Kuzey Kıbrıs’ta anayasa değişikliği için 29 Haziran’da halkoylaması gerçekleşecek.
Değişiklik “Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu”nun (YÖDAK) anayasa maddesi olarak düzenlenmesi ve mevcut kurumun Türkiye’deki Yükseköğretim Kurulu’na (YÖK) benzer bir yapıya bürünmesini de içeriyor.
“Anayasa Değişikliğine İlişkin Yasa” 1985 tarihli anayasaya üç yeni madde eklenmesini ve 18 maddede değişikliği ön görüyor. Cumhuriyet Meclisi’ndeki dört siyasi partinin uzlaştığı yasa 5 Haziran’da Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun onayına gönderildi ve sonraki günlerde onaylandı.
Yasa temel haklar, siyasi parti kurma, sayıştay gibi konulardaki maddelerdeki değişikliklerin yanı sıra çocuk hakları, bilgi edinme hakkı ile “Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu” kurulmasına dair ek maddeler içeriyor.
Halkoylamasında maddelere tek tek değil, bir bütün olarak “evet” ya da “hayır” denilecek.
bianet’e konuşan Yeni Kıbrıs Partisi (YKP) Parti Meclis Üyesi Murat Kanatlı anayasaya temelden karşı olduklarını belirtirken, yasanın hazırlanış sürecinin şeffaf olmadığına ve değişikliklerin de mevcut sorunlara değinmediğine dikkat çekti.
YÖK’leşmek
Halkoylamasına sunulacak yasada YÖDAK ile ilgili şu maddeler yer alıyor:
* Yükseköğretim kurumlarının öğretimini planlamak, düzenlemek, denetlemek, yüksek-öğretim kurumlarındaki eğitim-öğretim ve bilimsel araştırma faaliyetlerini yönlendirmek, bu kurumların yasada belirtilen amaç ve ilkeleri doğrultusunda kurulmasını, geliştirilmesini ve üniversitelere tahsis edilen kaynakların etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamak ve öğretim elemanlarının yetiştirilmesi için planlama yapmak amacı ile kurulur.
* Kuruluşu, işleyişi, personelin nitelikleri, atanmaları, meslekte ilerlemeleri, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri, disiplin kuralları ve diğer özlük işleri yasa ile düzenlenir. * YÖDAK'a üniversitelerin akademik, idari, mali ve eğitsel özerkliğini ihlal edecek yetkiler verilemez ve Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu yetkilerini bu yönde kullanamaz. |
YKP’nin yazılı açıklamasında YÖDAK ile ilgili değişikliğin üniversitelerin özerkliğini, özel veya resmi olmalarına bakılmaksızın tamamen ortadan kaldıracağı belirtildi.
Kanatlı, mevcut durumda YÖDAK’ın YÖK ile paralel çalışan, bölüm açılması gibi konularda daha çok kayıt işlerini yürüten bir kurum olduğunu ancak anayasaya girmesiyle “YÖK’leşmeye başladığını” söyledi.
Değişiklik nasıl hazırlandı?
Kanatlı değişikliğe üç noktada tepkilerinin olduğunu söyledi.
“Birincisi tamamıyla anayasaya karşı çıkma. İşgal altında bir yerde bu tip düzenlemeler yalnızca makyajdır. Demokrasi varmış gibi izlenim verilmeye çalışılıyor.
“İkincisi, bir şeyler yapıyorlar ama Kıbrıs’ın kuzeyinde çok daha acil bir demokratikleşme sorunu var. Polisler askere, askerler Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı. Bu geçici 10. madde ile düzenleniyor. Bu değişiklikte bu düzenlemeden hiç bahsedilmedi.
“Ataerkil düzenlemeler, siyasi partilerin nasıl politika geliştireceğine yönelik kısıtlayıcı maddeler, 12 Eylül’ün getirdiği Atatürk inkılapları çerçevesinde maddeler vardı. Bunlara dair hiçbir şey yapılmadı.
“ Vicdani ret, azınlıklar, herkese anayasa mahkemesine başvuru gibi taslakta yer alan maddeler çıkartıldı.
“Yasa şeffaf olmayan bir yolla hazırlandı. Partiler, kurumlardan da görüş istendi ancak Yüksek Mahkeme Başkanlığı hariç hiç kimse komitelere çağrılmadı. Biz 45 madde sunduk ama geri dönüş yapılmadı. Mevcut yasa ile önerilerimizin alakası yok.”
İçerik
“Maddelerin içeriği de demokratik değil, demokratik gibi görünen kısıtlayıcı nitelikli maddeler” diyen Kanatlı buna örnek olarak şunları sıraladı:
"Yüksek mahkeme yargıcı sayısının 'en az yedi' diye düzenlenmesinin iktidarın yargıyı kontrol altına alması tehlikesi var.
"Ölüm cezasının kaldırılmasına rağmen polislerin müdahalesini mümkün kılan uygulama duruyor.
"Çevre yasasında 'kirleten öder' mantığı var. Kirliliğe karşı dava açma hakkı ileri gibi geliyor ama ekolojik mücadele geleceğe dairdir. Bu mücadele yükseldiğinde kirletme gibi basit unsurdan dava açmak bize ayak bağı olacak.
"Çocuk mahkemelerinin kurulması olumlu ancak bunun anayasa ile düzenlemesiyle yeni bir usul yaratılıyor. İş mahkemelerini nasıl kuracağız? 34 milletvekili bulup referanduma gitmek gerekecek."
Kanatlı temel haklara ilişkin iyi maddeler olsa da bunların mevcut anayasada bulunduğunu ve asıl sorunun kullanımda olduğunu söyledi.
“Türkiye’deki torba yasalarda olduğu gibi üç-beş iyi bir şey atıp öyle pazarlıyorlar. ‘Yetmez ama evet’de buydu. İçinde hoş unsurlar var. Ancak onda itirazımız şu ki zaten anayasada olan hakları kullanamıyoruz.
“Gösteri ve toplanma hakkımız var ama Erdoğan geldiğinde protesto edenlere polisin saldırdığı olay nedeniyle biz yargılanıyoruz.
“Yeni yasa geldiğinde erki tutanların bu hakları ne kadarını kullanmamızı sağlayacakları soru işareti.” (BK)
* Halkoylamasına sunulacak yasayı görmek için tıklayın.