“Kürtler Hangi Statüyle Yaşamak İstediklerini İlan Edecek”

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Kürtlerin hazırlıkları yapılan Ulusal Kongresi sayesinde hangi ülkede hangi statüyle yaşamak istediklerini dünyaya ilan edeceklerini söyledi.

Demirtaş, Kürtlerin Ulusal Kongre Hazırlık Toplantısı’ndan dönüşte yaptığı Diyarbakır’da açıklamada, Hewler’deki hazırlık toplantısında bir hazırlık komitesi kurulması kararı çıktığını anlattı.

Demirtaş ilk kez olarak bütün hareketlerin ve partilerin katıldığı bir toplantı gerçekleştiğini ve ulusal kongrenin toplanmasının önünde herhangi bir sıkıntı görülmediğini vurguladı.

Demirtaş’ın açıklamasında öne çıkan sözleri şöyle:

“Kürtler bugüne kadar değişik ülkelerin altında yaşamışlar özerk olarak otonom olarak yaşamışlar.

“Bu hem Kürtler hem de yaşadıkları toplumlarda acılar sıkıntılar yaşatmış.

“Kürtlerin birlik sağlaması hem 40 milyonluk Kürt nüfusunda hem de bölge ülkelerinde bir rahatlık sağlar.”

Suriye

Demirtaş Suriye’ye ve bu ülkedeki Kürtlere dair de şunları söyledi.

“Kürtler oradaki şiddeti durdurmada tarafları diyaloga çekmede en önemli konumda.

“Ulusal Kongre Suriye’de barışa ve çözüme giden süreci tetikleyebilir. Suriye’deki Kürtler kilit noktada. Ne yapılabilir bu tartışmalar yapılacak.”

Demirtaş Türkiye’nin Suriye’deki bütün grupların haklarını savunması gerektiğini belirtirken “Ama şu anda pratik politika açısından durum böyle değil” ifadelerini de kullandı. El Nusar Cephesi’yle Kürtlerin arasındaki çatışmaların durmasının Türkiye’nin de yararına olacağını söyledi.

Öcalan’ın talebi

Demirtaş Öcalan’ın basınla görüşme talebine de değindi ve yasadışı bir talep olmadığını belirtti.

Öcalan’ın İmralı’da basının birkaç temsilcisiyle buluşmak istediğini, bir basın toplantısı talebinin olmadığını ifade etti.

“Belki birkaç kişi, meseleden anlayan bir grup gazeteciyle orada buluşmak istiyor.
“Hükümet de bunu biliyor olmasına rağmen basın toplantısı demesi doğru değil.
“Bu yasalara aykırı değil. Bu iç hukuk da uluslararası hukuk da uygundur. Hükümetin bu taleplere ayak diremesi anlaşılır değil.
“Tek bir sözüyle otuz yıllık savaşı durduran biri görüşemeyecek mi?
“Sayın Öcalan sıradan bir mahkum değildir. Siz böyle bir insana karşı kanunsuzluk uygulayabilir misiniz?
“Türkiye’deki bütün mahkumlar istedikleriyle görüşecek ama Sayın Öcalan kimseyle görüşemeyecek?
“Adalet Bakanlığı’nın başvurudan sonra derhal izin verip gazetecileri İmralı adasına götürmesi lazım.
“Mutlaka bir grup gazetecinin oraya gitmesi gerekiyor. Bunlar olmazsa bu süreç nasıl ilerleyecek. Ayda bir milletvekillerinin gidişiyle bu süreci ilerletemez.
“Hükümetin de buna kapalı olmadığını biliyoruz.
“Sayın Öcalan’ın istediği basın toplantısı değil, basın buluşmasıdır.
“Sayın Balbay’la gazeteciler görüşebiliyorsa Sayın Öcalan’la neden görüşülmesin.” (YY)