Kutlama Değil, Can Güvenliği İstiyoruz

Kadınlar, Güldünya Törenin öldürülmesinde ihmalleri bulunan kamu çalışanları hakkında suç duyurusunda bulundu; namus cinayetlerinin TCKda ağırlaştırıcı neden sayılması ve sığınma evleri açılması için gerekli yasal değişikliklerin yapılmasını istediler

İstanbul

TCK Kadın Çalışma Grubu üyeleri, Güldünya Tören'i, kendilerine başvurduğu halde koruyamayan kamu görevlileri hakkında, "görevlerini ihmal ederek ölüme sebebiyet verdikleri" gerekçesiyle suç duyurusunda bulundular.

Aralarında İstanbul, Diyarbakır ve İzmir Baroları Kadın Hakları Uygulama Merkezleri, Mor Çatı Kadın Sığınma Vakfı ve Kadınlarla Dayanışma Vakfı temsilcilerinin de bulunduğu 20 kadın, bugün (Salı) saat 11.00'de Bakırköy Adliyesi önünde toplandılar.

"Namus cinayetleri yasalarla 'adeta' teşvik ediliyor"

Suç duyurusunda bulunmadan önce avukat Filiz Kerestecioğlu, kadınlar adına bir basın açıklaması okudu.

"Kadınlar Türkiye'nin her yerinde intihara zorlanıyor, öldürülüyor" diyen Kerestecioğlu, "töre ve namus cinayetlerinin yasalarda uygulanan ceza indirimleri ile adeta teşvik edildiğini; kadınların can güvenliğinin bulunmadığını" söyledi.

"Umut'a vasi atanmalı"

Güldünya Tören'in sığındığı karakolda da, kaldırıldığı hastanede de korunamadığını; emniyet ve sağlık görevlilerinin görevlerini yerine getirmediğini belirten Kerestecioğlu, Kadından Sorumlu Devlet Bakanı Güldal Akşit'in tutumunu da eleştirdi.

Kerestecioğlu, Güldünya Tören'in oğlu Umut'a vasi atanarak haklarının korunması, gereken tüm tedbirlerin alınması için Aile Mahkemesi'ne de suç duyurusunda ve ihbarda bulunacaklarını vurguladı.

Sağlık ve Adalet Bakanlığı'na dava

Kerestecioğlu ayrıca, "yasalardaki ayrımcı düzenlemeleri kaldırmayan, 'Namus nedeniyle işlenen suçlar aynen kan davalarında olduğu gibi ağırlaştırıcı neden olsun' diyen kadın örgütlerine kulaklarını tıkayan Adalet Bakanlığı'ndan; yaşama hakkımızı koruyamayan İçişleri Bakanlığı'ndan; hastanelerini koruyamayan Sağlık Bakanlığı'ndan; kadın sığınakları açmayan Kadından Sorumlu Devlet Bakanlığı'ndan davacı olacaklarını" da söyledi.

Kadınların 8 Mart'ta içi boşaltılmış kutlama yapmak istemediğini söyleyen Kerestecioğlu, kadına yönelik şiddetin tasfiyesi, namus cinayetlerinin de kan davalarında olduğu gibi ağırlaştırıcı neden sayılması ve kadın sığınma evlerinin yaygınlaştırılması için yasal değişikliklerin bir an önce yapılması gerektiğini vurguladı.

Grup, basın açıklamasının ardından suç duyurusu dilekçelerini, Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Mehmet Aydos'a verdi. (BB)