Haberin İngilizcesi için tıklayın
Kuveyt Havalimanı inşaatında çalışan yaklaşık 300 Türkiyeli işçi, hakları ödenmeden işten çıkarılınca bunu kabul etmeyerek eyleme geçti. Halen şantiyede bulunan işçiler salgına karşı korunmasız haldeler ve hastalanmaktan endişe ediyorlar.
Limak Holding’in Limak İnşaat şirketine bağlı çalışan işçilerden biri bugün bianet’e yaptığı açıklamada, COVID-19 pandemisi Kuveyt’te de görülmeye başlayınca tazminatları verilmeden işten çıkarıldıklarını, şu anda çölün ortasındaki kampta kaldıklarını ve hastalanmaktan endişe ettiklerini anlattı.
İşçiler Türkiye’ye dönmek istiyor, “Hastalanacaksak da ailelerimizin yanında olmak istiyoruz, onlar da çok endişeli, tedirgin” diyorlar.
“Hiçbir alacağınız yok, ister gidin ister kalın dediler”
İş bırakma eylemindeki işçilerden biri yaşananları şöyle anlattı:
“Geçen ay hastalık Kuveyt’e de gelince yöneticilerle bir toplantı yapıldı ve ‘Kuveyt genelinde virüs yayılıyor, çıkışınızı verip gidin’ dendi. İzne gidecek olanların dahi istifasını imzalayıp o şekilde gitmesi istendi. İşten çıkarılanların da tazminatının ödeneceği sözü verildi. Biz bayram ve resmi tatil mesailerimizi de istediğimizi söyledik, onların da ödeneceğini kabul ettiler.
“Biz de Türkiye’ye dönmek üzere uçak bileti aldık. Ben 2 bin 600 liraya bilet buldum, başka arkadaşlarımızdan uçak biletine 4 bin lira verenler oldu.
“Ancak bu anlaşmanın sağlanmasından sonra başka bir haber geldi ve ‘Hiçbir alacağınız yok, ister gidin ister kalın’ dediler. Bunu yöneticilerimize ilettik, ilgilenen olmadı, ‘Biz karışmayız’ dediler.
“Bunun üzerine Limak Holding’in buradaki [Kuveyt] temsilciliğine gittik, şantiye şefiyle görüştük o da bize ‘Alacağınız yok’ dedi. Biz de 6 Nisan’da iş bıraktık, greve çıktık, haklarımızı istiyoruz, dedik.”
“Herkes ekmeğinin peşinde”
“Daha önce taşerona bağlı çalışıyorduk, sonra Limak Holding’e geçtik. Tüm görüşmelerimiz de Limak Holding yetkilileriyle oldu. Ancak yöneticiler bize verdikleri sözün arasında durmadılar, ‘Haklarınızı alacağınıza söz verdik’ demeye korktular.
“Biz 300 kişi direniyoruz. Halen çalışan da 3 bine yakın arkadaşımız var. Tabii herkes ekmeğini peşinde. Bize çıkış verildiği için sadece hakkımızı istiyoruz. Resmi belgelerde işten çıkarıldık görünüyoruz ama biz hiçbir evraka imza atmadık. Haklarımızı alana kadar grevimiz devam edecek.”
“Virüs girdiyse çölün ortasındayız, halimiz ne olur?”
“Burada çalışan yaklaşık 4 bin Türk vardı, toplam çalışan sayısı da 12 bin civarında. Hindistanlı, Bangladeşli, Nepalli işçiler var bizden başka.
“Kuveyt genelinde salgın yayılıyor, virüslü vaka sayısı git gide artıyor. Buraya da sürekli dışarıdan işçi getiriyorlar. Son 20 günde Hindistanlı, Bangladeşli işçiler geldi. Onar daha ucuza çalışıyorlar, talepleri bizden daha az. Yeni gelenlerden hasta olan da vardır belki, bilmiyoruz.
“Biz zaten haklarımızın ödendiğinde ailemizin yanına gitmek istiyoruz. Tedirginiz, hastalanmaktan korkuyoruz. 10 bin kişinin içine virüs girdiyse burada çölün ortasındayız, halimiz ne olur? Buradan çıkamayız.”
“Paran yoksa koğuşta hasta şekilde kıvranacaksın”
“Şartlar çok kötü, kampta temizlik yapılmıyor, tuvaletlerin durumu berbat, içme suları ishal yapıyor. İlk geldiğimizde bir hastane kartı vermişlerdi ancak o kart sadece Kuveyt vatandaşları için geçerliymiş, bize bir faydası yok.
“Kendi cebinizde paranız varsa tedavi olursunuz, yoksa koğuştaki yatakta hasta şekilde kıvranacaksın…
“Hastalığını ne olduğunu biliyorsan kendi aramızda, yanımızda getirdiğimiz ilaçlarla tedavi etmeye çalışıyoruz. Tedarikli gelmiştik, ağrı kesici, antibiyotik, grip hapı, mide ilacı falan getirmiştik. Arkadaşlarla kendi aramızda bu ilaçlarla halletmeye çalışıyoruz. Ama başka bir hastalık olursa yapabileceğimiz bir şey yok.
“Yemek firması da dün akşam bıraktı gitti. Strafor tabaklarda paket yemek çıkıyordu, onu da pek yiyemiyorduk. Kantinden aldığımız domates, peynir ekmekle doyuyoruz.
“Eşim, çocuklarım ne zaman geleceksin diye soruyor”
“Türkiye’deki yetkililerden bir an önce bu sorunu çözmesini istiyoruz. Ülkemiz, ailemizin yanına dönmek istiyoruz. 6 ay, 1 yıl önce işten çıkanların hakları ödenmişti, bizim hakkımız neden verilmiyor?
