İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, 18 Ekim'de Diyarbakır'da başlayan Kürdistan Topluluklar Birliği (Koma Civakên Kurdistan) (KCK) Türkiye Meclisi Davası'nda sanıkların Kürtçe savunma yapmalarının reddedilmesi hakkında bir basın açıklaması yaparak, "Mahkeme Barışın önünü tıkamasın" dedi.
Bugün (12 Kasım) Galatasaray'da yapılan açıklamada, katılanlar "Bijî biratiya gelan" sloganları attı; İHD Şube başkanı Abdülkadir Boğa "Dava haksız ve delillerden yoksun; süreç "Kürt Sorunu"nun çözümüne belki bir sebep olabilecekti. 153 sanık, ülkenin kurucu antlaşması olan Lozan'da bulunan haklarını kullanarak anadilde savunma talep ettiler; fakat bu reddedildi" diye konuştu.
Boğa "anadili kullanma önünde yasal bir engel varsa, kaldırılması için destek olmak amacıyla" basın metnini Kürtçe okudu.
Toplum demokratik ve barışçıl çözüme hazır
Hükümetin günümüzde hala şiddet seçeneğinde ısrar ettiğini söyleyen Boğa, tek çözüm yöntemi olan demokratik ve barışçıl bir çözüm için toplumun hazır olduğunu ifade etti.
Lozan Antlaşması, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun "yargılama makamları önündeki bir bireyin kendini en iyi ifade edebileceği dil ile savunabileceği" kuralını bir ölçü olarak aldığının altını çizen Boğa, Anadilde savunmanın hukuki ve meşru olduğunu söyledi.
"Duygular değil, hukuk temel alınsın"
Boğa, Kürt siyasetçilerinin taleplerini Türkiye'nin "kurucu antlaşması"na dayandırmalarının iyi anlaşılması gerektiğinin ve bunun ayrılıkçı değil, birleştirici bir birliktelik yaklaşımı olduğunun altını çizdi.
Barış ve Demokrasi Partisi, Ezilenlerin Sosyalist Partisi, Demokratik Haklar Federasyonu ve Emekçi Hareket Partisi'nin de desteklediği açıklamada Boğa şu talepleri sıraladı:
* Eylemsizlik süreci iki taraflı uygulanmalı, her kesimden kurumlar sahip çıkmalı;
* Mahkeme duyguları değil, hukuku temel alarak anadilde savunma hakkını kabul etmeli, Kürt siyasetçileri serbest bırakmalı;
* Anadilde eğitim hakkı talebi, tüm farklı etnisiteler için kabul edilmeli;
* Seçim barajı kaldırılmalı;
* Geçmişle yüzleşmek için Hakikatleri Araştırma Komisyonu kurulmalı;
* Abdullah Öcalan ile sürdürülen müzakere süreci şeffaflaştırılmalı;
* 12 Eylül ürünü anayasa yerine, demokratik, özgürlükçü ve çoğulcu bir anayasa çalışmaları hemen başlatılmalı;
* Askeri ve siyasi operasyonlar durmalı, Terörle Mücadele Kanunu kaldırılmalı, evrensel hukuka aykırı Ceza Kanunu hükümleri değiştirilmeli. (EÇ/EÖ)