyor. Kuzey Kıbrıs'ta 2 Şubat 2018'den bu yana CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman Başbakanlığındaki CTP-HP-TDP ve DP koalisyonu hükümette. |
“Liberal sağcılar da destekliyor”
Bu noktada kendisine 7 Ocak 2019’da parlamento önündeki eyleme katılan ve vicdani ret hakkının tanınmasını savunan UBP milletvekili aday adayı avukat Hasan Yücelen’i hatırlatıyoruz.
Sağ partilerin içindeki bazı liberal sağcılardan da destek aldıklarını ifade eden Karapaşaoğlu, aynı şekilde hükümet ortaklarından Serdar Denktaş liderliğindeki sağcı DP’nin de vicdani ret hakkının tanınması noktasında destek olduğuna dikkat çekiyor ve sağdaki bu değişimi şöyle yorumluyor:
“Artık ‘İnsan hak ve özgürlüklerine duyarlı olmalıyız’, ‘Devletimizi modernleştirmeliyiz’, ‘İnsanlarımızın göç etmesini veya bu devlete küfretmesini engellemeliyiz’ gibi saiklerle yola çıkıyorlar.”
“Toplumsal buhran, vicdani redde desteği artırdı”
Peki, nasıl oldu da Kıbrıs’ın kuzeyinde vicdani ret gibi bir konuda toplumsal uzlaşma sağlandı?
“Bizim başlattığımız kampanyanın toplumda bu kadar yankı bulmasının herhalde en önemli sebeplerinden biri de ekonomik ve sosyal koşulların çok kötüye gitmesi, toplumun ekonomik çıkmazda olması, sıkışmış durumda olması.
“Biliyorsunuz ekonomik kriz bize Türkiye'nin iki katı yansıyor. Her şey döviz üzerinden gerçekleşiyor, hiç bir üretim yok, her şey yurtdışından geliyor.
“Bunun yanı sıra tecavüzlerin, cinayetlerin, çocuk istismarlarının çok fazla olması da bunda etken. Hapishanelerin tarihin en dolu dönemini yaşaması da bunun göstergesi. Toplum büyük bir buhran içinde.
“Vicdani ret de en temelde şiddetsiz bir toplum çağrısı yapan bir düşünce. Onun büyük etkisi olduğunu düşünüyorum.”
“Geri adım atmayınca insanlar direnişi gördü”
“Kıbrıs'ın kuzeyindeki sol uzun zamandır yenilgi içinde, herhangi bir kazanımı yok. Bundan dolayı da büyük bir yılgınlık içerisinde.
“Vicdani ret bireysel bir hareket. Bireyin gidebildiği yere kadar gittiği ve vazgeçtiği anda da ortadan kalkan bir şey. Bugüne kadar Kıbrıs'taki vicdani retçiler istikrarlı davrandılar. Bu, benimle başlayan bir süreç değil. Murat (Kanatlı) ve Haluk (Selam Tufanlı) beş yıl önce hapse girmişti.
“Bizim istikrarlı şekilde mahkemelere gitmemiz, davalara çıkmamız, bunu kamuoyuyla paylaşmamız ve bu yolda geri atmamızdan dolayı insanlar orada bir direnişi gördü.
“Sol da bunun güçlü bir direniş olduğunu düşünmüş olacak ki, sahiplenme noktasına geldi.”
“Hapiste vicdani reddi sınıfsal temelli anlattım”
Halil Karapaşaoğlu, 15-18 Ocak arası cezaevinde geçirdiği üç gün yaşadıklarını da şöyle anlattı:
“Mahkumlar genellikle milliyetçi temelde olmalarına rağmen bana kötü davranmadılar. Bana karşı bir önyargıları vardı. Hemen hepsi bana gelerek vicdani retle ilgili sorular sordu.
“Bana vicdani reddin ne olduğunu sorduklarında, ben sınıfsal temelli açıklamalar yaptım.
“Neden hep yoksulların savaşlarda öldüğünü, neden hep bizim askerlik yapmak zorunda olduğumuzu, neden diğerlerinin hep torpilli olduğu yönünden açıklamalar yaptım. Ayrıca bu savaşlarda kimlerin kazandığını, kimlerin kaybettiğini sordum.
“Hapishanede yatan mahkumların büyük bir çoğunluğu, yoksul ve orta kesimden gelen insanlardı. O noktada konuşma zemini bulunca derdimi anlatabildim.
“Cezaevi yönetimi de kötü davranmadı. Zaten artık yeni gardiyanların büyük çoğunluğu üniversite mezunu. Bu insanların büyük kısmı işsizlikten dolayı gardiyan olmuş insanlar. Ondan dolayı bana kötü davranılmadı.”
Meclis'e giden vicdani ret yasa taslağı
Karapaşaoğlu’na son olarak Meclis’teki vicdani ret hakkını öngören askerlik yasasındaki değişiklik taslağıyla ilgili görüşlerini soruyoruz.
Kendilerinin taslakla ilgili tek sıkıntılarının tasarıda yer alan “Askeriyede sivil hizmet” bölümü olduğunu ifade eden Karapaşaoğlu şöyle devam ediyor:
“Bizim burada olmazsa olmazımız askerin içindeki sivil hizmetin taslaktan çıkartılması. Bunu hiç bir şekilde kabul etmeyeceğiz. Etmeyeceğimizi de her platformda söylüyoruz ve her platformda zorlayacağız.
“Diğer noktalar tabii ki tartışılır ama bizim olmazsa olmazımız bu maddenin taslaktan çıkartılması. Biz tamamen sivil hizmeti savunuyoruz.”
Yasa değişikliğinde neler var?Kıbrıs Yeni Düzen Gazetesi vicdani retle ilgili yasal değişiklik teklifinde özetle şu maddelerin yer alacağını aktardı: * Yasa tasarısının yasalaşması halinde bir Vicdani Ret Değerlendirme Kurulu kurulacak. Bu kurul konuya ilişkin başvuruları görüşüp karara bağlayacak. * Kurul'un onayladığı kişiler, askerlik süresi kadar bir süre askeri bir eğitime tabi tutulmaksızın silahlı kuvvetlerde veya kamu kurumlarında uygun görülecek sivil hizmet vererek yapabilecek. * Altı isimden oluşacak ve Başbakanlık müsteşarının başkanlık edeceği kurulda, askeri temsilci, sosyolog, Anayasa hukukçusu, Başsavcılığı temsilen bir savcı ve eğitim işleri ile görevli bakanlığın temsilcisi yer alacak. * Kurul'a başvuran vicdani ret başvuru sahipleri, kuvvetlerin görevlendirmesiyle askerlik süresi kadar bir süre, kamu kurumlarında yerine getirmelerine karar verildiği hallerde bahse konu kişilerin öğrenim durumları, mesleki beceri ve yetenekleri dikkate alınarak kamu yönetiminde, hizmet koşulları bakımından herhangi bir ayrımcılığa uğramadan ve cezalandırıcı nitelikte olmamak kaydıyla görevlendirilecekler. |
TIKLAYIN - Kıbrıs'ta Önce Askerlik Sonra Seferberlik
(EKN)