Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, anadilde savunmayı düzenleyen kanun tasarısını, "çok geç ve çok az" olarak tanımladı.
Kürkçü, "Ceza Muhakemesi Kanunu ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı"na muhalefet şerhini Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanlığı'na sundu.
Kürkçü, tasarının öneminin, cezaevlerinde süren ve bugün 66. gününde olan açlık grevlerinin en önemli taleplerinden birine karşılık verme eğilimini yansıtır görünmesiyle ilgili olduğunu ifade etti.
"Ancak durumun ciddiyeti karşısında tasarının getirdiği iyileştirmeler 'çok geç ve çok az', hatta kimi yönleriyle iyileştirmeyi amaçladığı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 202. maddesinin güvenceye aldığı hakları geriye götürüyor."
"Tasarı'yla CMK'ya eklenen 4. maddenin getirdiği yenilik 'Meramını anlatabilecek ölçüde Türkçe bilen sanığa', sözlü savunmasını, kendisini daha iyi ifade edebileceğini beyan ettiği başka bir dilde yapabilme olanağı tanıması."
Yargılamanın her aşamasında tercüman
Kürkçü, tasarının diğer hükümleriyle birlikte ele alındığında bu adımın süre giden soruna yanıt vermekten uzak olduğunu yazdı.
"Her ne kadar bu tasarının 'zaten AKP'nin gündeminde olduğu' söylense de açlık grevlerinin oluşturduğu konjonktürün tasarının Meclise taşınmasını hızlandırdığı aşikar."
"CMK 202'ye eklenen 4. Madde 'Meramını anlatabilecek ölçüde Türkçe bilen sanık'a iddianamenin okunması ve esas hakkındaki mütalâanın verilmesi üzerine sözlü savunmasını, kendisini daha iyi ifade edebileceğini beyan ettiği başka bir dilde yapabilmeyi' kayıt altına alırken hem Anayasa'nın eşitlik ilkesine hem de AİHS'nin Adil Yargılanma ilkesine aykırı bir işleme kapı açıyor."
"Tasarı 'meramını anlatabilecek ölçüde Türkçe bilen sanıklara' tercümandan yararlanma hakkını yalnızca iki kez, iddianame ve esas hakkındaki mütalaanın okunmasından sonra tanıyor. Mahkeme önündeki kişinin kendini daha iyi ifade edebileceği dili kullanmaktan, yargılamanın ve soruşturmanın diğer aşamalarında mahrum bırakılması AİHS'nin 6. maddesinin ihlalidir."
Kürkçü, yazılı beyanların da "kendisini daha iyi ifade edebileceğini ifade ettiği" dille verilebilmesi gerektiğini söyledi.
"Tasarının ilk halindeki sanıkların tercümanı kendilerinin bulması mecburiyeti yapılan değişiklikle kalktı" diyen Kürkçü, sanıkların tercüman ücretini ödemesi zorunluluğunun halen tasarıda olduğunu belirtti ve "Herkes mahkemede parası kadar konuşacak" dedi.
BDP Mersin Milletvekili Kürkçü, değişikliğin şu şekilde düzenlenmesi gerektiğini belirtti:
"Meramını anlatabilecek ölçüde Türkçe bilip bilmemesine bakılmaksızın sanığa, yargılamanın soruşturma ve kovuşturma aşamalarında savunmaya yönelik hususlar tercüman vasıtasıyla tercih ettiği dilde anlatılır ve kişi yargılamanın tüm aşamalarında savunmasını tercih ettiği dilde sözlü ve yazılı olarak yapar." (AS)