Cumartesi akşamı ise Taksim'deki Karakedi Kültür Merkezi'nde toplanan 23 şair kendi şiirlerini okuduğu bir "şiir maratonu" yaptı.
Paneller, Irak dünya mahkemesi oturumu, Bush ve Blair hakkında suç duyurusunu da içeren bir programa sahip Barış Buluşması 29 Haziran'a kadar sürecek. NATO zirvesinin son günü olan 29 Haziran'da Tepebaşı Tüyap önünde toplanacak BAK aktivistleri ve savaş karşıtları, buluşmada konuşulanları değerlendirecek, alternatif bir zirve yapacak.
Barış Buluşması Cumartesi toplantısı
Barış Buluşması'nın 19 Haziran Cumartesi günü gerçekleşen ilk toplantısının açılışını yapan Mehmet Ali Alabora NATO zirvesi için yolların kazıldığını, kapatıldığını, buna karşı Küresel BAK'ın da bir yıldan beri yaptığı çalışmalarla NATO zirvesine katılacakları karşılamaya hazırlandığını söyledi.
Toplantıya Fransa'daki Sud adlı işçi sendikasının kurucularından ve sosyal hareketler buluşması olan Dünya Sosyal Forumu'nun örgütleyicilerinden Christoph Aguiton da katıldı.
Aguiton, dünyadaki küreselleşme karşıtı hareketin farklı alanlarda ve konularda örgütlenmiş soysal hareketleri bir araya getirdiğini, ancak hareketin neo-liberal politikalara karşı bir alternatif sunması gerektiğini söyledi.
İstanbul Tabip Odası'nda gerçekleşen Küresel İsyanımız Nereye Gidiyor? başlıklı toplantıya Küresel BAK'tan Ufuk Uras ve Doğan Tarkan ile Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Kadın Sekreteri Sevgi Göğçe de bir konuşmacı olarak katıldı. Yapılan konuşmaların özeti şöyle:
Aguiton: Küresel şirketlere karşı küresel mücadele
* Yeni radikalleşme ya da diğer bir adıyla küreselleşme karşıtı hareket yerel olarak örgütleniyor ancak küresel çapta birbirini etkiliyor ve milyonlarca kişiyi topluyor. Dünya Sosyal Forum'larının yapıldığı Brezilya ve Hindistan'da muhalif partilerin iktidara gelmesinde bu hareketin etkisinin olduğunu düşünüyorum.
* Sendikaların günümüzde gücünü yitirmesi bu hareketin daha da önemli olmasını sağlıyor. Dünya Sosyal Forum'unda sendikalarla birlikte farklı alanlardan hareketlerin bir araya gelmesi çok önemli.
*Irak'taki savaşa karşı tüm dünyada 15 milyondan fazla kişi sokaklara çıktı. Ancak bu hareketin kitlesel bir savaş karşıtı örgütüne sahip değiliz.
*Köylü ve çiftçi mücadelesini bu birliği oluşturmaları bakımından önemli görüyorum. Genetik değiştirilmiş ürünlerin sunulduğu küresel piyasaya ve tarım alanındaki neo-liberal politikalara karşı Via Campesina'nın dünyada 50 milyon üyesi var. Yerel bazda örgütlenen bu hareket, küresel bir hedef belirliyor.
* Neo-liberal ekonomi küresel çapta bir etkiye sahip. Bir çok ülkede sendikalar yok, çünkü fabrikalar yok, üretim parçalanmış, çoğunlukla ucuz emeğe ve kadın emeğine dayanıyor. Bir çok ülkede o üretim yerinin patronuna değil, o işyerinin bağlı olduğu uluslar arası şirkete karşı örgütleniliyor. Fabrikayı değil, şirketin-markanın logosu baz alınarak mücadele ediliyor. Kuzey ülkelerinde bir çok sendika ulus ötesi şirketlere karşı ortak mücadele ediyor.
* Kapitalizmin krize girdiğini Soros gibi spekülatörler ve Stiglitz gibi ekonomistler de artık kabul etmeye ve savundukları politikaları eleştirmeye başladı. ABD, neo-liberal politikaları ordunun baskısıyla kabul ettirmeye çalışıyor.
* Küreselleşme karşıtı hareketin 90'lardan beri süren yeni neo-liberal politikalara karşı alternatif sunması gerekiyor. Bu yeni hareketle birlikte güç kaybeden sendikacılığın da yeni örgütlenme tarzları yaratması gerekiyor.
Tarkan: Anti-kapitalist hareket önyargıları yıktı
*Şu an bizim için dünyadaki en kilit sorun Irak'taki işgalin sona ermesi. Böylece ABD emperyalizmi için daha zor günlerin başlayabilir. ABD Pazar ekonomisini yaygınlaştırmak için saldırıyor.
