Teknoloji yoğunluklu üretimin merkezlerde sürerken emek yoğunluklu üretimin azgelişmiş ülkelere aktarılmasıyla kurulan uluslararası işbölümü son yıllarda yeni boyutlar kazandı.
Emek giderlerinin düşüklüğü nedeniyle azgelişmiş ülkelere alt-kontratlarla üretimini aktaran çokuluslu şirketler, gittikleri ülkelerde emeğin sömürüsünü had safhaya çıkarırken, uzun yıllar üretim yaptıkları ana karalarında da işsizliğin hızla artmasına sebep oluyorlar.
Daha fazla saat, daha az ücret
Hindistan'da, Tayland'da, Güney Afrika'da, Meksika'da ve daha birçok ülkede bu zincirde çalışan insanlar gün geçtikçe her türlü güvencelerini kaybediyor, iş güvencesi olmadan daha az ücretle daha fazla saat çalışmaya zorlanıyor.
Birçok Avrupa ülkesinde de kapanan fabrikalar işsizliği her geçen gün daha da arttırıyor, ya da daha ucuza çalışan göçmen işgücü Avrupalı işgücünün yerini alıyor.
Enformel ekonomi yıllarca bir sektör olarak görülmüş ve liberal anlayışa göre yeni istihdam alanları yarattığı gerekçesiyle meşrulaştırıldı. Uzun yıllar yoksulluk ve çocuk işgücü vb. ile ilintili olarak çalışıldı.
Üretim kapasitesinin ve verimliliğinin düşüklüğü, sermayesinin küçüklüğünden dolayı endüstriyel üretime marjinal olarak tanımlanan enformel üretim bugün, kapitalist üretimin temel kar kaynağı oldu.
Üretimin fabrikalardan çıkıp, küçük atölyelere ve evlere dağılarak yaygınlaştığı, emeğin görünmez hale geldiği ve işveren-işçi ilişkisinin kaybolduğu bu süreçte, sorumlunun kim olduğunun belirsizliğinden dolayı emeğin hakları da yok oluyor.
Enformelleşme nasıl sürüyor?
Enformelleşme bugün iki şekilde sürüyor: Birincisi, esnek üretim biçiminin uygulanmasıyla emeğin de esnek kullanımı gerçekleşiyor, mevcut endüstriyel üretimin yapıldığı fabrikalarda, işçilerle sürekli kontratlar yerine geçici kontratlar yapılıyor, çalışma saatlerinin düzeni ve miktarı, ihtiyaca göre değişiyor, ücretler düşüyor, buna göre de sosyal güvence koşulları minimuma çekiliyor.
Bu durum formel sektördeki enformelleşmeye işaret ediyor.
İkincisi ise, üretimin daha küçük ünitelere, atölye, sokak ve evlere dağılarak emek sahibinin işverenle ilişkisinin kaybolduğu, sağlık, ve diğer bir çok sosyal güvenliğin kişinin kendine bırakıldığı şekildir.
Giydiğimiz en meşhur marka giysilerin, ayakkabıların, kullandığımız birçok elektronik aletin parçalarının evlerde üretildiğini hiç düşündük mü?
Kapitalizmin temel kar kaynağını gizleme çabasında olan dualist anlayış artık sona erdi, enformel ekonomi kapitalist üretimin içsel bir parçasıdır. Hem ekonomistler kapitalist ekonominin bütünlüğünü ortaya koyuyor, hem de enformel işgücünün sahipleri artık emeklerine ve haklarına sahip çıkıyor.
Enformel emeğin kullanımı Latin Amerika'da yüzde 57, Güney Afrika'da yüzde 51, Tayland'da yüzde 70, Hindistan'da yüzde 93'lere ulaştı (ILO 2001. Reducing the decent work deficit: a global change, Geneva, ILO).
Türkiye'de bu oran, Dünya Bankası'nın geçen haftalarda yeni açıklanan raporuna göre yüzde 51'dir.
Bu derece büyük bir üretim, kapitalizmin tarihinden beri gelen işçi haklarının formülasyonunu da zorluyor. Birçok ülkede olduğu gibi örneğin, bugün Hindistan'da bütün kanunlar, sendikal uygulamalar sadece çalışan kesimin yüzde 6'sını kapsıyor. Enformel emek sahipleri bu kapsamın dışında kalıyor.
Yeniden tanımlamak
"İş" ve "İşçi" tanımlarının yeniden yapılmasını gerektiren bu süreç enformel ekonomide çalışanların örgütlenmesiyle şekil bulmaya başladı. ILO 1996'da ev eksenli çalışan kadınları da bu kapsama aldı. Bu, ev içi kadın emeği tartışması ile karıştırılmamalıdır; ev eksenli çalışma, home-based work- gelir getirmek amaçlı evde yapılan üretime tekabül ediyor.
Enformel ekonominin bir diğer özelliği de kullanılan emeğin büyük bir oranının kadın emeği olmasıdır. Azgelişmiş ülkelerde ihracat amaçlı serbest bölgelerde kullanılan emeğin yüzde 70'i kadın emeğidir (World Bank 2001, Attacking Poverty: Opportunity, Empowerment and Security, WB: New York).
Bu, hem toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin beslediği hem de esnek üretim biçimlerine kadın emeğinin yatkın olmasının doğurduğu bir sonuçtur. Kadın, baskıya ve zorlamaya daha az karşı çıkıyor, daha ağır koşullarda daha uzun süreler çalışabiliyor.
Ayrıca aile ekonomisine katkıda bulunduğunu düşünerek evde çocuğuna bakarken bir yandan da üretim yapabiliyor. Enformel ekonomide kadın emeğinin yoğun kullanımı, yeni doğan emek örgütlerinde de kadınların ağırlığını ortaya çıkarıyor. Emek hareketinde kadın liderliği bugün önemli bir unsur oluyor. (EÇ/BA)