Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Diyarbakır Newrozunda Kemal Kurkut’u vurarak ölümüne sebep olan polis Y.Ş.’nin tutuklu yargılanması için mahkemeye başvuru yapıldı.
Mezopotamya Ajansı’ndan Deniz Tekin’in haberine göre, avukat Reyhan Yalçındağ Baydemir, sanık polisin yeterli delil olmasına rağmen tutuklanmamasının hukuka aykırı olduğunu belirterek mahkemeye dilekçe verdi.
TIKLAYIN - Kemal Kurkut’u Vuran Polis Halen Görevde
Malatya’dan Newroz kutlamasına giden üniversite öğrencisi Kurkut, Newroz alanı girişindeki kontrol noktasında polis Y.Ş. tarafından vurularak hayatını kaybetmişti. Y.Ş.’ye “olası kastla öldürme” suçundan müebbet hapis istemiyle olaydan yedi ay sonra dava açıldı. Halen aktif görevde bulunan, tek sanık polis Y.Ş. 14 Aralık’taki ilk duruşmaya katıldı. Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi, Y.Ş.’nin tutuklanması talebini reddetti.
“Silahını kasıtlı şekilde kullanarak öldürdü”
Avukatı Reyhan Yalçındağ Baydemir’in Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunduğu itiraz dilekçesinde, polis Y.Ş. hakkında tutuklama kararı verilmesi için şu gerekçeler sıralandı:
“Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunması, delilleri karartma ihtimalinin yüksek oluşu, kaçma şüphesi ve adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağı.”
Dilekçede, sanık polis Y.Ş.’nin, Kurkut’u kasıtlı bir şekilde silah kullanması sonucunda öldürdüğü vurgulandı.
“Sanıklar üzerinde baskı kurma riski bulunuyor”
Ayrıca, halen görevde bulunan sanığın hakkında bir idari soruşturma yapılıp yapılmadığını da bilinmediği ifade edildi:
“Sanık duruşmada, olaydan sonra sadece üç ay açığa alındığını ve şu anda görevinin başında olduğunu belirtti. ‘Kasten öldürme’ gibi son derece ciddi bir eylemden dolayı yargılanan sanık, silah kullanma yetkisi de elinden alınmadan, polislik görevini sürdürmekte ve tutuksuz yargılanmakta. 20 yıl hapis ile müebbet hapis arasında bir ceza talebiyle yargılanan sanığın tutuksuz yargılanması, dosyada başta tanıklar olmak üzere deliller üzerinde olumsuz etkide bulunuyor. Sanığın güvenlik görevlisi olması hasebiyle diğer tanıklar üzerinde baskı kurma riski devam etmektedir.”
“Savcının da tutuklama talep etmesine rağmen…”
Başvuru dilekçesinde, savcının da sanığın tutuklanmasını talep ettiği hatırlatıldı:
“Video görüntüleri, maktulün sanık tarafından doğrudan öldürmek kastıyla ateş ettiğini ispatlamasına rağmen mahkeme; duruşma savcılığının ve katılanlar vekillerinin sanığın tutuklanması talebini hukuka ve CMK'ya [Ceza Muhakemeleri Kanunu] aykırı olarak reddetti.”
Tanık polislerden sanık polise “dayanışma”
Dilekçede, “polislerin dayanışmasına” da dikkat çekildi:
“Mahkemece dinlenecek 60 polis memuru, dosyanın tanıkları arasında. Adliye binasının güvenliğinden sorumlu polis memurları dışında, çok sayıda polis memuru, sanıkla dayanışmak ve manevi olarak onun yanında olduklarını göstermek amacıyla duruşma salonuna kadar geldiler.
“Duruşma bittikten sonra orada bulunan herkesin görebileceği şekilde sanığın tutuklanmamasından dolayı kendisini tebrik etmişler, sarılarak kutlamışlardır. Adliyenin koridorlarında dahi sanıkla dayanıştıklarını gizlemeyen tanıkların, duruşmalar boyunca etki altında kalmadan ifade verecekleri şüphelidir. Bu sebeple de tutuklama gerekçesi mevcuttur.”
Ne olmuştu? |
Adıyaman doğumlu Kemal Kurkut, İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü öğrencisiydi. Katılmak için gittiği Diyarbakır Newroz’unda 21 Mart’ta, Newroz Parkına yakın olan Evrim Alataş Caddesi üzerindeki polis kontrol noktasında vurularak hayatını kaybetti. TIKLAYIN - Kemal Kurkut'un Ailesi Anlatıyor: Gitarıyla Dünyayı Gezmek İstiyordu Olay anında çekilen fotoğraflarda, elinde bıçak olan ve vücudunun üst bölümü çıplak haldeyken kontrol noktasında polislerle tartışan Kurkut, noktayı geçerek koşmaya başlıyor. Polislerden bazıları üzerine bazıları da havaya ateş açıyor. dihaber, bir polis amirinin “Ateş etmeyin” uyarılarına rağmen Kurkut’un vurulduğunu yazdı. Diyarbakır Valiliği ise Kurkut’un elinde bıçak olduğunu ve “intihar saldırganı olabileceği şüphesi bulunduğunu”, olayla ilgili inceleme başlatıldığını açıkladı. Cinayetle ilgili iki polisin ifadesi alındı, polislerden Y.Ş.’ye “olası kastla öldürmekten” müebbet hapis istemiyle dava açıldı. Mahkeme, Y.Ş.’nin tutuklanması talebini ise şu gerekçeyle reddetti: “Sanığın soruşturma aşamasındaki beyanlarında kendisinin de ateş ettiğini belirtmesi ve dosya kapsamına yansıyan davranışları itibariyle kaçacağı ya da suç delilerini yok etme, gizleme veya değiştirme yönünde bir eylemde bulunacağı yönünde dosyaya yansıyan herhangi bir emare bulunmaması…” |
(AS)