"Hem sığınakları istiyoruz, hem de sığınaklara gerek duyulmayacak günleri" sloganıyla gerçekleştirilen kurultayın sonuç bildirgesinde kadınlar, "sığınaklar, danışma/dayanışma merkezleri"; "medya"; "töre, namus, cinsellik, cinsel şiddet, cinsel özgürlük" ve "yasal düzenlemeler" konu başlıkları altında talep, eleştiri ve önerilerini sıraladılar.
Evrensel sığınak ilkeleri gözönünde bulundurulsun
Kadınlara yönelik harcamalar için devlet bütçesinden ödenek ayrılmasını; sığınaklarda evrensel ilkelerin gözetilmesini isteyen kadınlar, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı ve Ankara Kadın Dayanışma Vakfı sığınaklarının en kısa zamanda yeniden açılması için dayanışma ve güç birliği sağlanmasını da kararlaştırdılar.
Kadınlar ayrıca, Yerel Yönetimler Yasası Kadın Sığınakları Uygulama Yönetmeliği'nin, evrensel sığınak ilkeleri gözönünde bulundurularak, bağımsız kadın hareketinin de görüşleri alınarak hazırlanmasını talep ettiler.
Medya çalışanları eğitilmeli
Medyada "kadına yönelik şiddet" konulu programların şiddeti sorgulamak yerine kadınları yargıladığına dikkat çeken kadınlar, medya çalışanlarının olumlu yayıncılığa teşvik edilmesinin önemini vurguladılar.
Kurultay katılımcıları, medya çalışanlarının eğitimi için gazeteci örgütleriyle işbirliği yapılmasını, basın yayın okullarına toplumsal cinsiyet dersleri konulmasını da önerdiler.
Yasal düzenlemeler
Kadınlar, barolarda kadın hakları birimlerinin kurulmasını; kamu kurumlarında toplumsal cinsiyet, kadına yönelik şiddet ve ilgili yasalar konusunda eğitim verilmesini; Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde "Kadına Yönelik Şiddet ve Cinsel Suçlarla Mücadele Birimi" kurulmasını istediler.
Aile Mahkemeleri Yönetmeliği'nin bir an önce çıkarılmasını isteyen kadınlar, KSGM Yönetmeliği'nin kadın örgütlerinin görüşleri alınarak hazırlanmasını ve bir an önce kabul edilmesini talep ettiler.
Kadına yönelik şiddetin öncelikle kadın dayanışması ve örgütlülüğü ile önlenebileceğini vurgulayan kurultay katılımcıları, İletişim Merkezi koordinasyonunda çalışma grupları kurulmasını da kararlaştırdılar.
Bir yılın değerlendirmesi
Kurultay sonuç bildirgesinde geçtiğimiz bir yılı değerlendiren kadınlar, altıncı kurultayda ileri sürdükleri taleplerden bazılarının gerçekleşmesinden sevinç duyduklarını belirttiler:
* TCK hazırlıkları sırasında kadınların yürüttüğü mücadele, TCK'da kadınların lehine hükümlerin çıkmasını sağladı.
* Çeşitli bölgelerde birçok danışma ve dayanışma merkezi açıldı.
* Yerel Yönetimler Tasarısında "kadın sığınakları" açılması konusunda hükümlerin yer alması üzerine, kadına yönelik şiddetle uğraşan kadın örgütleri 5 Temmuz'da ortak dilekçe eylemi gerçekleştirdi.
* 2004'te meydana gelen namus cinayetlerinden sonra kadınlar etkili eylemler düzenledi.
* Kadın örgütleri arasında bilgi, belge, deneyim aktarımı sağlamak, ortak bir dil oluşturmak, eğitim programları hazırlamak ve uygulamak, iletişimi hızlandırmak ve sürekli kılmak için Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı'nın girişimiyle "İletişim Merkezi" kuruldu.
* İzmir Barosundan Av. Ayten Tekeli'nin başvurusu sonucu "evli kadının yalnızca kendi soyadını kullanabilmesi" konusunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden (AİHM) oldukça önemli bir karar çıktı.