“Evliyim, üç çocuğumuz var. Gece gündüz beni arıyorlar, tedirginler, uyumuyorlar. Ne zaman geleceksin diyorlar. Kendimizi düşünmüyoruz artık, gidip çocuğumuzun başında durmak istiyoruz. Öleceksek de vatanımızda olalım istiyoruz.”
Pandemi kampanyasına 11 milyon lira bağış
İnşaatın sahibi Limak Holding, pandemiyle ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başlattığı bağış kampanyasına 11 milyon lira bağış yaptı.
Holding, iş cinayetleri ve işçi eylemleriyle gündeme gelen İstanbul Havalimanı inşaatını da yapan şirket.
Holding’in internet sitesindeki 18 Ağustos 2015 tarihli basın bülteninde Kuveyt’teki havalimanı inşaatıyla ilgili şu bilgiler yer alıyor:
“Kuveyt Merkezi İhale Komisyonu (CTC), Kuveyt Uluslararası Havalimanı yeni terminal binası yapım ihalesinde Limak İnşaat’ın verdiği 1.312 milyar dinarlık (4.34 milyar dolar) teklifi onayladığını açıkladı. Limak İnşaat’ın kazandığı bu ihale, Türk müteahhitlerin yurt dışında tek pakette kazandığı en büyük ihale olma özelliğini taşıyor. Projenin mimari dizaynı Foster & Partners tarafından yapılırken inşaat süresince ortalama 5,000 kişiye istihdam sağlanması bekleniyor.”
Limak İnşaat'tan açıklama |
Limak İnşaatın Kuveyt’teki projeleri devam ediyor Covid-19 salgınına karşı tüm önemleri alarak Kuveyt’teki faaliyetlerini sürdüren Limak İnşaat’ta çalışan işçilerden Türkiye’ye dönmek isteyen 504 işçi tüm hakları ödenerek 2 ayrı uçakla Türkiye’ye getirildi. Kuveyt'te Limak İnşaat’ın üstlenmiş olduğu 6 adet proje -Infectious Diseases Hospital, 2 adet toplu konut alt yapısı, 1 adet toplu konut üst yapı projesi, Uluslararası Kuveyt Havalimanı Terminali projesi ve son olarak da Havalimanı'nın Otopark projesi- bulunuyor. Limak İnşaat Kuveyt ekibi, ilk kez Çin’in Wuhan eyaletinde Aralık 2019 da ortaya çıkan Covid-19 salgını ile ilgili gelişmeleri, yılbaşından bu yana yakından takip etmektedir. Projelerimizin ve değerli insan kaynağımızın hiçbir şekilde etkilenmemesini temin ile birlikte, doğru sistem ve program tesisi için önlem kararlarını hassasiyetle almakta ve uygulamaktayız. Kuveyt’teki proje şantiyelerimizin yerleşkeleri ve çalışanlarımız, alınan ciddi önleme tedbirleri ile maksimum hassasiyetle koruma altına alınmıştır. Uygulamakta olduğumuz tüm koruma ve önlem kararları, Kuveyt Sağlık Bakanlığı ve diğer Kuveyt resmi otoritelerinin talimatlarına harfiyen uygundur. Bu durum normale dönünceye kadar da tavizsiz bir şekilde önlem alma ve koruma uygulamalarını ciddiyetle sürdürmeye kararlıyız. Keza, alınan tüm kararlar T.C. Sağlık Bakanlığı yayınlarına da uymakta ve T.C. Kuveyt Büyükelçimiz Sayın Ayşe Hilal Sayan Koytak Hanımefendi ve Büyükelçilik ekibi ile koordineli olarak icra edilmektedir. Şantiyelere giriş çıkışlarda çok sıkı önlemler uygulandığı gibi, çalışanların sağlığı da yakından takip edilmektedir. Şantiyelerimizde ve Türkiye’ye tahliye edilerek karantina altına alınan çalışanlarımız arasında şu ana kadar Covid-19 şüphesi uyandıracak herhangi bir durumla karşılaşılmamıştır. Sağlık birimimiz tüm risk ihtimallerini eleyecek şekilde muayene ve ölçümleri yapmakta, takipleri titizlikle sürdürmektedir. Kuveyt Havalimanı projelerimizin işvereni olan Kuveyt Bayındırlık Bakanlığı tarafından, çalışmamızın devam etmesi desteklenmekte, saha, ofisler ve tesislerdeki çalışmalarımız çok kontrollü bir şekilde HSE ekibimizin tam koordinasyonuyla sürdürülmektedir. Ülkesinden ve ailelerinden uzakta olan 4.312 Türk çalışanımız ile tek tek görüşülerek, kendi isteği ile Türkiye’ye dönmek isteyenler belirlenmiştir. Kuveyt kanunları çerçevesinde, Türkiye’ye dönmek istediklerini belirtmiş olan 504 Türk işçinin iş akitleri doğrultusunda tüm alacakları kendilerine ödenmiştir. T.C. Kuveyt Büyükelçiliğimiz, Dış İşleri Bakanlığımızın izinleri ve Kuveyt Resmi makamlarının desteği ile şirketimiz tarafından uçak seferleri organize edilmiştir. Bu çerçevede 2 Nisan 2020 tarihinde 255 çalışanımız bir uçakla Türkiye’ye getirilmiş ve bu çalışanlarımız devletin gösterdiği şekilde Türkiye’de 14 gün süreyle karantinaya alınmıştır. 14 Nisan tarihinde de 249 çalışanımızı taşıyan bir uçak daha Türkiye’ye gönderilerek yine aynı şekilde karantinaya alınmıştır. 3.800’ü Türk, toplam 12.000 çalışanımız ile Kuveyt’te yürümekte olan projelerimiz taahhüt ettiğimiz şekilde devam etmektedir. |
(AS)