Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Bingöl’de Emniyet Müdür’ne yapılan saldırının ardından Genç ilçesinde öldürülen dört siville ilgili bianet’e yaptığı açıklamada, “İki olayın arasında bir nedensellik, illiyet bağı olmadığını daha birinci günün ilk saatlerinde HDP yetkilileri açıkladılar” dedi.
“Olayların birbiriyle ilgisiz olduğunu, öldürülen sivillerin, Emniyet Müdürlerinin öldürülmesiyle, zaman ve yer dolayısıyla sorumlu olamayacakları ifade edildi. Bundan sonra yapılması gereken şey, katliam emrinin kim tarafından verildiğini, polisle çatışmaya girmediği halde öldürülen sivilleri vurduğunu ortaya çıkarmak… Şimdi ortaya çıkarılması gereken iki katliam var. Bir günde altı kişinin katledilmesinin sorumlularının yargı önüne çıkarılması için HDP olarak olayın takipçisi olacağız.”
Kriminal rapor: Aynı silah değil
Bingöl Emniyet Müdürü Atalay Ürker, 9 Ekim’de kent merkezinde silahlı saldırıya uğradı. Bir araçtan otomatik silahlarla ateş açıldı. Ürker yaralanırken yanındaki Emniyet Müdür Yardımcısı Atıf Şahin ve koruma polislerinden Komiser Hüseyin Hatipolu hayatını kaybetti.
Bu olaydan yaklaşık bir saat sonra Genç ilçesinde girişinde içinde sivillerin bulunduğu bir araca güvenlik güçlerince ateş açıldı, biri 15 yaşında dört kişi öldürüldü, iki kişi gözaltına alındı. Başbakan Ahmet Davutoğlu Başbakan Ahmet Davutoğlu Genç’te öldürülenler için, “Anında cezalandırıldılar” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili İdris Baluken ise iki olayın gerçekleştiği yer arasında 20 kilometre mesafe olduğunu, iki olay arasında bir bağlantı olmadığını ve Genç ilçesinde taranan araçtaki kişilerin infaz edildiğine dair önemli kanıtlar bulunduğunu belirtti.
Öldürülen dört kişinin üzerinden çıktığı belirtilen iki Kaleşnikof marka tüfeğin balistik incelemesi Diyarbakır Kriminal Polis Laboratuvarı’nda yapıldı. T24’ten Tahir Alperen’in haberine göre, Bingöl saldırısına ilişkin düzenlenen balistik raporuyla, iki polisin ölümüne yol açan mermilerin olay sonrası öldürülen dört kişinin üzerinden çıktığı belirtilen silahlardan çıkmadığı belirlendi. Kriminal raporda şu ifadelere yer verildi:
“10.10.2014 tarihli ve DYR-BLS-2014-04698 sayılı uzmanlık raporu tanzim ettiğimiz 56-1 27179577/49478 ve 56-1 27111679 numaralı 7.62x39 mili metre çap ve tipinde fişek atan kaleşnikof marka toplam 2 adet tüfekten elde ettiğimiz mukayese mermi çekirdekleriyle mikroskopta ayrı ayrı yapılan karşılaştırmalarında aralarında çeşitli karekteristik izler yönünde farklılıklar bulunduğu görülmüş olup, 7.62 milimetre çapında bir adet deforma mermi çekirdeği ve teşhis niteliği bulunan bir adet mermi çekirdeği, gömlek parçasının söz konusu 56-1 27179577/49478 ve 56-1 27111679 numaralı 7.62x39 mili metre çap ve tipinde fişek atan kaleşnikof marka toplam 2 adet tüfekten atılmadıkları tespit edilmiştir.”
5 dakikada 20 kilometre?
Radikal gazetesinden İsmail Saymaz da bugünkü haberine göre de soruşturma dosyasına giren telefon dökümleri incelendiğinde, polislere saldırı ile sivillerin bulunduğu yer arasındaki mesafe iki grubun ilgisinin kurulamayacağına işaret ediyor.
Saldırıya katıldıkları iddiasıyla tutuklanan iki kişinin telefonları cinayet saatinden yedi dakika önce Kültür Mahallesi’nden, beş dakika sonra da Genç Yolu üzerinde sinyal veriyor. Bu nokta ile cinayet mahalli arasında yirmi kilometre mesafe olduğu, dolayısıyla beş dakika gibi bir sürede kat edilemeyeceği ifade edildi.
“İnsan hakları ihlali”
Ertuğrul Kürkçü, her iki olayla da ilgili şunları söyledi:
“Başta başbakan olmak üzere, devlet yetkilileri kabul edilemeyecek tutum sergileyerek öldürülenlerin ‘cezalandırdığını’ ilan etti. Emniyetin kimseyi cezalandırma yetkisi olmadığını, insanların kurşuna dizilemeyeceğini en iyi onun bilmesi beklenirdi.”