Atölye başlıkları ve kararlar
Bildirgede kadınlar, "Kadın Sığınakları ve Danışma / Dayanışma Merkezleri", "Yasalarda Kadına İlişkin Hükümlerin Uygulanması, Yaygınlaştırılması ve Değişiklik Önerileri", "Kadın ve Medya", "Kadın Örgütleri, Yapı ve Bağımsızlık Sorunu ve Feminist Etik", "Töre, Namus Kavramları, Cinsel Şiddet, Cinsel Özgürlük" başlıklı atölye çalışmalarının ardından aldıkları kararları şöyle dillendirdiler:
Sığınaklar, Danışma / Dayanışma Merkezleri
1. Kadınlara yönelik harcamalar, şiddetin önlenmesi ve şiddete uğrayan kadınlara destek programlarının hayata geçirilebilmesi için kamu ve yerel yönetim bütçelerinden ödenek ayrılması ve bütçelerin toplumsal cinsiyet bakış açısıyla hazırlanması zorunludur.
Bu konunun Avrupa Birliği Mevzuatına da girmesi için bu yılki çalışma programına "Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele"yi alan Avrupa Kadın Lobisi nezdinde girişimlerde bulunulmalıdır.
2. Yerel yönetimler, öncelikle bağımsız kadın kuruluşlarının açacakları bağımsız sığınakları, iç işleyişine müdahale etmeden, mekan ve finansman olarak desteklemelidir. Yerel yönetimlerin açıp işletecekleri sığınakların da kadına yönelik şiddet konusunda çalışan bağımsız kadın grupları ile birlikte işletilmesi sağlanmalıdır.
Sığınaklarda aşağıdaki evrensel ilkeler gözetilmelidir:
* Sığınakların adresleri gizlidir (törenle açılmazlar!).
* Başvuran kadınlar hakkında bilgiler gizli tutulur; bu kadınlar hiçbir şekilde teşhir edilemez.
* Kadınlar arasında yaş, cinsel tercih, sınıf, sakat olma, din, mezhep, dil, meslek, medeni hal, milliyet, renk, siyasi görüş vb. durumuna göre ayrımlar gözetilmez.
* Sığınaklarda hiçbir kadına veya çocuğa baskı ve şiddet uygulanamaz.
* Sığınaklarda çalışmalar yalnızca kadın bakış açısına sahip kadınlar tarafından yürütülür.
* Sığınaklar kadınları ve çocukları birlikte kabul eder; kadın ve çocukların güvenliğini sağlamak zorundadır.
* Kadınların şiddeti yaşıyor olmaları esastır ve kadınların söyledikleri geçerlidir.
* Sığınak ortamı kadının şiddetten kurtulmanın yol ve yöntemlerini bulabilmesi için teşvik edici olmalıdır. Sığınakta kadının özgüvenini yeniden kazanmasını sağlayacak bir yaşam ortamı yaratılmalıdır.
* Kadınlara şiddetsiz bir hayat kurabilmek için ihtiyaç duyduğu tıbbi, psikolojik, hukuksal danışmanlık, meslek kursları ve iş bulma olanakları ile çocuk bakım desteği sağlanmalıdır.
* Hem sığınakların adreslerinin gizliliği, hem de kadınlara sığınak dışındaki gerekli destekleri vermek için sığınakların mutlaka kadın danışma merkezleri ile birlikte açılması gereklidir.
4. "Kadın Korunma Evi", "Konuk Evi" gibi kavramlar, kadına yönelik şiddeti toplumsal bir sorun olmaktan çıkarıp; kadını korunması gereken bir nesne; kadına yönelik şiddeti ise kadının kendi sorunu haline getirmektedir. Kadını aile içindeki geleneksel rolü içinde kalmaya zorlamaktadır. Oysa sığınaklar sadece kadınların can güvenliğini sağlayacak mekanlar değil, aynı zamanda şiddetsiz bir hayatın mümkün olduğunu keşfedecekleri mekanlardır. Bu nedenle yukarıdaki ifadeler yerine "sığınak" sözcüğü kullanılmalıdır.
5. Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı ve Ankara Kadın Dayanışma Vakfı sığınaklarının en kısa zamanda yeniden açılması için gerekli kadın dayanışması ve güç birliği sağlanmalıdır.
