Kürt siyasi partileri ve siyasi hareketleri, Anayasa Komisyonu'na sunulmak üzere ortak hazırladıkları anayasa taslağını açıkladı.
Taslakta, "Kürt halkının kimliğinin tanınması ve güvence altına alınması, Kürt ve Kürdistan ismiyle siyasi parti ve örgütlenmelerin kurulmasının güvence altına alınması, Kürtçenin resmi dil olması ve Kürdistan coğrafyasında kendi kendini yönetme hakkını içeren siyasi bir statünün tanınması" talepleri yer alıyor.
Taslağı, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR), Katılımcı Demokrasi Partisi (KADEP), Özgürlük ve Sosyalizm Partisi (ÖSP), Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Tevgera Yekîtiya Neteweyî ya Kurd (TEVKURD) ve Devrimci Demokratik Kürt Hareketi (TDŞK) birlikte hazırladı.
BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, taslakla ilgili önceki gün yaptığı konuşmada, "en önemli siyasal gündemin yeni bir anayasa olduğunu" söyledi.
Demirtaş, "Türkiye'de yeni bir anayasanın temel sorunların çözümünün en azından başlangıcı olacağına, demokrasinin, toplumsal barışın vesilesi olacağına inanıyoruz. Yeni anayasa sürecinde hem taleplerimizi kamuoyuyla paylaşmak, hem de bir kez daha Kürt muhalefetinin bütünlüklü olarak beklentilerini hükümete ve Meclis'te anayasa çalışması yapan gruplara aktarmak için bir aradayız" dedi.
Demirtaş, Kürt siyasi parti ve siyasi hareketlerinin yeni anayasada bulunmasını istediği başlıkları şöyle sıraladı:
* Kürt halkının kimliğinin tanınması ve güvence altına alınması.
* Örgütlenme hakkının evrensel standartlara kavuşturulması, Kürt ve Kürdistan ismiyle siyasi parti ve örgütlenmelerin kurulmasının güvence altına alınması.
* Kürtçenin resmi dil olması dahil, hayatın her alanında serbestçe kullanılması ve her düzeyde Kürtçe eğitim ve öğretimin güvence altına alınması.
* Kürt halkı için, Kürdistan coğrafyasında kendi kendini yönetme hakkını içeren siyasi bir statünün tanınması.
Metnin Kürtçesini de HAK-PAR Genel Başkanı Bayram Bozyel okudu. Bozyel, ulusların kendi kaderlerini tayin etme hakkının evrensel belgelerle güvence altına alındığını hatırlatarak, Kürtlerin bu hakkı kullanmasının doğal bir hak olduğunu söyledi. (AS)