Şırnak’ın Kuşkonar ve Koçağılı köylerinin 20 yıl önce F-16’lar ile bombalanması ve 38 kişinin öldürülmesiyle ilgili soruşturma dosyası Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı'na gönderildi.
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, “En üst düzey askeri yetkililerin sorumluluğu olan bir olayın askeri savcılıkça soruşturulması ve bunun sonuçlandırılması doğru değil” dedi.
“Askeri savcılığın soruşturmayı tarafsız ve bağımsız şekilde, etkiden uzak şekilde sürdürmesi zordur. Ama biz takip edeceğiz.”
Avukat Elçi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararını da hatırlattı, “hükümetin de bu karar uyarınca harekete etmesi ve faillerin tespit edilip yargı önüne çıkarılması gerektiğini” söyledi.
Türkiye AİHM'de mahkum oldu
AİHM 12 Kasım 2013’teki kararıyla Türkiye’yi “köy bombalamak” suçundan mahkum etmişti.
Karara göre Türkiye 38 başvurucuya toplam 2 milyon 305 bin Euro manevi, 5 bin 700 Euro maddi tazminat ödemeye mahkum oldu.
Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) “yaşam hakkını ihlali” düzenleyen 2. maddesinden suçlu bulundu. Ayrıca yine bu maddeden, “etkin soruşturma yapılmadığı” gerekçesiyle de suçlu bulundu.
Türkiye AİHS’nin 3. maddesindeki “işkence yasağının” düzenlendiği maddeden de mahkum oldu. Mahkûmiyetin gerekçesi, köylülerin, akrabalarının ölümüne ve evlerinin, yaşadıkları yerin tamamen yıkılmasına tanıklık etmek zorunda kalmaları.
Mahkeme ayrıca, uçuş kayıtlarını “bizde mevcut değil” diyerek vermediği ve mahkemeye eksik belge teslim ettiği için de Türkiye’yi 38. maddeden suçlu buldu.
Ancak 20 yıldır Türkiye’deki soruşturma davaya dönüşemedi.
Zamanaşımına uğrar mı?
Avukat Elçi, olayın yarın itibariyle 20 yıllık zamanaşımı süresini doldurup doldurmayacağı sorumuzu da şöyle yanıtladı:
“Şüphelilerin, suçlanan emekli General Hasan Kundakçı da dahil ifadeleri savcılık tarafından alındı.
Elçi, ifadelerin alınmasıyla birlikte, 2005 yılı önceki 765 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 104. maddesine* göre, zamanaşımının kesildiğini, dolayısıyla dosyanın bu sebeple zamanaşımına uğramaması gerektiğini belirtti.
Elçi, “Yine de savcılık ne yapar bilemiyoruz. Yarın itibariyle savcılıkla görüşeceğiz” dedi.
26 Mart 1994’te gerçekleşen olayla ilgili 20 yıllık süre yarın doluyor.
Dosya savcılık savcılık dolaştı
Olayı soruşturan Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı “görevsizlik” kararı vererek, dosyayı askeri savcılığa göndermişti.
Geçen yıl Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından raftan indirilen dosya ile ilgili kurumlara yazı yazılmış, Hava Kuvvetleri Komutanlığı, bombalamanın olduğu gün ve saatte bölgede herhangi bir uçağın uçmadığını bildirmişti. Ancak Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, savcıya detaylı bilgi ve belgeler göndermişti.
Belgede, "1994 yılında Şırnak ili batısı ile Kuzeybatısı 10 NM (18.55 km)'de Hava Kuvvetleri Komutanlığı tarafından iki uçuş icra edildiği tespit edilmiştir” denilerek bombardıman kabul edilmişti.
Diyarbakır 2. Hava Kuvveti Komutanlığı Askeri Savcılığı da şüpheliler arasında emekli General Hasan Kundakçı'nın bulunması nedeniyle yetkisizlik kararı vererek, dosyayı dün Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı'na gönderdi. (AS)
* Madde 104: Hukuku amme davasının müruru zamanı, vicahi veya gıyabi hükmün tefhimiyle münkati olur. Bundan başka maznunun firari sebebiyle neticesiz kalan tevkif müzekkereleri, ve o iş hakkında maznuna kanun dairesinde tebliğ olunan her türlü tahkikat muamelesi müruru zamanı keser. Bu halde müruru zaman müddeti inkitaın ertesi günü başlar.
Ne olmuştu? |
Şırnak'ın Kumçatı ve Koçağlı köyleri, 26 Mart 1994'te savaş uçaklarıyla bombalandı. Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait F-16 uçaklarıyla yapılan bombardımanda 38 kişi öldü, onlarca kişi yaralandı. Evleri büyük zarar gördü, hayvanları da öldü. Köy bombardımandan sonra yaşanmaz hale geldi. Kuşkonarlılar ertesi gün eşyalarını toplayıp köyden kaçtılar ve bir daha da geri dönmediler. Erkeklerin çoğunluğu gündüz tarlada çalıştığından, ölenler kadınlar, çocuklar ve yaşlılardı. İki köyün sakinleri de korucu olarak çalışmayı kabul etmemişlerdi. TSK köylülerin PKK'ye yardım ettiğini ileri sürdü. Köylüler, üzerlerinde uçan uçakları duyduklarını ama olayın kendileriyle ilgisi olduğunu düşünmediklerini, bombalanmayı hiç beklemediklerini anlattılar. Koçağlı köyünde olanlarla ilgili jandarma köylülerden kısa bir ifade aldı. İfade, Cizre Savcılığı'na yollandı. Savcılık da, olayın sorumlusunu PKK'ymiş gibi göstererek dosyayı dönemin Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi. DGM Başsavcılığı "Olayda örgüt bağlantısı yok" diyerek görevsizlik kararı verdi ve dosyayı Şırnak Savcılığı'na yolladı. Dosya 10 yıl boyunca savcılıklar arasında dolaştı. Kuşkonar köyünde olanlarla ilgili ise baştan itibaren hiçbir işlem yapılmadı. Dosya Diyarbakır Özel Yetkili Başsavcılığı'ndan Diyarbakır 2. Hava Kuvveti Komutanlığı Askeri Savcılığı'na oradan da Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı'na gönderildi. |