6. SHÇEK'e bağlı toplum merkezleri ve sığınakların yerel yönetimler yasası uyarınca yerel yönetimlere aktarılması halinde kadın bakış açısına sahip, Toplumsal Cinsiyet Eğitimi ve Kadının İnsan Hakları Eğitimi almış ve alanında uzmanlaşmış kadın personelin kadro kıyımına uğramaması için alanlarında çalışmalarının devam etmesi gerekmektedir.
7. Yerel Yönetimler Yasası Kadın Sığınakları Uygulama Yönetmeliğinin, evrensel sığınak ilkeleri göz önünde bulundurularak, bağımsız kadın hareketinin de görüşleri alınarak hazırlanması için çalışmalar yapılmalıdır.
Töre, namus, cinsellik, cinsel şiddet, cinsel özgürlük
1. Namusun olumlu tanımı yoktur. Namus, kadınların bedenleri ve cinsellikleri üzerindeki güçlü, yaygın,örgütlü ve içselleştirilmiş bir ataerkil tahakküm mekanizmasıdır. Namus, cinsel şiddete ve ölüme neden olur. Cinsel özgürlüğü yok eder. Namus, cinsellik yaşamımızı tek tipleştirir, sınırlandırır ve kendi bedenimize kendimizi yabancılaştırır. Namus, kadınların yaşadığı insan hakları ihlallerini dile getirmelerini engeller. Erkeklerin iktidar ve statü elde etmesine neden olur. Kadınların bedenini metalaştırır.
2. Töre namusu besler, ama namus değildir. Töre cinayetleri dünyanın ve Türkiye'nin her yerinde yaşanmaktadır. Töre ve namus cinayetleri sadece Kürtlere mal edilemez.
3. Dünya Sağlık Örgütü'nün Dünyada Sağlık ve Şiddet raporuna göre, cinsel şiddet şu şekilde tanımlanmaktadır: "Bir kişinin cinselliğine karşı, zor kullanılarak, mağdurla olan ilişkisinin şeklinden ve niteliğinden bağımsız olarak, ev, işyeri ve başka çeşitli ortamlarda gerçekleşebilen, herhangi bir cinsel eylem, cinsel eylem girişimi / iması / yorumudur."
4. Cinsel özgürlük, namus kavramından ve törelerden uzak bir şekilde duygusal ve cinsel haz alma hakkına sahip olmaktır. Kadının kendi bedeni ve cinselliği üzerindeki söz hakkının kendisine ait olmasıdır. Cinsel özgürlük, kadınların özgürlüğünün anahtarıdır. Farklı cinsel kimliklere açık olmaktır.
72 kadın kuruluşu Çanakkale'de buluştu
"Birleşmiş Milletler (BM) Kadınlara Yönelik Şiddete Son Günü" kapsamında, altı yıldır düzenlenmekte olan ve Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı'nın girişimiyle başlatılan "Kadın Sığınakları ve Danışma / Dayanışma Merkezleri" kurultaylarının yedincisi, 3-5 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirildi.
Her yıl başka bir kentte ve farklı bir kadın kuruluşunun ev sahipliğinde toplanan kurultay, bu yıl Çanakkale'deydi. Türkiye'nin çeşitli illerinden 72 kadın kurum, kuruluş ve grubunun bir araya geldiği Çanakkale buluşmasının ev sahipliğini ise, Çanakkale El Emeğini Değerlendirme Derneği (ELDER) üstlendi. Kurultayın organizasyon çalışmalarını İletişim Merkezi yürüttü, Heinrich Böll Vakfı da destek verdi.
Kurultay etkinlikleri
Kurultayda, "feminizm" kavramının tartışılmasına yönelik olarak, "Küreselleşme ve Kadın-Küreselleşen Dünyada Kadın Örgütlerinin Ekonomik ve Politik Duruşu"; "Feminist Bakışla Şiddete Karşı Mücadelede Politikalarımız"; "Kadınlar, Kadın Örgütleri ve Feminist Etik"; "Şiddete Karşı Mücadelede Sığınaklar Kurultayının Önemi ve Sığınaklar Politikamız"; "TCK'nın Ardından"; "Kamu Yönetimi ve Yerel Yönetimler Yasasının Ardından"; "4320 Sayılı Yasa" konulu sunuşlar gerçekleştirildi.