“Şüphe bile olmadan durdurulup çatışma da olmaksızın kurşuna dizilen insanların cezalandırıldığını söylemesi, yasalar ve hükümet sorumlulukları açısından insan hakları ihlalidir.”
“Hiçbir hükümet yetkilisi, bu noktada hiçbir uyarıya itibar etmedi. Ne zamanki rutin soruşturma işledi, bu korkunç hakikat ortaya çıktı. Hükümet, içişleri bakanı ve başbakan öldürülen sivillerin olayla ilgisi olmadığını zaten biliyorlardır.”
“Öldürülen sivillerin Kürdistan özgürlük hareketine sempati duyan kişiler olduğu bilindiği için, kendi ırkçı taraftarlarının talebini karşılamak, can almak için o insanları öldürttüler. Bu siyasi tutum kabul edilemez.”
Araştırma önergesi reddedildi
Kürkçü yaygın medyanın da sorumlu davranmayarak gerçeklerin ortaya çıkarılmasını engellemeye yönelik tavrını da eleştirdi, “Yaygın medya gerçekliğin karartılması konusunda kötü bir rol oynadı” dedi.
HDP tarafından, Bingöl’de olanların araştırılması talebiyle verilen araştırma önergesinin reddedilmesiyle ilgili de şöyle konuştu:
“Meclis’te özellikle AKP ve MHP vekillerinin önergeyi reddetmeleri, sadece hükümet kontrolündeki olmayan bir araştırmanın yapılmasını önleyen bir tavırdır.” (AS)
Ne olmuştu? |
9 Ekim'de Bingöl'de Emniyet Müdürü Atalay Ürker'e silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıda Emniyet Müdür Yardımcısı Atıf Şahin ve Komiser Hüseyin Hatipoğlu yaşamını yitirdi. Genç ilçesi yakınlarında durdurulmak istenen bir araçtan polise ateş açıldığı iddiasıyla ateş açıldı, araçtaki dört kişi öldürüldü, iki kişi gözaltına alındı. Başbakan Davutoğlu Genç'te öldürülenler için, "Anında cezalandırıldılar" dedi. HDP olayın ardından yaptığı açıklamada saldırıyı "provakasyon" olarak tanımladı. PKK'nin silahlı kanadı HPG de Emniyet Müdürü'ne yönelik silahlı saldırıyla ilgili yaptığı açıklamada, "Şu anda Kürdistan'da halkımıza dönük geliştirilen saldırılara karşı, başta Bingöl'de olmak üzere yaşanan şiddet olayları tamamen lokal durumlar olup, HPG Merkez Komutanlığı olarak bizimle herhangi bir ilişkisi yoktur" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da 12 Ekim'de yaptığı konuşmada "güvenlik güçlerinin failleri bulduğunu ve cezalandırdığını" ileri sürdü. Genelkurmay Başkanlığı ise saldırının ardından yaptığı açıklamada, "Dört bölücü terör örgütü mensubunun iki piyade tüfeği ile birlikte ölü olarak ele geçirildiğini" öne sürdü. HDP "Kamuoyundan saklanan balistik inceleme sonuçları, Emniyet yetkililerine yapılan suikast ile Genç'te yapılan yargısız infazın ayrı olaylar olduğunu net olarak ortaya koymuştur" diyerek Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını istedi. Önerge reddedildi. Saldırı sonrası soruşturmada dokuz kişi gözaltına alındı. Sekiz kişi serbest bırakıldı, Ali K. G. tutuklandı. Ali K. G. ifadesinde, "Çatışmada öldürülen dört kişiye öncülük yapıyordum. Ne o kişilerin, ne de benim suikast ile hiçbir alakamız yok. Emniyet Müdürü'ne saldırıyı sonradan öğrendim. Öldürülen dört kişi de Erzurum'dan Diyarbakır kırsalına geçiyordu. Bingöl merkeze gelmeden şehir dışından geçiş yaptık. PKK'ya yardım ettiğim doğru, ancak suikastla bir alakamız yok" dedi. İlk başta araçta öldürüldüğü açıklanan fakat cesedi bulunamayan Erhan Şenyuva önceki gün yakalandı. Şenyuva da ifadesinde, saldırıya karışmadıklarını belirtti. 14 Ekim'de dava dosyasına gizlilik kararı kondu. HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder balistik raporunun açıklanmasını istedi. T24'ün haberiyle ortaya çıkan raporda, iki olayın bağlantısız olduğu anlaşıldı. HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş da Twitter'dan yaprığı açıklamada, "Bingöl'de yargısız infaz balistik raporla da ispatlandı. Peki infaz edenler nerelerdeler? Başbakan Bingöl olayında sorumlular cezalandırıldı demişti... Şimdi tekrar açıklama bekliyoruz...!" dedi. |