Kuzey Kıbrıs’ta düzenlenen erken genel seçimler, Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP) yüzde 36 oyla birinci parti olarak seçilmesiyle sonuçlandı.
UBP, en yakın rakibi olan Cumhuriyetçi Türk Partisi’ne (CTP) yüzde 16 fark atsa da, aldığı oy tek başına hükümeti kurmaya yetmiyor. Bu durumda koalisyon kaçınılmaz.
Yeni kurulan Halkın Partisi (HP) ise yüzde 15 oyla seçimi üçüncü tamamladı.
Ortaya çıkan tabloya göre, seçim barajının yüzde 5 olduğu Kuzey Kıbrıs’ta parlamentoya UBP, CTP ve HP’nin yanı sıra Yeniden Doğuş Partisi (YDP), Demokrat Parti (DP) ile Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) girecek.
Peki, Kuzey Kıbrıs’ta yayınlanan gazetelerde köşe yazarları seçim sonuçlarını nasıl değerlendiriyor?
Yenidüzen gazetesinden Sami Özuslu ve Cenk Mutluyakalı ile Kıbrıs Havadis gazetesinden Mehmet Moreket’in köşe yazılarını özetledik.
Özuslu: Ne oldu da böyle oldu?
“Seçimin en çıplak sonucu, genelde ‘sol’un ama özelde CTP’nin önemli bir gerileme yaşadığıdır. Başta CTP olmak üzere sol ‘ne oldu da böyle oldu’ sorusuna yanıt aramak durumundadır.
“Yeni kurulan Halkın Partisi sağdan değil soldan oy aldı. Özellikle de CTP’den… 2013 seçimlerinde aldığı yüzde 38’lik oyla açık ara birinci parti çıkan CTP 2018 seçiminden en ağır yenilgiyi alan parti oldu.
“Seçimden ‘galip’ çıkan ise sadece UBP değil… Seçime ilk kez giren HP ile YDP’yi de ‘kazananlar kulübü’nde görmek gerekiyor.
“Bu aritmetikte HP ‘güçlü bir koalisyon’ için tek seçenek konumuna geldi. Seçim öncesi söylenen sözler bir yana, UBP-HP koalisyonunun kurulma ihtimali son derece yüksek görünüyor. İkinci olasılık ise UBP-DP-YDP gibi görünüyor. Ya da UBP-DP-TDP koalisyonu…
“Seçim sonucunda solun gücü ciddi biçimde kırıldı. Kıbrıslı Türkleri ‘transforme’ etme yönündeki direnç azaldı.
“Bunun anlamı ‘daha fazla cami, daha az laiklik, her ilçede imam hatip okulu, daha az sosyal adalet, daha kolay özelleştirme, daha kırpılmış haklar, daha az özgürlük, daha kolay entegrasyon’ falandır.”
Mutluyakalı: Ne oldu böyle?
“Bu yapıyı seven bir kalabalık vardır. Kendilerini ‘güvende’ hissediyorlar. ‘Bu düzen böyle iyidir be arkadaşlar’ diyorlar, şimdi değil, senelerdir böyle. UBP’de birleşiyorlar.
“Bu sonuçlar ‘kaos’a sürükledi Meclis’i, ‘hükümetçilik oyunu’ epeyce zorlanacak şimdi! Eğer salt ‘matematik’ üzerinden okuyacak olursak UBP kazandı, HP ve YDP. Hele UBP. Uf ne biçim kazandı (!) O kadar şaibe yarat, onca hukuksuzluk yap, skandallar arasında gez dolaş ve oylarını koru.
“Ne oldu? DP’nin ‘Ulusal Güçler’i UBP’ye döndü! CTP’nin ‘Birleşik Güçler’i HP’ye kaçtı! DP, TDP kendi oyunda kaldı.
“TKP mi dediniz, kendi içine kaçırdığı BKP kadar dahi rağbet görmedi. “Ve YDP, kimlik temelli siyasetle tehlikeli bir yolculuğa çıktı. Daha önce umut diye CTP’ye koşanlar, bu kez HP’ye yürüdü...
“Hükümet senaryolarına gelince... UBP’ye ‘tek başına iktidar’ yolu açılmadı. UBP-DP-YDP derseniz, komitelere yetmez! HP eğer 'he' derse, UBP-HP belki! Sanmam! TDP ‘he’ derse, UBP-DP-TDP sanki. Pek midem kaldırmadı. Yakında birileri ‘Başkanlık sistemi şart’ diyecek, yazınız bir yere.”
