Aralarında yazar, akademisyen, gazeteci ve politikacıların da olduğu 100'e yakın kişinin katıldığı "Türkiye'de Yerel Demokrasi ve Özerklik Tartışmaları" konferansı, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) milletvekili Akın Birdal, sanatçı ve yazar Sırrı Süreyya Önder ve cezaevindeki Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) genel başkanı Rıdvan Turan'ın çağırısıyla Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Lokali'nde gerçekleşti.
Dün (12 Mart) gerçekleşen konferansın ikinci oturumunda, BDP Meclis Grup başkanvekili Bengi Yıldız, SDP genel başkanı adına Ekin Bodur, Emekçi Hareket Partisi (EHP) genel başkanı Sibel Uzun, Devrimci İşçi Partisi (DİP) genel başkanı Sungur Savran ve Bağlar eski belediye başkanı Yurdusev Özsökmenler konuştu.
Yıldız: Kürtler klasik sömürge örneği
Birdal'ın moderatörlüğünü yaptığı oturumda Yıldız, "Demokratik Özerklik" başlıklı sunumunda Türkiye'de Kürtler'in nüfusunun 20 milyona yaklaştığına işaret ederek "Bu kadar büyük bir halkın sorununun yok sayılarak 21. yıla girildiği başka bir ülke yok." dedi, Kürt sorununun çözümü için devletin "inkarcı zihniyetinin" değişmesi gerektiğini savundu, "İnsanların yüzde 99'unun Kürtçe konuştuğu bir yerde orada görev yapan hakim, savcı, doktor öğretmen o halkın dilini bilmiyor. Klasik sömürgelerde olduğu gibi devlet kendi dilini o halka dayatıyor." dedi.
Bodur: İmha ver inkardan vazgeçilmeli
SDP'li Ekin Bodur ise, cezaevinde olduğundan konferansa katılamayan Rıdvan Turan'ın gönderdiği tebliği okudu. Bodur, Kürtler'in başka bir ulus olduğu ve coğrafyası bilindiği halde kendi kültürünü kullandırılmaması üzerine bir yönetim kurulmasının Türkiye'de ciddi sorunlar yarattığını savundu.
Mektupta özetle, politik planda imha ve inkar politikasından vazgeçilmesi, Kürtçe'nin kamusal alanda kullanılmasının önündeki engellerin kaldırılması, bölgedeki ekolojik yıkımın durdurulması ve eşitlikçi yapının sağlanması gerektiği vurgulandı.
Uzun: Ortak mücadele gerekli
Uzun, "Özyönetim, Özerklik ve Demokrasi Mücadelesi" başlıklı konuşmasında Kürt sorununun çözümünde Fatsa deneyimindeki ortak mücadele ve kolektif çalışmanın örnek alınabileceğini söyledi.
"Fatsa'da kollektif bir bütünlük ve dayanışma kültürüyle sorunlar halledildi. Dayanışma kültürü bir planlama içeriyor ve merkezi bir akla dayanıyor. Bu halk hareketi Kürtler'in durumuna benzerlik gösteriyor.
Savran: Özerkliğin finansal temelleri sağlanmalı
Savran, "Devrimde ve Demokraside Ölçek Sorunu" isimli bir sunum yaptı, Kürt halkının demokratik özerklik talebini sonuna kadar desteklediğini, ancak 'merkezi sistemler otoriterdir, yerel sistemler demokratiktir' gibi otomatik bir söyleme katılmadığını söyledi, "Demokratik özerklik isteniyorsa bunun finansal temelleri sağlanmalıdır, aksi taktirde özerklik özelleşmenin temeli olur ve bu da sadece fakirliği artırır." dedi.
Özsökmenler, "Bağlar Belediyesi Deneyimi" isimli konuşmasında Bağlar Belediyesi örneğinden hareketle Kürt sorunu için çözüm önerileri getirdi. (EG/EÖ)