Sosyalist Demokrasi Partisi'nden (SDP) Vecdi Sarısözen, "konferansa sol kesimden sadece 'tabelası' olan grupların katılmasını bir eksiklik olarak" değerlendirdi. Sarısözen, "katılımcılar arasında yer alan İşçi Partisi'nin de, soruna çözümden çok çözümsüzlük getireceğini" söyledi.
Demokratik Halk Partisi'nden (DEHAP) Naci Kutlay, konferansın çok daha önceden yapılması gerektiğini belirterek, "Eğer gerçekten sorunlara çözüm bulmak isteniyorsa Türkiye'nin bütün önemli sorunları tabu olmaktan çıkarılmalı ve her boyutuyla tartışılabilmelidir. Kürt sorunu bunların başında geliyor" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi'nden (CHP) Sinan Yerlikaya, bölge milletvekillerinden biri olarak kendisine konferansa katılım için bir davet gelmemesini doğru bulmadığını söyledi. Yerlikaya, "Kürt sorunu, CHP'nin katılımını sağlamadan tartışılmamalı" diye konuştu.
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) olmadan Kürt sorununun çözülemeyeceğini belirten AKP'den Ertuğrul Yalçınbayır ve Cavit Torun, "Katılım yönünde bir teklif almasak da, konferansı yakından takip edeceğiz" şeklinde konuştu.
Kürt Sorununa Çözüm Konferansı'na yönelik görüşlerini Bianet'e anlatan Sarısözen, Kutlay, Yalçınbayır ve Torun, "demokratik süreçte Kürt sorununun çözümü için konferansın önemli bir çalışma olduğu" görüşünde birleşti.
"İşçi Partisi, Kürt sorununun çözümüne katkı sağlamaz"
SDP Genel Başkan Yardımcısı Sarısözen, konferansın, soruna yönelik pratik sonuç almaktan çok sorunu tartışmak için yapıldığına dikkat çekti.
Konferansa özellikle sol kesimden yeterli bir katılımın sağlanmadığını belirten Sarısözen, İşçi Partisi'nin katılımcılar arasında yer almasının olumlu olmadığını, ancak demokratik bir platform yaratılması açısından bunun anlaşılabilir olduğunu ifade etti:
* Konferansa katılım için çok geniş çevrelere başvuruldu, ama bazı aksaklıklardan dolayı her kesimden yeterince katılım sağlanamadı. Özellikle sosyalist aydınların katılımında bir eksiklik oldu. Sol adına, sadece tabelası olan grupların konferansta yer almaları iyi bir gelişme değil.
* İşçi partisinin katılması bizim için olumlu olmamakla birlikte sorun da değil. Biz ordu da katılsa, özel harekat timi de katılsa görüşlerimizi paylaşmaktan çekinmeyiz. Ben, İşçi partisinin Kürt sorununun çözümüne bir katkı sağlayacağını düşünmüyorum. İşçi Partisi, çözümden çok çözümsüzlük öneriyor. Dolayısıyla İşçi Partisinin konferansta bir kez daha dinlenmesiyle ne elde edileceğini anlamış değilim.
* İşçi Partisi'nin konferansa çağrılması, bütün siyasi partilere çağrı yapıldığıyla gerekçelendiriliyor. Demek ki, hala Doğu Perinçek'in çağrılabilecek bir parti başkanı olduğu düşünülüyor.
"İç barışın sağlanması için genel af yeterli değil"
Türkiye'de iç barışın sağlanması için SDP olarak her türlü çabayı harcamaya hazır olduklarını ifade eden Sarısözen, Kürt sorununun çözümüne ilişkin şunları söyledi:
* Kürt sorununun çözümü için, cezaevlerindeki insanların özgürlüğe kavuşturulmasıyla birlikte, devlet terörünün egemen olduğu şartlarda ortaya çıkmış illegal örgütlerin kovuşturulmasının da önüne geçilmesi gerekiyor.
* Çünkü bugün, bu örgütleri ortaya çıkaran koşullar ortadan kalkmış durumda. O halde, o şartların ürünü olan örgütlenmelerin suç olmaktan çıkarılması gerekiyor ve onların da politik hayata özgürce katılımının sağlanması gerekiyor. Hükümet bu yönde adım atarsa, biz de böyle bir süreci destekleriz.
"Kürt sorunu tek taraflı çözülemez"
DEHAP Genel Başkan Yardımcısı Kutlay, "Konferanstan soruna ilişkin çözüm önerilerinin çıkıp çıkmayacağını bilmiyorum. Belki tartışılanlar sadece orada kalacak, ama önemli olan böyle bir platformu oluşturabilmektir" dedi.
Konferansın, kurumlar değil, şahıslarca düzenlendiğini vurgulayan Kutlay, "İşçi Partisi'nin konferansa katılmasının kendilerini ilgilendirmediğini" söyledi:
* Bu konferans, Kürt sorununa çözüm bulmak için değil, Türkiye'de demokratikleşme sürecinde Kürt sorununun çözümünü tartışmak için yapılıyor. Ama buradan çıkan sonuçlar, elbette ki sorunun çözümü için yararlı olacaktır. Yetkililerin bunu görmezden geleceklerini sanmıyorum.
* Demokratik bir platform oluşturmak adına İşçi Partisi'nin konferansa katılması doğal. Hiç kimsenin aynı konuda aynı şeyi düşünmesi gerekmiyor. Öncelikle demokratik bir anlayışa sahip olmamız gerekiyor.