* Seattle'da başlayan anti-kapitalist hareket Türkiye'de de büyük bir etki yarattı. Sendikalar, eşcinseller, anarşistler bir araya geldiler ve birbirleri hakkındaki önyargılarını yıktılar. Hareket ortak bir programa sahip olmasa da, gücünü bu ayrıntıdan alıyor. Dünya Sosyal Forumu için Porto Allegre'de 100 bin insanın sadece tartışmak için toplanması önemlidir.
* Sol önce kendi örgütlenmesini güçlendirse hareketi büyüteceğini düşünüyor. Merkezi olan hareketin güçlenmesi, solun bu hareket içinde büyümesidir.
Göğçe: Sendikalar uluslararası örgütlenmeli
* Küreselleşme karşıtı yalnızca bir tepki üzerinden şekillenirse, somut bir hedef içirmezse ve sınıf bilincinden yoksun kalırsa bir amaca ulaşamaz. Küresel direnişin ileriye gitmesi için başka bir dünyayı mümkün diyen insanların nasıl bir dünya istediklerini belirlemeleri gerekiyor.
* KESK kongre kararlarında küreselleşmenin getirdiği yıkıma karşı emek hareketinin dünya çapında bir dayanışma ağı oluşturması yer alıyor. Fabrikada çalışmayan, ev içi üretim yapan, taşeron ya da esnek çalışma tipinde çalışan işçilerin, hızla büyüyen hizmet sektöründe çalışanların ve işsizlerin örgütlenmesi için sendikal hareketin bir çözüm bulması gerekiyor.
* Bu çözüm, mevcut politikalardan belli kazanımlar elde ederek ya da ulusal çapta bir çözümü savunmakla değil, sermayenin ulus ötesi olduğunu kabul edip, uluslar arası dayanışma ağı kurmaktır.
Uras: Toplumsal muhalefet siyasallaşmalı
* Küreselleşme karşıtı hareketin tepkiselliğin ötesine geçmesi, dünya ölçeğinde kısa, orta ve uzun vadeli hedefler belirlemesi gerekiyor. Toplumsal muhalefet hareketinin kendi steril zemininden çıkıp siyasallaşması lazım. Varolan sınıf ilişkilerini değiştirecek bir politik önerme sunulmalı.
* Savaş karşıtı hareket ABD ile ortaklık kuran, NATO generalleri ve TÜSİAD'cılar ve YÖK'çü rektörlerle birlikte hareket eden Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümetinin politikalarını teşhir etmeyi de hedeflemelidir.
Barış Buluşması Pazar toplantısı
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu'nun (Küresel BAK) düzenlediği Barış Buluşması'nın Pazar günkü etkinliklerinde ABD'nin Ortadoğu planları ve Ortadoğu'da hegemonya kurma mücadelesi tartışıldı.
Taksim'deki Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Makine Mühendisleri Odası'nda gerçekleşen toplantılarda Ortadoğu'daki İslam ülkelerindeki muhalefetin geleceği konusunda farklı görüşler sunuldu.
Kamu Emekçileri Konfederasyonu Başkanı (KESK) Sami Evren'in yönettiği "ABD'nin Ortadoğu senaryoları" başlıklı toplantıda Ortadoğu ülkelerinde yaşayanların sosyal ve kültürel bağlarını geliştirmesini amaçlayan Doğu Konferansı'nın çağrısıyla Ortadoğu ülkelerini ziyaret eden gazeteciler Hrant Dink ve İpek Çalışlar ile konferans sözcüsü Mehmet Bekaroğlu izlenimlerini paylaştı. Küresel BAK'tan Şenol Karakaş da bir konuşma yaptı.
Mehmet Bekaroğlu İslam dininin kapitalizm karşı bir söylem içerdiği ve Ortadoğu'daki emperyalist hegemonya mücadeleye karşı Doğu halklarının kendi kültürlerini koruyarak karşı çıktığını söyledi.
Dink, emperyalizme karşı İslam'ı temel alan bir mücadelenin tehlikeli sonuçlar doğuracağını söylerken, Çalışlar, Irak'taki direnişin diğer Ortadoğu halklarında da yankı bulması halinde ABD'nin bölgede meşruluğunun kalmayacağını söyledi. Çalışlar, İran'da laikliği dile getiremese de güçlü bir muhalif hareket olduğunu ve Ortadoğu'daki dönüşüm için örnek olabileceğini söyledi.
Barış Buluşması programı için: www.kureselbarisveadalet.org