Diyarbakır Sanayici ve İşadamları Derneği (DİSİAD) Başkanı Raif Türk, dilini değiştirse de hükümetin, Kürt sorununun çözümü için başlattığı girişimlerden geri adım atamayacağını düşünüyor.
bianet'in sorularını yanıtlayan Türk'e göre, geri adım yalnızca hükümete değil, Türkiye'ye de çok kayıp verebilir. Türk, hükümetin de Genelkurmay'ın da son açıklamalarının aslında çözümün önünü tıkayıcı nitelikte olmadığına dikkat çekiyor: "Türkiye'nin bütünlüğü çerçevesinde bir çözüme itiraz eden yok. Abdullah Öcalan da, DTP de bunu söylüyor.
"Herkes Türkiye'nin bütünlüğünden, tek bayrak altında yaşamaktan yanaysa, çok zor bir sorun yok karşımızda. Bütün sorun cesur olmak ve adım atmak. Kimse tabanından korkmamalı. Diyarbakır'da hâlâ umutlu hava var" diyor.
"Güven verici adımlar atılırsa, halkın desteği artar, dağdaki militanların indirilmesi mümkün olur" diyen Türk'ün hükümetin "demokrasi açılımı" adını verdiği Kürt sorununu çözme girişimleri ve Kürt sorununda son dönem üzerine bazı saptamaları şöyle.
Karşılıklı güven: Tarafların birbirlerine cesaret, güven vermeleri, samimi ve cesur olmaları gerekiyor. AKP, CHP, MHP ve DTP'nin de oy kaygısını bir tarafa atması gerek. CHP ve MHP'nin büyük baskısıyla, hükümetin görünüşte de olsa geri adım atması mümkün. Ama açılan bu kapının kapatılması mümkün değil. PKK'nin de barış deyip ardından yeni taleplerle ortaya çıkmaması gerek. Süreci sabote eden, halk nezdinde itibarını kaybeder.
Toplumun desteği var: Benim izlenimim, toplumun yüzde 80'i bu projenin başarıya ulaşmasını istiyor. Başaran, toplumun desteğini de ödülünü de alır. Halk ısrar ederse, sadece hükümet değil, herkes adım atmaya zorlanır. Bu sorunu sadece hükümet, tek başına çözemez.
Dağdakiler nasıl indirilecek: En önemli sorun dağdaki silahlı insanların nasıl indirileceği. Asıl bunun yolu görüşülüp tartışılmalı. Hükümet doğrudan adımlar atarsa, bu mümkün olur. Bakan Beşir Atalay "af gündemimizde yok" diyor, ama af konuşulmalı.
Hemen yapılabilecekler: Hükümet eski yer adlarının iadesini ve üniversitelerde Kürt dili bölümlerini yasa değişikliğine ihtiyaç olmadan kolayca hayata geçirebilir. Bunlar güven verici adımlar olur.
Anadilde eğitim: Hükümet bu konudaki projesini açıklamalı. Seçmeli ders mi olacak? Anadilde eğitim sadece Kürtçe için değil, Türkiye'deki bütün kültürler için mümkün olmalı.
Anayasa: Atalay "anayasa da gündemde değil" diyor ama anayasa değişikliği şart. Bunu gündeme getirip mutabakatla yapmalı. CHP de anayasadan bahsediyor. Mümkün olduğunca MHP'nin de desteği alınmalı gerekir. Hükümet bu kapılarını zorlamalı. Burada kırıcı tartışmalardan ziyade herkesin yapıcı olması gerek.
Öcalan'ın yol haritası: Öcalan'ın şimdiye kadarki açıklamalarından edindiğim izlenim, onun da şimdiye kadar konuşulanlardan çok farklı şeyler söylemediği. Devletin, Öcalan'ın "özsavunma" önerisine yanaşacağını sanmıyorum. Diyarbakır'daki sivil toplumda da, Öcalan'ın sürece ters bir şey söylemeyeceği, önerilerinin Türkiye'nin bütünlüğü çerçevesinde olacağına dair beklentileri var. Bence yol haritasının açıklanıp medyaya yansımasında yarar var. (TK)