"CHP, Kürt sorununu gündeme getiren ilk partidir"
CHP Tunceli milletvekili Yerlikaya, Kürt sorununun yaşandığı bir ilin milletvekili olarak konferansa katılmak istediğini söyledi. "Kürt sorununu ilk kez detaylı bir şekilde ele alan partinin CHP olduğunu" vurgulayan Yerlikaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
* Kimsenin Kürt sorununu tartışmaya cesaret edemediği bir dönemde CHP, soruna ilişkin önemli araştırmalar yaparak konuyu gündeme taşımış ve kamuoyu oluşturmuştur.
* Kürt sorununa ilişkin bir tartışma platformu oluşturulacaksa, bu platforma öncelikle yer alması gereken parti CHP'dir. CHP'nin katılımı sağlanmadan Kürt sorununun ve çözüm önerilerinin tartışılmasını doğru bulmuyorum.
"Sorumluluk duyan biri olarak konferansı takip edeceğim"
Konferansın demokratikleşme süreci açısından önemli bir çalışma olduğunu belirten AKP Bursa milletvekili Yalçınbayır, "davet almadığı halde konferansı yakından takip edeceğini" söyledi.
Konferansın demokratikleşme süreci açısından önemine dikkat çeken Yalçınbayır, Kürt sorununun çözümüne ilişkin şunları söyledi:
* Kürt sorununun çözümüne, azınlık hakları değil kanun önünde herkesin eşit haklara sahip olması çerçevesinden yaklaşılmalı.Konuya azınlık hakları çerçevesinden yaklaşılması çözüm getirmeyeceği gibi, farklı sorunlar doğuracaktır.
* Tabii bu bakış açısı, sadece Kürtler için değil, Türkiye'deki bütün azınlıklar için geçerli olmalıdır.
"AKP, konferansı dikkate alacaktır"
AKP Diyarbakır milletvekili Cavit Torun ise, kendisine teklif gelmesi halinde konferansa katılabileceğini açıkladı. AKP olmadan Kürt sorununun çözülemeyeceğini ileri süren Torun, konferansın AKP organlarında tartışma zemini bulacağını belirtti:
* Kürt sorunu, Türkiye'de uzun yıllar görmezden gelindi. Bu soruna sahip çıkma iddiasıyla ortaya çıkan insanlar da, süreç içerisinde işin insani boyutuyla çok fazla ilgilenmediler.
* Türkiye'de böyle bir sorun varsa, bu sorun AKP olmadan çözülemez. AKP, yasama aşamasında müdahil olan bir partidir. Dolayısıyla bu sorunun çözümünün göğüsleyen parti konumundadır.
* Her ne kadar konferansa davet edilmese de AKP,tartışılan konuları ve sunulan çözüm önerilerini dikkate alacaktır.
"Kürt Sorununa Çözüm Konferansı"
Konferansın, 5 - 6 Temmuz'da Ankara'da yapılması planlanıyor.
Beş siyasi parti, sendika, oda ve değişik sivil toplum örgütü temsilcilerinden oluşan 35 kişilik çağrıcılar kurulu tarafından davet yapıldığı konferans dört oturum halinde gerçekleşecek.
Alanlarında uzman kişilerden oluşan 200 kişilik davetli listesinde yer alan katılımcıların konferans konularına yönelik sunum ve tebliğleri olacak.
Konferansın birinci oturumu "Türkiye'de çok kültürlülüğün sorunları ve çözüm perspektifleri" olarak belirlenirken, sadece siyasi parti temsilcilerinin katılacağı ikinci oturumun konusu ise "Ortadoğu'da yeni süreç ve Kürt sorunu" olarak belirlendi.
Konferansın ikinci gününün oturum konuları ise "Türkiye'de ekonomik siyasal sosyal dinamikleri açısından Kürt sorununun çözümü" ve "Türkiye'de demokratikleşme bağlamında Kürt sorununun çözümü".
Siyasi parti temsilcilerinin katılacağı bir oturumun dışındaki üç oturumun konuklarının konuyla ilgili uzmanlar olacağı kaydedilirken, konferans çağrıcılarının kurumsal kimliklerinin dışında konferansta bireysel olarak yer aldığı bildirildi.
34 kişilik çağrıcı
Konferans için davet yapan çağrıcılar arasında Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Sami Evren, Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Hak-İş) Genel Başkanı Salim Uslu, öğretim üyelerinden Prof. Toktamış Ateş, Murat Belge, gazeteci-yazar Mehmet Altan, Fehmi Koru, Altan Tan, Mihri Belli; siyasi partilerden DEHAP Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Genel Başkan Yardımcısı Naci Kutlay, Emeğin Partisi (EMEP) Genel Başkanı Levent Tüzel, Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) Genel Başkanı Akın Birdal, Saadet Partisi (SP) Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu, sivil toplum örgütlerinden İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Hüsnü Öndül, Türk Tabipler Birliği (TTB) 2. Başkanı Metin Bakkalcı, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Kazım Genç, kapatılan Demokratik Kitle Partisi (DKP) Genel Başkanı Şerafettin Elçi, Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkan Yardımcısı Hakan Tahmaz, Diş Hekimleri Odası Genel Başkanı Rıfat Yüzbaşıoğlu, Sosyaldemokrat Halk Partisi(SHP) Genel Başkanı Murat Karayalçın ve SHP Parti Meclisi Üyesi Yaşar Seyman gibi isimler yer alıyor.
Daha önce çağrıcılar listesinde bulunan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ise son anda çağrıcılar listesinden çekildi. (NK)