14 Eylül'e kadar sürecek konferansta, anlaşmanın yürütme ve denetim kurulları oluşturulacak. Buna göre, İspanya'da yeni bir genel sekreter seçilecek ve 14 ülkenin anlaşmanın uygulanmasıyla ilgili verdiği raporlar değerlendirilecek.
Türkiye taraf
Türkiye anlaşmayı 14 Ekim 1994'te imzaladı ve 1998'de yürürlüğe koydu.
Çevre ve Orman Bakanlığı'ndan uzman Mevlut Düzgün, bianet'e toplantıya Türkiye'den de bir ekibin katılacağını ve yürütülen çalışmaları aktaracaklarını söyledi.
Düzgün, şu ana kadar sözleşme çerçevesinde taraf ülkelerle bilgi alışverişinde bulunduklarını ve bir ulusal eylem planı oluşturulup yürütüldüğünü söyledi. İspanya'ya giden Türkiye ekibine Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğü'nden Erdoğan Özveren başkanlık ediyor.
Çölleşme sonucu göç tehlikesi
Çölleşmeye karşı uluslararası alanda en kapsamlı belge. Birleşmiş Milletler Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi. Türkiye 1994'te imzaladığı sözleşmeyi 1998'te yürürlüğe koydu.
Sözleşmeyi şu an 190 civarında ülke imzalamış durumda. Sözleşme çerçevesinde ulusal, alt-bölgesel ve bölgesel hareket planları oluşturuluyor.
BM Üniversitesi'nin geçen ay açıkladığı bir çalışma küresel ısınmanın çölleşmeyi "zamanımızın en ciddi çevre sorunu" haline getirdiğini söyledi. 25 ülkeden 200 uzmanın hazırladığı rapor önlem alınmazsa 10 yıl içinde 50 milyon insanın çölleşme nedeniyle yerinden olacağını öngörüyor.
En fazla Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Asya'nın etkilenmesi bekleniyor. Gerekli yiyeceğe ulaşamayan insanların göç etmesiyle "sosyal çatışmaların" yaşanabileceği vurgulanıyor.
Ulusal Eylem Programı "piyasa" odaklı
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), UNCCD çerçevesinde 2005'te bir program hazırladı ve uygulamaya koydu.
Programa göre, Trakya ve Orta Anadolu hariç tüm Türkiye "şiddetli" ve "çok şiddetli" erozyona maruz kalıyor. Çölleşme nedenleri arasında doğal nedenler, toprağı korumak için gerekli yasal düzenlemelerin eksik ve karmaşık oluşu, göç, eğitimsizlik var ama küresel iklim değişikliği yok.
Plan, bilgi derlemesi ve haritalama çalışmalarının ardından uygulanacak projeleri sıralıyor. Genel yaklaşım "katılımcı" bir biçimde "pazar araçlarını kullanarak" çölleşmeyle mücadele etmek.
Bu yaklaşımı bianet'e eleştiren Çevre Mühendisleri Odası Genel Sekreteri Burçak Karaman Uysal'sa "Ekolojik krizi ve bu bağlamda çölleşme ve kuraklık sorununu, üretim ilişkilerinden bağımsız tartışmak mümkün değil. Bugün, dünyanın ve insanlığın karşı karşıya olduğu sorun kapitalist ekonomik kalkınmanın bir sonucu ve geldiği aşamadır" diyor.(EÜ)