19 Mayıs, "Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı" olarak kabul edilmesinin yanı sıra, Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcı olarak da kabul edilir.
Her ne kadar Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkışıyla birlikte Kurtuluş Savaşı'nın başladığı iddia edilse de, Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Ahmet Kuyaş, bu bilginin yanlış olduğunu söylüyor.
"Atatürk'ü 19 Mayıs'ta anmak 10 Kasım'da anmaktan daha önemli"
2. Meşrutiyet döneminde var olan Gençlik ve Spor Bayramı'nın, Atatürk hayattayken de kutlanmaya devam edildiğini ancak "Atatürk'ü anma" ibaresinin Kenan Evren tarafından eklendiğini söyleyen Ahmet Kuyaş, sözlerine şöyle devam etti:
* Bu belki de Kenan Evren'in hayatında yaptığı tek doğru iştir. Çünkü Atatürk'ün doğum günü olarak 19 Mayıs'ı işaret etmesinden de belli olduğu gibi bu tarih kendisi için son derece önemlidir.
* Dolayısıyla ben Atatürk'ü anmak için 19 Mayıs'ın 10 Kasım'dan çok daha önemli olduğunu iddia edenlerdenim.
* Bu bayramın Atatürk zamanında kutlanıyor ya da kutlanmıyor olmasının bir önemi yok. Fransızlar, 14 Temmuz 1789'u 1875'ten itibaren kutlamaya başladılar. 3. Cumhuriyet kurulduğu zaman milli bayram günü olarak 14 Temmuz'u aldılar. Bunlar önemli değildir.
* "Bayramlar olmamalı" demek komik olur; her milletin bayramlara ihtiyacı vardır. Dolayısıyla bayram icat edilir. Amerikalılar nasıl Washington'un doğum gününü kutluyorsa bizim de Atatürk'ün doğum gününü kutlamamızda hiçbir beis yok.
* Bayram kutlamakta bir sorun yok. Asıl sorun "bunu niye bayram ettik" noktasında.
"19 Mayıs Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcı değil"
* 19 Mayıs'ın bazı sorunları var. 19 Mayıs için öne sürülen "Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcı", "bağımsızlık ateşinin yakıldığı tarih" gibi iddialar doğru değil.
* 19 Mayıs, sadece yüksek rütbeli bir Osmanlı memurunun, görev yerine gitmek üzere bindiği gemiden indiği tarihtir; başka bir şey değil.
* Bu 19 Mayıs'ın kutlanmaması anlamına gelmiyor. Atatürk'ü anmak isteyenler için çok güzel. Ama Kurtuluş Savaşı 19 Mayıs 1919'da başlamaz.
* Bu ülkede pek çok insan bu bayramı Kurtuluş Savaşı'nın başlangıç tarihi olarak kabul ediyor. Bu akademik tarih açısından son derece yanlış bir bilgi. Birkaç yanlış üstelik...
* Birincisi, "kurtuluşu", "istiklali" tek bir kişiyle özdeşleştirmiş oluyoruz. Mesela Erzurumlular Atatürk Samsun'a çıkmadan çok önce kendi memleketlerini korumak için örgütlenmeye başlamışlardı. Bu sırada pek çok yerde zaten kongreler de düzenleniyordu. Ayrıca Mustafa Kemal 1918'in Kasım ayında 7. orduyu hazırlamaya başlamış vaziyetteydi.
"Kurtuluş Savaşı 16 Mart 1920'de başladı"
* Asıl önemli nokta, Kurtuluş Savaşı'nın bir yıl sonra, 16 Mart 1920'de, bizim irademizin susturulmasıyla, yani Meclis-i Mebusan'ın basılmasıyla başladığıdır.
* Zaten 16 Mart 1920'de öğleden sonra Mustafa Kemal yayınladığı bildiriyle artık bir tecavüzün söz konusu olduğunu ve haklarımızı savaşarak alacağımız yönünde ifadeler kullanmıştı. O yüzden 16 Mart 1920'den önce bir savaştan söz etmek mümkün değil.
* Türklerin Türkiye olarak var saydıkları toprakları elde edebilmeleri, 16 Mart 1920'ye kadar barışçıl yollarla kuramsal olarak mümkündü. "Sen Yunanları savaşmadan çıkartabilir miydin?" diyebilirsiniz. Bu önemli değil. Çünkü savaşı kimin kazandığını nerden anlarsınız? Kazananın askeri diğer ülkeyi işgal eder. Ama sonra altı ay sonra masaya oturursunuz, "al takke, ver külah" pazarlık edersiniz, gelenler bayraklarını borazan çalarak indirirler, çeker giderler.
* Yani düşmanın işgal ettiği toprak mutlaka savaşla kurtulur diye bir şey yok. Savaşın başladığı tarih 16 Mart 1920'dir. Zaten öncesinde savaş falan da yok ortada. Gerilla savaşı gibi şeyler olur, onlar bir şey değil. Hukuksal olarak bu döneme "savaş dönemi" demek mümkün değil.
* O yüzden ben 19 Mayıs'ın bayram günü olarak, kutlama günü olarak karşısında değilim. Ama "Anlamı ne?" diye sorulduğu zaman resmi tarih ile çelişiyorum. Resmi tarihin böyle düşünmesinde de Atatürk'ün Nutuk'u 19 Mayıs 1919'la başlatmasının da etkisi var tabi.
"1919'daki çabaların asıl odağı Meşrutiyet'e dönüş çabasıdır"
* 4 Ocak 1919'da Vahdettin barış yapılana kadar seçim olmayacak diyor. Bu Meşrutiyet'in sona erip, mutlakıyete dönüşün başladığı tarihtir. 1919'daki çabaların asıl odağı Meşrutiyet'e dönüş çabasıdır. Erzurum Kongresi 23 Temmuz'da açıldı. 23 Temmuz aynı zamanda Meşrutiyet'in ilan tarihidir.
* Memleketi kurtarmak istiyoruz tabi ama memleketi kurtarmak için önce meclisin açılması gerekir diyorlar. Sonunda meclis açılınca da İngilizler devreye girerek 16 Mart 1920'de Misak-ı Milli'yi çıkartan meclisi susturdular. Savaş da bundan sonra başladı.
Atatürk Cumhuriyet üzerine kurduğu için anlatılarını 19 Mayıs 1919'da başlatır. O yüzden de pek çok insan 1919 öncesine pek önem vermez. Ama o zaman da 1919'da anlatılanların, Erzurum Kongresi kararlarının, Sivas kongresi kararlarının anlaşılamaması gibi bir durum ortaya çıkıyor. (EKN)