Demokrasi İçin Birlik Hareketi'nin (DBH) düzenlediği "Demokratik Türkiye için Demokratik Çözüm" Paneli, 27 Aralık Pazar Günü Petrol-İş'de yapıldı. Panele Yeşiller Partisi'nden Bilge Contepe, Alevi Bektaşi Federasyon'undan Ali Kenanoğlu, Sosyalist Emek Hareketi'nden Ertuğrul Kürkçü ve Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Milletvekili Akın Birdal katıldı.
Contepe: Açılım için yurttaş sözleşmesi lazım
Contepe, demokratik açılım konusunda halkın taleplerini yansıtan, savaşa dur diyecek bir yurttaş sözleşmesine gerek olduğunu söyledi. Habur'daki kutlamaların, doğuda coşkuya neden olurken batıda ise karanlık bir tablo oluştuğunu belirten Yeşiller Partisi sözcüsü Contepe, "Batı ve doğu arasındaki diyalog kopukluğunu nasıl gidereceğiz?" diye sordu.
Kenanoğlu: Aleviler de milliyetçilikle mücadele ediyor
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP)düzenlediği altı Alevi çalıştayını değerlendiren Kenanoğlu, ilk çalıştaya taleplerini ortaklaştırıp sunduklarını son çalıştayayda ise Maraş katliamı sanığı Ökkeş Kenger'in bilirkişi olarak çağrıldığını hatırlatarak bu değişimin de süreci özetlediğini belirtti. Kenanoğlu, Alevi açılımının, Alevileri kontrol altına alınmak için yapılan bir devlet projesi olduğunu belirtti. Kenanoğlu Alevi kitlesinde Kürt hareketine karşı önyargıları kırmanın zaman alacağını söyledi. Alevilerin tamamını milliyetçilikle yaftalamanın haksızlık olacağına dikkat çekti.
Kürkçü: 1978'den 30 yıl sonra artık ortak örgütlenmeyi konuşabiliriz
Kürkçü, Türkiye'nin politik tablosunun bir tarafta AKP'nin muhafazakâr, neoliberal politikaları, diğer tarafta da otoriter, milliyetçi politikalar ekseninde yarıldığını, bunları aşan bir üçüncü kutbun, emekçiler, ezilen mezhep ve milliyetlerin ittifakı temelinde oluşabileceğini, ekolojistlerin, sosyalistlerin, Kürt ve Alevi özgürlük hareketlerinin böyle bir kutbun bileşenleri olabileceğini söyledi.
BDP'ye katılma çağrılarını değerlendiren Kürkçü, "BDP'nin emek eksenli bir parti olacağına dair bir ipucu yok, ayrıca böyle bir davet de yok" dedi. Ancak bu üçüncü kutbu oluşturmak üzere bir koalisyon kurmanın önünde bir engel değil. Bin Umut Adayları modeli var. Uğranmış olunan kazaya rağmen meclisteki DTP'lilerin mücadelelerine devam etmesi değerli. Bu tıpkı Türkiye İşçi Partisi'nin 60'lı yıllarda emek alanına kattığı değer gibi, kendi iddialarına değer kattı" dedi.
Abdullah Öcalan'ın başlangıçtaki bağımsız birleşik sosyalist Kürdistan programından, demokratik özerlik programına geçtiğine işaret eden Kürkçü, 94'deki görüşmelerinde Öcalan'ın "biz yenilmeyiz ama Ankara'yı da yenemeyiz, demokratik cumhuriyette buluşmamız gerekir" dediğini aktardı. Bu yaklaşımın doğal olarak ortak örgütlenme defterini yeniden açtığını söyleyen Kürkçü, "ortak örgütlenme konusunu 30 yıl sonra layıkıyla konuşabilirsek anlamlı bir tartışma yapmış olabiliriz" dedi.
Birdal: Genelkurmay kontrgerillayı koruyor
Akın Birdal savcıların Genelkurmay Özel Hareket Dairesine baskını ve 8 askerin tutuklanmasına değinen Akın Birdal, İspanya'da, İsveç'te, Yunanistan'da Genelkurmay Başkanlarının görevden alınmalarını hatırlattı. Birdal, Genelkurmay Başkanlığı'nın açıkca kontrgerillayı koruyan yapısı olduğunu, sivillerin de buna karşı çıkmadığını söyledi.
Panelde bulunan eski DTP milletvekili Hasip Kaplan da bir konuşma yaptı. Kaplan, "Türkiye'de sol birlik, halkın birliği, demokratik birlik adı ne olursa amacımız emeğin onurlu mücadelesini yürütmek. Türkiye'de stratejik olarak birlikte örgütlenmek hedefini koymalıdır. Bugün ayrı örgütlenmelerimiz olabilir ama ileride bunu sağlamalıyız. İtalya'da zeytin dalında, Almayan'da olduğu gibi" dedi.
Panel sonrası yapılan forumda, DBH'ın geleceği konuşuldu. DBH, katılımcılarını arttırarak illerdeki meclis çalışmalarına devam edecek. (İP)