"Kürtlere 'ne istiyorsunuz' diye sormayın, iktidara 'Kürtlerden ne istiyorsunuz' diye sorun"

Hakkâri Belediyesi'ne kayyım atanması sonrasında başlayan protestolar ve dayanışma etkinlikleri kapsamında DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ile birlikte kente gelen eski DEP ve HDP milletvekili Leyla Zana, ayrı ayrı, "Hakkâri halkına", "devlet zihniyetine" ve  "emek, basın, akademi ve siyaset dünyası"na seslendi. 

Kürtlere: "Hakkâri halkı
coşkusunu, keyfini bozmasın"

Konuşmasında halkı coşkusunu, keyfini bozmamaya çağıran Zana, "Sizler başardınız. Şerefiniz ve haysiyetinizle kimliğinizi ortaya koydunuz. Sandıklara gittiniz iradenizi çıkardınız. Egemenlere, 'irademiz elimizde, bizimledir' dediniz." dedi.

Leyla Zana, "Belediye kentte yaşayan herkesin evidir." dedi. "Siz belediyenizi seçtiniz. Bu iradeye saygı duymayan utansın. Sizler bir halkı kalkanlarla ablukaya alarak tutamazsınız. Siz zaten burada kaybettiniz. Erk sahibi olanlar da bunu iyi biliyor." 

Devlet zihniyetine: "Kürtleri küçük
görecekseniz bunu yapamayacaksınız"

Zana, konuşmasının "devlet zihniyetine sesleniyorum" diyerek sürdürdüğü bölümünde ülkeyi yönetenlere "Kürtlerle yaşamak istiyorsanız yolunuz açıktır. Bu aydınlık hepinizin önündedir. Ancak Kürtleri kendi gözünüzle küçük görecekseniz hayır bunu yapamayacaksınız. Kürtlerin iradesi arşa kadar yükselmiştir. Bu utanç sizin utancınızdır." dedi. 

Leyla Zana Kürtler adına "diyaloga açık" olduklarını söyledi. "Biliyorum ki Kürtler de Türkler de savaş ve çatışmadan korkmaz. Ama erk sahibi olanlar diyalogdan korkuyor. Kürtler her zaman diyaloğa açıktı ve açık olacaktır da."

"Barış teslimiyet değildir"

Ancak Zana devleti "Barışın teslimiyet olmadığı" konusunda da uyardı: "Sizler barışı yanlış anlıyorsunuz. Barış teslimiyet değildir. Biz kimseye teslim olmayız. Anne babalarımız olmadı, biz de olmayız. Bu halk direnecektir. Direnişini her zaman da gösterecektir." dedi.

"Birlikte güçlüyüz"

Zana, birlikte mücadele ile Türkiye halklarının da kurtulabileceğini hatırlattı: "Birlikte güçlüyüz. Türkiye halklarını da bu ezilmişlik ve yoksulluktan kurtarabiliriz. Ama bu halde siz bizden daha çok özgürlükten yoksunsunuz. Bu kalkanlar onlara ne getirecek? Kürt halkını korkutabilir mi? Hayır. Biz tek bir insanın bile tırnağına kan değsin istemeyiz. Yaptıklarınız bizim de sizin de önüne karanlığı getiriyor. Bu karanlık bizim için yeni değil, yüz yıldır yaşıyoruz."

Emek, basın, akademi ve siyaset 
dünyasına: "Bu iktidar Kürtlerden 
ne istiyor diye sorun"

Son olarak "Emek, basın, akademi ve siyaset dünyası"na seslenen Zana, "Türkiye siyasetçileri halkın arkasından geliyor, önünden değil. Halk onlardan daha güçlüdür ve geleceği daha iyi öngörüyor." dedi.

Muhataplarına, "Bugünden itibaren Kürtlere, 'Kürtler ne istiyor? diye sormayın." diyen Leyla Zana soruyu tersine çevirdi: "Biz diyoruz ki 'bu iktidar Kürtlerden ne istiyor?'"

Bu soruyu ilk önce erk sahibi olanlara sorduğunu söyleyen Zana "Kürtler iradesini sandığa yansıttı. Siz neden bu iradeyi yok sayıyorsunuz? Soruyu onlara sorun bundan sonra, bize sormayın. Bu yanılgıdan vazgeçin." dedi,

"Bu halkın da ikna olabileceği yol ve yöntemler bulun. Bu sizin elinizdedir. İrademiz de bizim elimizdedir."

Zana "31 Mart ruhuyla Hakkâri'yi en içten duygularla selamlıyorum. Vazgeçmeyin." diyerek konuşmasını bitirdi. 

(AEK)