Moreket: Halk siyasete güvenmediğini söyledi, sandıktan kaos çıktı
“Halkın mesajı ‘siyasete, siyasetçiye güvenmiyorum’ oldu. En çok oyu, sandığa gitmeyenler aldı… Ve vatandaş, ‘alın size kaos’ dedi…
“Elde edilen sonuç başarı olarak nitelenirse, bu seçimin galibi, propaganda döneminde en çok eleştirilen ancak seçimleri diğer partilere fark atarak ilk sırada bitiren UBP oldu. Bu da gösteriyor ki, 20 aylık iktidarları döneminde yaptıkları her şey, tabanları tarafından onay aldı…
“Seçimlere ilk kez giren Halkın Partisi ve Yeniden Doğuş Partisi de, bu seçimleri başarıyla tamamlayan partiler oldular…
“CTP, seçim sonuçları bakımından, beklentilerin çok altında kaldı. Yeni bir başkanla girdiği ilk seçimde CTP yarışı ikinci parti olarak bitirse de başarılı olduğunu söylemek biraz zor. Belli ki CTP içindeki klikler geçmiş seçimlerde olduğu gibi yine devredeydi… Buna bir de boykotçuların muhtemel CTP seçmeni olduğunu eklemek gerek. Sanırım parti bu sonuçların özeleştirisini yaparak değerlendirecektir…
“Seçime katılım oranının yüzde 62’lerde kalması, mevcut sisteminin yeniden tartışılmasını gündeme getirmeli. Nasıl bir hükümet modeli çıkarsa çıksın, yarından itibaren başkanlık sisteminin yeniden gündeme geleceğini ve tartışılacağını görmek zor değil…
Şu an itibariyle ortaya çıkan tabloya göre hükümeti kurma görevini UBP’nin alacağı kesin gibi. Resmi olmayan sonuçlara göre üçlü bir koalisyon olasılığı oldukça yüksek görünüyor… Propaganda döneminde parti liderlerinin açıklamalarını düşünürsek CTP ve HP’nin UBP ile bir ortaklığa gitmeyeceğini söyleyebiliriz.
“UBP’nin 22, DP’nin 3 ve YDP’nin de 2 vekil çıkardığını düşünürsek UBP-DP-YDP koalisyonu mümkün olabilir. Bu formülün dışında UBP-DP-TDP koalisyonu da alternatifler arasında.
“Seçim sonuçlarının ardında ortaya çıkan tablo, ufukta yeni bir seçim havasının estiği şeklinde. Çok parçalı bir hükümetin uzun ömürlü olmayacağı ve yeniden bir erken seçimin gündeme gelebileceği iddiaları da daha şimdiden konuşulmaya başladı bile…”
Neden erken seçim yapıldı?Havadis gazetesinden Mehmet Moreket, 16 Ekim 2017'de kaleme aldığı köşe yazısında Temmuz 2018'de yapılması gereken seçimlerin neden altı ay öne alındığını şöyle özetliyor: "UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün'ün, erken seçim için "hodri meydan" çekmesiyle başlayan süreç, ülkeyi bir anda seçim havasına soktu. (...)Özgürgün'ü erken seçim kararı almaya iten iki neden var. Birisi, maaşlar ve ödemeler konusunda işler iyi gidiyor ve bunlar hep, DP'nin değil, UBP'nin hanesine artı olarak yazılıyor. İkinci ve daha önemli neden ise, parti içinde kendine rakip gördüğü, ileride başını ağrıtabilecek isimleri bu vesile ile diskalifiye etmek. (...) Seçimler eğer normal zamanında yapılsa milletvekili adaylarını bu üyeler seçecekti. Yani Özgürgün'ün adaylar üzerinde etkisi pek olmayacaktı. Halbuki erken bir seçimde adayları belirleme yetkisi Genel Başkanın inisiyatifine bırakılıyor. Sizin anlayacağınız ciddi bir avantaj. İşte, erken seçim kararıyla bu gücü eline alan Özgürgün, kendine rakip gördüğü veya istemediği kişileri çok daha rahat elemine edebilecek." |
(EKN)
* Fotoğraf: Emin Sansar / AA