Fotoğraf: AA
Demokrasi İçin Birlik (DİB) Kuzey Kıbrıs'ta Pazar günü yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimine ilişkin açıklama yaptı. Seçim öncesi dönemden başlayarak süre gelen AKP'nin müdahalerine tepki gösterdi.
İsmet İnönü’nün “Kurtarmasına kurtaralım da, ondan sonra sizi bizden kim kurtaracak?” sözüne atıf papan inisiyatif “Türkiyeli demokratik güçler olarak, Kuzey Kıbrıs halkının özgür iradesi ile kendi seçimini yapabilme hakkına saygı duyuyor, destek ve dayanışma duygularımızı iletiyoruz” dedi.
"İç işlerine müdahale"
Barış ve bir arada yaşama bilincinin galip gelecekğini vurgulayan inisiyatif şu açıklamayı yaptı:
“İnönü’nün Kıbrıs konusundaki uzak görüşlü değerlendirmesinin altmış yıl sonra gözümüzün önünde açıkça vücut bulması, güvenlikçi devlet zihniyetinin ne kadar güçlü, derinlere kök salmış ve partiler üstü iktidar kabiliyetine sahip olduğunu göstermektedir. Uygun bir iktidar kimyası yakaladığını düşündüğünde Libya’dan Suriye’ye, Iraktan Azerbaycan’a geniş bir coğrafyada faaliyet göstermekten imtina etmeyen bu zihniyet şimdi de Kıbrıs’a yüklenmektedir.
“Müzakerelerde toprak tavizi olarak verilmek üzere metruk ve yağmalanmış şekilde elde tutulan Maraş bölgesinin, zaten TSK ve KKTC askerî kurumlarınca kullanılan plaj kısmının göstermelik şekilde 'halka açılmasının’ Kuzey Kıbrıs halkı nezdinde 'iç işlerine müdahale' dışında hiç bir anlamı yoktur.
“Uzun sahil şeridine sahip ada halkının, çoğu Türkiye’ye bağımlılık nedeniyle ithal edilen ekonomik sorunların çözümü, barış ve huzur ortamının sağlanması dışında, en son ihtiyaç duyacağı şey bir kaç kilometrelik yeni bir plajdır.
"1974 müdahalesinde ve öncesinde yaşanan travmaları geride bırakmaya çalışan her iki tarafın demokrat güçlerinin öncülük ettiği 'barış içinde birlikte yaşama' ortamı için çıkış yolları aranan Adada, Kuzey Kıbrıs halkının demokratik seçim hakkına müdahale kabul edilemez. Müdahalenin, sorunu daha karmaşık ve çözümsüz hale getirmekten başka da bir sonucu olmayacaktır.
"Refaha giden yolu açması en içten dileğimizdir"
“Kuzey Kıbrıs halkının; tüm müdahalelere rağmen, demokratik tercih hakkını kullanarak Cumhurbaşkanlığı seçiminde çözüm yanlısı adaylara çoğunluk vermesini, Türkiyeli demokratik güçler olarak memnuniyetle karşılıyoruz. Bu olumlu yaklaşımın bu hafta sonu yapılacak 2. tur seçimde de, daha büyük katılım ve daha büyük destek ile devam edeceğine ve demokrat güçlerin zaferi ile sonuçlanacağına inanıyoruz.
“Bu seçimin, tarihsel olarak bir arada yaşamaya yazgılı kuzey ve güney Kıbrıs halkları için barış, huzur ve refaha giden yolu açması, en içten dileğimizdir.
“Kuzey Kıbrıs’a, doğal nüfus dengesini bozacak şekilde nakledilen ve yerli nüfusu asimile etmeyi amaçlayan topluluklar ile ihraç edilmek istenen şoven ve uzlaşmaz politikalar kabul edilemez. Daha ileri gidip vatandaşlık verilerek ithal edilen tarikatçı kadrolar ile Kıbrıs’ın geleneğine uymayan tarikat oluşumlarını aşılama çabalarının, Kuzey Kıbrıs halkı tarafından reddedileceğini düşünüyoruz.
"Para karşılığı seçmen devşirme uygulamalarına karşı gerekli cevap bu seçimde mutlaka verilecektir.
“Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği’nin, mevcut ve meşru Cumhurbaşkanı’nın seçimlere katılmaması için kendisi ve ailesine yönelttiği tehdit hiç bir şekilde kabul edilemez.
“Cumhurbaşkanı’nın konuya ilişkin olarak bilgi almak üzere makamına davet ettiği TC Büyükelçisinin bu davete icabet etmemesi de diplomatik teamüle uymadığı gibi Türkiye’nin KKTC'ye yaklaşımının somut bir göstergesidir.
“Türkiyeli demokratik güçler olarak, Kuzey Kıbrıs halkının özgür iradesi ile kendi seçimini yapabilme hakkına saygı duyuyor, destek ve dayanışma duygularımızı iletiyoruz.
“Barış ve bir arada yaşama bilinci galip gelecektir."
Demokrasi İçin Birlik hakkındaGeniş katılımlı, herhangi bir siyasi görüşün ya da partinin şemsiyesi altıda olmayan, bağımsız bir demokrasi platformu. DİB bileşenleri ilk olarak 28 Haziran 2016’da, eski büyükelçi, milletvekili ve AİHM yargıcı Rıza Türmen’in çağrıcısı olduğu toplantıda bir araya geldi. 100’ü aşkın örgüt, platform, inisiyatif, kurum ve ayrıca demokrasiden yana bireyler bir Başlangıç Bildirgesi üzerinde uzlaşarak yola çıktı. 23 Ekim 2016’da bine yakın kişinin katıldığı Demokrasi Kurultayı ile de ilk çalışmalar başladı. Bu kurultayda, OHAL ve KHK’lar, Başkanlık Sistemi, İnanç Özgürlüğü ve Barış başlıkları altında dört temel mücadele alanı belirlendi. Olağanüstü Hal’in uzatılmasına karşı gerçekleştirilen “Uzatma” kampanyasının ardından, Anayasa Referandumu’nun gündeme gelmesiyle birlikte, DİB güç veren kişi ve kurumlarla birlikte, her türlü platformda, kapsamlı bir “#Hayır Biz Varız” kampanyasına başladı. Birçok ilde, ilçede ve semtlerde kurulan “Hayır Meclisleri”yle sahada yoğun çalışmalar sürerken hukuk ve siyaset alanında da bilgilendirme amacıyla toplantılar, forumlar gerçekleştiriliyor. |
(HA)