Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin Kürt sorunuyla ilgili yol haritasını görüştü, görüşmenin olumlu geçtiği açıklandı.
Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) adı altındaki operasyonları ise bugün de devam etti, aralarında Barış ve Demokrasi Partisi'nden (BDP)Van Belediye Başkanı Bekir Kaya'nın da olduğu altı belediye başkanı gözaltına alındı.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Genel Başkanı ve Bağımsız Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk ile Güneydoğu Sanayici ve İş Adamları Derneği (GÜNSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Şah İsmail Bedirhanoğlu, görüşmeyi bianet'e yorumladı.
Tuğluk, "Bir yandan askeri operasyonlar bir yandan siyasi operasyonlar sürerken, kim bu halka gelip 'Biz sorunu çözeceğiz' diyebilir? Bu ortamda barıştan bahsetmenin bir anlamı, bir karşılığı yok" dedi.
Görüşmeyi olumlu bulduğunu belirten Bedirhanoğlu ise "Bu sorunun çözümünde her türlü katkı alınmalı, görüşme yarattığı siyasi iklim bakımından değerlidir" diye konuştu.
Tuğluk ve Bedirhanoğlu, konuyla ilgili şunları söyledi:
Tuğluk: "Önce operasyonlara son verilmeli"
Binlerce kişinin oyunu almış BDP'li belediye başkanları, il yöneticileri gözaltına alınıyor. Siyaset yapma hakkı engelleniyor. Çok tehlikeli bir yaklaşım söz konusu. Bu operasyonlar devam ederken çözümden bahsetmenin hiçbir inandırıcılığı yok.
Önce operasyonlara son verilmeli, KCK tutukluları serbest bırakılmalı. Yoksa bir yandan çözüm derken diğer yandan operasyon yapılırsa kimse ikna olmaz.
Zaten ciddi bir güven problemi vardı. Başbakan, BDP'yle arada ince bir ip olduğunu söylemişti, o ince ip bu operasyonlarla kopuyor. Yarın gerçekten barışmak istediklerinde, karşılarında kimseyi göremeyecekler.
Umutlar bu kadar kırılırsa, sonsuz bir tahammül gösterilmesi beklenmemeli. Toplumsal olaylarda zor ve baskı ile hiçbir sonuç alınamaz. Türkiye'yi sıkıntılı günlere götürebilecek bir yaklaşım söz konusu.
Operasyonlarla BDP kapatılmaktan beter hale getiriliyor, siyaset yapma hakkı elinden alınıyor. Sonrasında müzakereden bahsediliyor, müzakere edilecek kimse kalmıyor ki...
Tahammüller zorlanır ve BDP aradan çekilirse, diyalogla demokratik çözüm seçeneğini koruyan BDP'yi yok etmeye kalkarsanız, savaş tek seçenek haline gelir.
Anamuhalefet partisinin bu meseleyle ilgilenmesi önemli tabii, çözümleri varsa bunu açıklarlar, Kürt halkı gerçekten bir çözüm programları olup olmadığına bakarak ikna olacaktır. Sözle, 'Kardeşimizsiniz, sizi seviyoruz' diyerek bu ikna sürecini gerçekleşmez.
Bedirhanoğlu: "Görüşme çok değerli"
CHP'yi Kürt meselesine dönük somut bir adım atmadığı, bir proje üretip düşünce geliştiremediği için şimdiye dek hep eleştirdik.
Kılıçdaroğlu'nun son girişimi gayet yerinde, Başbakan'dan randevu istemesi, Başbakan Erdoğan'ın da bu talebe olumlu yanıt vermesi, 'Kapımız sonuna kadar açıktır' demiş olması çok önemli.
Başından beri, Kürt meselesinde CHP'nin desteğinin çok önemli olduğunu zaten ifade ediyorduk. Bu açıdan, anamuhalefet lideriyle Başbakan'ın bu konuda diyalog içine girmiş olmaları ve toplumsal bir mutabakat anlayışının siyasi iradeye yavaş yavaş egemen olmaya başlaması, oldukça olumlu ve anlamlı.
Bu sebeplerle, dünkü görüşmeyi çok değerli buluyorum. Hem CHP hem AKP temsilcilerinin görüşme sonrası yaptıkları açıklamalar da önemli. CHP'li temsilciler, bu önerinin gerçekleşmemesi durumunda düşünce geliştirmeye, fikir üretmeye devam edeceklerini beyan ettiler.
Görüşme, son dönemlerde yükselen siyasi tansiyonun düşürülmesine de önemli ölçüde katkı sağladı. Ancak Kürt sorununun çözümüne yönelik yumuşak bir hava esmişken bir yandan da belediye başkanlarının KCK operasyonu adı altında gözaltına alınmasının, sürece zarar vereceğini düşünüyorum. Operasyonların BDP kanadında olumsuz tepki yaratacağı kanaatindeyim. Böyle zor bir dönemden geçerken, daha dikkatli davranılması gerekiyor. (AS)