Mezopotamya Ekoloji Hareketi öncülüğünde, “Bir palamut da sen topla, bir palamut da sen ek” sloganıyla başlatılan kampanya sürüyor.
Kürt kentlerinde süregelen doğa talanına dikkat çekmeyi amaçlayan kampanya kapsamında Şırnak ve Mardin’de gerçekleştirilen palamut ekimlerinin ardından çalışmalar, Diyarbakır’da devam etti.
Kampanya kapsamında şimdiye dek 10 bin meşe palamudu toprakla buluşturuldu.
Ekoloji aktivisti Gökhan Saran, palamut ekimlerinin halkın katılımıyla gerçekleştirildiğini belirterek, amaçlarının yangınlardan etkilenen alanları yeniden ormanlaştırmak olduğunu söyledi.
Çözüm: Kır-kent dengesinin yeniden kurulması
Kürt kentlerinde yaşanan ekokırıma karşı topyekûn bir mücadelenin önemine dikkat çeken Saran, farklı kentlerde kırsal alanlarda yürütülen yeşillendirme çalışmalarının da devam ettiğini kaydetti.
1990’lı yıllarda devletin uyguladığı köy boşaltma ve insansızlaştırma politikalarının bugün madencilik faaliyetleri üzerinden sürdürüldüğünü belirten Saran, çözümün kır–kent dengesinin yeniden kurulmasından geçtiğini vurguladı.
Saran, köylerde üretimin canlandırılması, yaşamın birlikte örülmesi ve kooperatiflerin yeniden inşa edilmesinin önemine dikkat çekti.

Şırnak’taki ağaçların kesilme gerekçesi ‘güvenlik’ ve ‘petrol arama’ faaliyetleri
Yangın alanlarında ekim
Ekoloji aktivisti Nihat Doğan ise çalışmaların temel amacının yangınlarla yok edilen ve sermayeye açılmak istenen alanları yeniden yeşertmek olduğunu belirtti.
Doğan, “Bu bölgede kaybolan endemik bitkilerle ata tohumlarını toplayarak Amed’deki tohum kütüphanemizde bir araya getiriyoruz. Çoğalttıktan sonra çiftçilere ulaştırmayı hedefliyoruz. Kaybolan değerlerimize sahip çıkıyoruz,” dedi.
Aktivist Arif Akaya ise bugün çatışmasızlık sürecine rağmen yeniden insansızlaştırma politikalarının devreye sokulmak istendiğini söyledi.
Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre,Akaya, “Çorak alanları canlıların yaşayabileceği mekânlara dönüştürmek için ormanlaştırma çalışmalarını sistemin inadına sürdüreceğiz,” ifadelerini kullandı. (TY)

