"Kürtler olmadan Kürt sorunu tabii ki çözülemez. Diğer yandan bu Türklerin de sorunu. Çözümün önünü tıkayan, iktidarın sadece Kürtlerin, DTP'lilerin değil, Türklerin de katılımına kapalı bir süreç yürütmesi."
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) eski başkanı Yavuz Önen, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) kapalı kapılar ardından hazırladığı "açılım"ın Kürt sorununda çözüm değil çözümsüzlük getireceğini söyledi.
"Hem açık değil, hem katılımcı değil, hem de taraflar masada yok. Hükümet çözüm yerine çözümsüzlük öneriyor, demekle kast edilen bu zaten."
Hükümetin muhatabı asker
PKK lideri Abdullah Öcalan'ın 15 Ağustos'ta bir "yol haritası" açıklayacağını söylemesinden sonra hükümet de "açılım" yapacağını söyledi. İçişleri Bakanı Beşir Atalay, hazırladıkları planı birkaç güne kadar açıklayacaklarını belirtti. Planda ne olduğuna dair iddialar muhtelif. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan "Çalışmalara Genelkurmay ve MİT de katılıyor" dedi. Erdoğan, DTP'lilerin ısrarlı randevu taleplerine yanıt vermezken, bugüne kadar "akil adamlar" grubu oluşturulması, dolaylı görüşmelerin yapılması gibi önerilere de cevap vermedi.
Öcalan'ın muhatap alınamayacağını söyleyen muhalefet partilerinin dahi plandan haberi yok. AKP'nin benzer şekilde yürüttüğü yeni anayasa çalışması da kadük kalmıştı.
Tüm toplum temsilcileri sürece katılmalı
Oysa Önen'e göre sivil toplum kuruluşları, sendikalar, siyasi parti ve gruplar, hak savunucuları bu sürece katılsa, toplumsal bir uzlaşı, bir çözüm programı oluşturulabilir. Bu haliyle, hükümetin "PKK'yi ortadan kaldırmak"tan öte bir çabası olmadığı anlaşılıyor.
"Önce çatışmasızlığa ihtiyaç var. Sonrasındaysa tartışmaya. Tartışmanın klişeler üzerinden yürümesiyse, hükümetin bunun önünü kapamasından kaynaklanıyor. Oysa yıllardır çalışıyoruz, gayet kapsamlı somut çözüm planlarımız var."
Çabalar, girişimler
Önen, Haziran 2008'de International Herald Tribune ve Le Monde gazetelerinde ardından da Taraf'ta yayımlanan "Türkiye'de Kürt Sorunu'na Barışçı Bir Çözüm Çağrısı" başlıklı bildiriye imza atan bin kişiden biriydi. Yine Şubat 2008'de yazar, sanatçı, hak savunucusu, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'dan 14 Baro Başkanı'nın bulunduğu 100 kişinin, Kürt sorununun barışçı yönde çözülmesi için Cumhubaşkanına verdikleri mektubu kaleme alanlar arasındaydı.
Eylül 2007'de oluşturulan ve farklı kesimlerden barış aktivistlerini bir araya getiren Türkiye Barış Meclisi'nin de içinde yer aldı. 2003'te Meclise çözüm taleplerini taşıyan Barış ve Demokratik Çözüm için Aydın Girişimi içindeydi. 2005'te, artan milliyetçilik ve sertleşen cezalandırma eğilimine karşı 190 aydının yayınladığı bildiride imzası vardı.
TİHV başkanı olarak yıllarca Kürt sorunun insani bedelini takip etmeye ve ihlallerin önlenmesine çalışan Önen, Mart 2008'de bianet'e verdiği röportajda da "hükümetin sorunu halkın meşru gördüğü tüm tarafların katılımıyla diyalog içinde çözmesi gerektiğini vurgulamıştı.(EZÖ/EÜ)