Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, bugün Yeşilay Danışmanlık Merkezi'nin (YEDAM) İstanbul, Cerrahpaşa'daki hizmet binasının açılışında yaptığı konuşmada, Irak’ın Başika konusundaki açıklamasına yanıt verdi.
Kurtulmuş, Türkiye'nin Musul yakınında bulunan Başika kampındaki varlığının, Musul'un İslam Devleti (IŞİD) tarafından işgal edilmesinden sonra ortaya çıkan bir zorunluluk olduğunu söyledi:
“Türkiye'nin Başika'daki varlığı Musul'un DEAŞ [IŞİD] tarafından işgalinden sonra ortaya çıkan bir zorunluluk dolayısıyladır. Musul DEAŞ tarafından bir günde işgal edildiğinde Irak hükümeti neredeydi? Yine birçok Irak şehri bir günde işgal edildiğinde uluslararası camia neredeydi? Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Başika'daki varlığı ya da şu anda Suriye topraklarındaki operasyon dolayısıyla hiç birisi işgalci bir amaçla değildir. O ülkelerin iç işlerine karışmak amacıyla değildir.”
TIKLAYIN - IRAK: TÜRKİYE İŞGALCİ GÜÇ, IRAK TOPRAKLARINDAN ÇIKMALI
Irak Temsilciler Meclisi, “Türkiye güçlerinin 'işgalci güçler' sayılması ve Irak topraklarından çıkarılması için gerekenlerin yapılması” yönünde karar aldıklarını, dün yaptıkları yazılı açıklama ile duyurmuştu.
TIKLAYIN - TÜRKİYE, MUSUL BAŞİKA KAMPINA NEDEN ASKER GÖNDERDİ?
TSK 5 Aralık 2015’te Musul yakınlarındaki Başika kampına asker göndermişti. Irak Dışişleri Bakanı İbrahim el-Caferi Türkiye’nin askerlerini Başika’dan tamamen çekmemesi halinde askeri operasyonu düşünmek zorunda kalacaklarını açıklamıştı.
Kurtulmuş: Bu kararı anlamakta zorluk çekiyoruz
“Türkiye'nin, Başika'da ve Suriye topraklarındaki operasyon dolayısıyla varlığının işgalci bir amaçla olmadığını” söyleyen Kurtulmuş şu açıklamayı yaptı:
“Orada terör örgütlerinin ortaya çıkarmış olduğu siyasi belirsizliklerin ortadan kaldırılması ve özellikle Musul halkının korunmasıyla ilgili olarak Türkiye Başika'da yer almaktadır.
“Oradaki yerel unsurlarla, oradaki Peşmergelerle, Musul halkının oluşturmuş olduğu birliklerle, birimlerle de son derece yakın temas içinde Musul'un kurtarılması meselesine Türkiye başından itibaren kafa yormaktadır, bununla ilgili neler yapılabilir bunları ortaya koymaktadır.
“Dolayısıyla bu kararı anlamakta zorluk çektiğimizi, bu kararı doğru bir karar olarak görmediğimizi, Türkiye'nin hem Irak'ın toprak bütünlüğünün sağlanması hem Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması bakımından üzerine düşen her türlü sorumluluğu yerine getirdiğinin de açık olduğunu ifade etmek istiyorum.
“Irak merkezi hükümeti eğer bir konu etrafında çalışacaksa, nasıl olur da Irak'ın toprak bütünlüğü sağlanabilir, nasıl olur da Irak'taki DAEŞ [IŞİD] başta olmak üzere terör örgütlerinin faaliyetlerine son verilebilir, buna kafa yorması lazım, bu konunun üzerinde çalışması lazım.
“Barzani yönetimi destek istemişti”
“Türkiye, Irak merkezi hükümetiyle terör örgütlerinin Irak'tan temizlenmesi için her türlü işbirliği yapmaya hazırdır. Türkiye bu anlamda Irak'ın büyük şehirlerinden birisi olan Musul'un da DAEŞ'in ve diğer terör örgütlerinin tehdidi altında bulunmasına karşı olduğunu başından beri ifade etmektedir.
“Eğer beraber çalışılacaksa, nasıl Musul'u DAEŞ'ten temizleyeceğiz, nasıl herhangi PYD başta olmak üzere diğer terör örgütlerinin Irak toprakları içinde faaliyette bulunmasına mani olacağız...
"Biz bu konularda Irak hükümetiyle işbirliğine hazırız ama kusura bakmasınlar Irak bu kadar bölünüp parçalanmışken durup orada bir istikrar unsuru olarak bulunan Başika'daki Türk ordusunun varlığına da oradaki üssümüzün, oradaki yerel unsurlarla iş birliği halinde varlığına da kimsenin karşı çıkma hakkı yok.
“Tabii yine Başika meselesinde biliyorsunuz başından itibaren Kuzey Irak'taki yerel yönetimin [Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi], Barzani yönetiminin de Türkiye'deki Türk birliklerinden özellikle yerel güçlerin Musul'u kurtarmak için eğitilmesi konusunda destek istediği, yardım istediği de açıktır, dolayısıyla bu konu herhangi bir tartışma konusu değildir. Türkiye, Başika'nın tartışma konusu yapılmasına müsaade etmeyecektir.”
Irak Büyükelçisi Dışişlerine çağrıldı
Irak’ın Ankara Büyükelçisi Hişam Ali Ekber İbrahim el-Alevi, Irak Meclisi'nin kararının açıklamasının ardından bu sabah Dışişleri Bakanlığına çağrıldı.
Dışişleri Bakanlığı, Türkiye hakkında alınan bu suçlayıcı kararı kınadığını ve söz konusu kararın özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik çirkin ithamlar içeren bölümünü şiddetle protesto ettiğini açıklamıştı. (AS)