"Ne Seninim Ne Kara Toprağın" sergisiyle paralel olarak "Kadına Yönelik Şiddetin Politikleştirilmesi" sunuşu yapıldı.
Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğünün adının, "Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü" olarak değiştirilmesi eleştirildi.
İstanbul Barosu Kadın Hakları Uygulama Merkezi'nin CMUK'a ilişkin talepleri tartışıldı ve bu talepler için toplanan imzalar, kurultay sırasında Meclis Başkanlığına ve milletvekillerine iletildi.
Katılımcı listesi:
Adana Kadın Danışma Merkezi ve Sığınma Evi; Adana Kadın Kuruluşları Birliği; Adana Kent Konseyi Yerel Gündem 21; Amargi Kadın Kooperatifi; Eskişehir Barosu Kadın Hukuku Komisyonu; Hakkari Ka-mer; Akıllara Zarar Dergisi; Amargi Kadın Akademisi; İstanbul Barosu Kadın Hakları Uygulama Merkezi; Sığınaklar ve Danışma Merkezleri Kurultayı İletişim Merkezi; Kadın Dayanışma Vakfı; SHÇEK Genel Müdürlüğü; Toplumsal Gelişme İçin Kadın Gençlik Kültür ve Çevre Derneği; Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü; Ankara Kadın Dayanışma Derneği; Bizim Bedenlerimiz, Bizim Cinselliğimiz Projesi; Filmmor; Gökkuşağı Kadın Derneği; Antalya Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği; Antalya Kadın Danışma ve Dayanışma Merkezi; Antalya SHÇEK Konukevi; Kadın Eserleri Kütüphanesi; Kadının İnsan Hakları-Yeni Çözümler Vakfı; Kadınlarla Dayanışma Vakfı; Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı; Pazartesi Dergisi; Şahmaran Kadın Dayanışma ve Araştırma Merk.; Türkiye Sakatlar Derneği; Uluslararası Af Örgütü-Türkiye Temsilciliği; Yeditepe Üniversitesi; Söke Kadın Sığınmaevi Yaptırma ve Yaşatma Derneği; Bartın Kadın Dayanışma Derneği; Batman Kadın Danışma Merkezi; Batman Kadın Platformu; Batman Belediyesi-TİLDA; İzmir Yerel Gündem 21; İzmir SHÇEK Konukevi; Günışığı Kadın Dayanışma Merkezi; Ege Kadın Dayanışma Vakfı; Aliağa Belediyesi Kadın Sorunları Danışma Dayanışma Merkezi; Kazete; İzmir Kadın Dayanışma Grubu; Bingöl Ka-mer; Bursa Büyükşehir Belediyesi Yerel Gündem 21; Bursa Barosu Kadın Hukuku Komisyonu; Bursa SHÇEK Konukevi; Nilüfer Yerel Gündem 21; Kars Ka-mer; Günyüzü Kadın Dayanışma Kooperatifi; Değirmendere Kadın Destek Merkezi; Kadav Köseköy Yeni Adım Kadın Eğitim ve Kültür Sitesi; Kızılay Psikososyal Toplum Merkezi; Kocaeli Yerel Gündem 21; Çanakkale Anneler Derneği; Çanakkale Barosu; Çanakkale Toplum Merkezi; Çanakkale Yerel Gündem 21; Çanakkale SHÇEK; Çanakkale Belediyesi; Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi; Kadın El Emeğini Değerlendirme Kadın Danışma Merkezi - ELDER; Küçükkuyu Kadın Dayanışma Grubu; Denizli SHÇEK Konukevi; Mardin Ka-mer; Kızıltepe Kad-mer; Bağlar Belediyesi Kardelen Kadınevi; Dikasum; Diyarbakır Ka-mer; Epi-Dem Kadın Eğitim ve Psikolojik Danışma Merkezi; Selis Danışmanlık Organizasyon ve El Sanatları; Bağımsız Kadın Derneği Van Kadın Derneği; Yaka-Koop SS Yaşam Çevre Kadın Kültür ve İşletme Kooperatifi (BB)