Buna göre, silah şirketleri silahları tam olarak satamadıkları zaman, parçalarını satıp monte edilmesini sağlıyor.
Bir başka yöntem de, silahların köken ülkeden satılamadığı durumlarda, üretim için başka bir ülke bulmak ve ticareti o ülke üzerinden yapmak.
Üç uluslararası örgüt, Uluslararası Af Örgütü (UAÖ), Hafif Silahlar Küresel Eylem Ağı (IANSA) ve Oxfam tarafından yürütülen Silahlar Denetlensin kampanyası, küresel silah ticaretnin yeni yöntemlerine karşı tek çözümün, Birleşmiş Milletler düzeyinde kabul edilecek, sıkı denetim ve yaptırımları içeren uluslararası bir Silah Ticareti Antlaşması'nın yürürlüğe girmesi. Birleşmiş Milletler'in antlaşma taslakları üzerine görüşmeleri bu hafta 2 Ekim'de New York'ta başladı.
Askeri harcamalar hiç bu kadar yükselmemişti
Kampanyanın "Sınır Tanımayan Silahlar: Kürselleşmiş bir ticaret neden küresel denetime ihtiyaç duyar" başlıklı raporuna göre,
* Küresel askeri harcamaların toplamının bu yıl sonunda 1 trilyon doları aşması bekleniyor. Bu rakam, uluslararası insani yardım harcamalarının yaklaşık 15 katı. Soğuk Savaş döneminde askeri harcamaların rekor düzeye ulaştığı 1987-88 yıllarında, küresel askeri harcamalar -bugünün fiyatlarıyla- bir trilyon dolar civarındaydı.
* 2005'te, dünyadaki bütün silah transferinin yüzde 82'si beş ülke tarafından gerçekleştirildi: ABD, Britanya, Rusya, Fransa ve Almanya.
* Dünyanın ilk 100'ü listesinde, artık Brezilya, Hindistan, İsrail, Singapur, Güney Afrika ve Güne Kore'deki silah şirketleri de yer alıyor.
* Her yıl 300 binden fazla insan konvansiyonel silahlarla öldürülüyor. Çok daha fazlasıysa, yaralanıyor, hakları ihlal ediliyor, zorla yerinden ediliyor ve yoksun bırakılıyor.
İnsan hakları ihlalcilerine silah akıyor
Rapora göre, ABD, AB ve Kanada şirketleri, silah ticaretiyle ilgili düzenlemelerin çevresinden dolanarak silahların parçalarını satan veya silah üretimini denizaşırı ülkelerde taşeronlara veren şirketlerin başında geliyor.
Aralarında saldırı helikopterlerinin, muharebe kamyonlarının da bulunduğu silahlar, gelen parçaların monte edilmesi ve lisans verilmesi yoluyla Çin, Mısır, Hindistan, İsrail ve Türkiye gibi ülkelerde üretiliyor.
Bu silahlar daha sonra Kolombiya, Sudan, Özbekistan gibi sivillerin öldürüldüğü, yerlerinden edildiği yerlerde kullanılıyor.
Tamamını satamıyorsan, parça parça sat
AB'nin Çin'le ilgili yürürlükte olan bir silah ambargosu var. ABD ve Kanada'ysa Çin'e silah satmayı reddediyor. Ama, Çin'in yeni Z-10 saldırı helikopterleri, Britanya-İtalya ortak şirketi AugustaWestland, Kanada şirketi Pratt & Whitney Canada,, ABD şirketi Lord Corporation ve Fransa-Almanya şirketi Eurocopter'ın teknolojileri ve parçaları olmaksızın havalanamıyor. Çin, bu helikopterleri aralarında Sudan'ın da bulunduğu ülkelere satıyor. Oysa Sudan için AB'de tam, BM'de de kısmi silah ambargosu var.
* İsrail'in Lübnan'a saldırmakta kullandığı Apache helikopterlerinde dünyanın birçok yerinde üretilmiş 600'den fazla parça kullanılıyor. Bu üretim yerleri arasında Britanya, Hollanda ve İrlanda da var. Oysa AB kurallarına göre bu ülkelerin İsrail'e doğrudan saldırı helikopteri ihraç etmeleri yasak.
Buradan satamıyorsan, oradan sat
Mayıs 2005'te Özbek güvenlik kuvvetlerinin üzerlerine ateş açıp yüzlerce göstericiyi öldürdüğü olaylarda kullandığı askeri Land Rover araçları, Britanya ve Türkiye üzerinden ülkeye ulaşmıştı. Yüzde 70'i Britanya'dan gelen parçalar Türkiye'ye gönderilmiş, araçların montajı burada yapılmıştı. Britanya hükümetinin bu ticaret üzerinde hiçbir denetimi yoktu; çünkü araçlar Britanya'da monte edilmemişti.
* Avusturya merkezli silah şirketi Glock Brezilya'da fabrika kurmaya hazırlanıyor. Bu gerçekleşirse, şirket silahları Brezilya'dan transfer ederek AB'nin silah ihracatıyla ilgili düzenlemelerinin çevresinden dolaşmış olacak.
* Rapora göre, silah sanayisinin kullandığı teknoloji çoğu zaman evlerde bile yer alan teknolojiyle aynı; dolayısıyla neredeyse hiçbir düzenlemeye, denetime sahip değil. Örneğin, evdeki DVD çalarlarda bulunan sayısal işaret işlemcileri, aynı zamanda savaş uçaklarının roket sistemlerinde de kullanılıyor. Dolayısıyla, uçaklar için kullanılmak üzere satılmış bile olsa, bu teknoloji üzerinde hiçbir denetim yok.
UAÖ'nin Genel Sekreteri Irene Khan, "Silah ticaret yasaları o kadar eski ki, askeri miğferlerin ticaretiyle ilgili düzenlemeler bile ölümcül silahlarda kullanılan parçaların ticaretinden daha sıkı. İnsan hakları ihlalcilerine silah akmasını önlemek için Uluslararası Silah Ticareti Antlaşması'na ihtiyacımız var" diyor. (TK)
* Silahlar Denetlensin kampanyasının raporuna erişmek için tıklayın. (İngilizce, PDF belgesi)
* Silahlar Denetlensin kampanyasının Türkçe ve İngilizce sayfaları.