Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nde (AKPM) görüşülen "Türkiye Siyasi Denetim Raporu"na ilişkin karar tasarısı Meclisin dünkü sabah oturumunda 142 kabul, 35 ret ve altı çekimser oylakabul edildi.
Türkiye'nin Konseye taaahütlerinin gerçekleşmesi iki yıl daha AKPM tarafından denetlenecek.
Dünkü görüşmeler sırasında Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü’nün de içinde bulunduğu AKPM Birleşmiş Avrupa Solu Grubu'ndan beş üyenin önerisiyle karardaki kimi ifadeler değiştirildi ve yeniden yazıldı. Bir güvenlik söylemi olan "PKK terörizmi" ifadesi rapordan çıkarıldı. Karar taslağının 3. Maddesindeki "Kürt sorunu ve PKK terörizmi 40 binden fazla kişinin ölümüne neden oldu" ifadesinin yerini "Türkiye'deki Kürt sorunu ve Türk devletiyle PKK arasındaki çatışma 40 binden fazla kişinin ölümüne neden oldu" ifadesi alırken, 15.8. Maddede "Meclis sürecin kırılgan olduğunun ve PKK aktivistlerinin Türkiye'den çeklilmesiyle tamamlanması gerektiğinin farkındadır". denildi. 10.2. Maddedeki "Ülkenin gelecekteki demokratik sistem ve meclis şeklini Türk kurumları ve Türk halkı belirler" ifadesi ise "Türkiye vatandaşları ve kurumları" olarak değiştirildi.
Karar ve değişiklikler üzerine bianet’in sorularını yanıtlayan Kürkçü, PKK’yi "terörist" statüsüne yerleştiren kurumun AKPM değil Avrupa Birliği (AB) olduğunu hatırlattı ve dün Konsey'de yapılanın PKK’nin statüsü üstüne bir tartışma olmadığını ancak bu söylem değişikliğinin AB ve diğer Avrupa kurumları üzerinde de etkisi olacağını söyledi.
“Türkiye 12 görevden 11’ini yapmadı”
Kürkçü, AKPM’nin "Türkiye Siyasi Denetim Raporu"na dair karar tasarısının onaylanmasıyla birlikte Türkiye’nin gözetim sonrası (post-monitoring) denetimde kalmasının kararlaştırıldığını söyledi.
“Yani Türkiye’nin kaydettiği ilerlemeler yeterli bulunmadı. Türkiye 2004’te konseye geri dönerken önüne konmuş olan ve yerine getirmeyi taahhüt ettiği 12 görevden ombudsmanlık dışında hiçbirinin tam olarak gerçekleşmediği göz önünde tutuldu.
“İfade özgürlüğü, kadın hakları, eğitim, azınlıklarla ilgili sorunlar, Kürt meselesi, din ve vicdan ögürlüğü, sendikal haklar, yargı bağımsızlığı, adil yargılama gibi konularda Türkiye’nin gerekli adımları atmadığı belirtilerek, siyasi denetimin sürmesine karar verildi.”
“Dokuz öneriden yedisi kabul edildi”
Türkiye’de bazı konuların gereğinden fazla büyütülerek tartışıldığını dile getiren Kürkçü, sözlerine şöyle devam etti:
“Türkiye’deki herkesten 'Türk' olarak bahseden bölümlerin 'Türkiye vatandaşları' olarak değiştirilmesini istedik ve kabul edildi. İkincisi biz Türkiye’de süregiden çatışmanın bir 'terörizm ve terörizmle savaş' değil Kürt meselesinin çözümsüzlüğünden kaynaklanan anlaşmazlık ve bunun yol açtığı çatışma olarak değerlendiriyorduk. Bu değerlendirmemizi içinde yer aldığımız AKPM’nin Birleşmiş Avrupa Solu grubu da benimsedi. Önerimizi de grubun desteğiyle verdik. Gözetim Komitesinde (Monitoring Comittee) önerilerimiz grubun çabaları sonucunda karşılık buldu.
“Birleşmiş Avrupa Solu'nun desteğiyle verdiğimiz dokuz öneriden yedisi kabul edildi. Kabul edilmeyen önerilerimizden biri PKK’nin kimi eylemlerinin "terörist eylemler" olduğuna dair ibarenin değiştirilmesiydi. Diğeri de Türkiye’nin son 10 yılki zenginleşmesinin eşit olarak dağıtılmadığı ve eşitlikçi iktisadi politikalar gözetilmesi gerektiğine dair değişiklik önerisiydi.
“Kararlar, Türkiye-AB görüşmelerinde referans kaynağı olacak”
AKPM’nin kabul ettiği maddelerin anlamını değerlendiren Kürkçü, Meclis'in barış söylemini çatışmacı dile tercih ettiğini ve barışa şans verdiğini düşündüğünü ifade ediyor.
“'Türkiye’nin iç işlerine karışma karışmama' tartışmasından bağımsız olarak, AKPM sürüp giden bir çatışmanın çözüm yoluna girdiği dönemde benimsenecek diskuru benimsedi.
“Biz zamanın ruhuna uygun hareket ettiğimiz için Meclis üyeleri büyük çoğunlukla bizim önerilerimiz lehinde tavır aldılar. Raporun bütünü büyük farkla kabul edildi. CHP’li Gülsün Bilgehan ve Deniz Baykal bütününe "evet" oyu verdi. Haluk Koç çekimser oy kullandı. AKP’li üyelerin büyük çoğunluğu bütününe karşı oy kullandı. Sadece Nursuna Memecan bütününe "çekimser" oy kullandı. Ancak değişiklik önerilerimizin hiçbirine Türkiye delegasyonundan katılan olmadı.
“Gene de bence Türkiye delegasyonunun ve başkalarının bu kararlara üzülmesine ve dövünmesine gerek yok. Ben orta vadede bunun Türkiye’nin barış arayışlarının önünü açacak bir yönelim olduğunu düşünüyorum. Çünkü Türkiye tüm bu yeni adımları attığı sırada yeni bir söyleme ihtiyaç duyduğunda kendisini tanıyan bir uluslararası kuruma ve uluslararası belgeye müracaat etme şansı bulacak. Bunun gerçekleştirilmesi solculara kalmışsa sağcılar utansın.
“Türkiye Avrupa Komisyonu ile ilişkilerini olumlu rotada sürdürmek istediği sürece bu raporda dikkat çekilen eksikleri gidermek zorunda.
“Bu yaklaşımla Türkiye’ye barış sürecini 'terörün tasfiyesi' değil, çatışan taraflar arasında müzakere olarak ele almayı benimsemek tavsiye edilmiş oldu. Bu bir zihniyet değişikliği tavsiyesi. Gerçekleşecek mi gerçekleşmeyecek mi göreceğiz.
“Ne var ki, bu kararlar henüz PKK’nin AB’nin 'terörist örgütler' listesinden çıkarılması sonucunu doğurmuyor. Bu değişiklikler, Türkiye Avrupa Konseyi üyesi olduğu için Konsey kararlarını ölçü alan AB’de bundan sonraki Türkiye görüşmelerinde referans kaynağı olacak. Terörizm tartışmaları bahsinde bu kararın en büyük önemi budur.” (EKN)