"Seçimler öncesinde Cumhurbaşkanı'nın Kuzey Irak'a Kürdistan demesini tamamen yeni yol haritasının gereği olarak yaptığını düşünüyorum. Bazı yolları nasıl açacaklar? Ufaktan patikalar yapmaları gerek; bin yıldır yürüyemediğin yere otoyol yapamazsın."
Abdullah Gül'ün Irak'a giderken Kuzey Irak'a Kürdistan Bölgesel Yönetimi demesiyle ilgili tartışmalar sürerken, konuyla ilgili konuştuğumuz insanlardan mimar Başak Sevin "Bu durumun açılım ya da kazanım olmadığını düşündüğünü" söyledi.
Ev kadını Gülay Çakır'sa bu kelime Kürt sorunun çözümünün ve barışın önünü açmasını umuyor.
Seçim çalışması? Açılım? Gaf?
Bu olayı olumlu karşılamak gerektiğini düşünen gazeteci Taylan Efe Çeki geç bile kalınmıştı diyor ama çekincesini de koyuyor:
"Ancak bu beklenmedik hareketi, seçime az bir süre kala AKP'nin Güneydoğu'daki DTP oylarına diktiği göz olarak da okumamız gerekir."
Tiyatrocu Derya Balaban Gül'ün gaf değil, bilinçli olarak Kürdistan kelimesini teleffuz ettiği görüşünde.
"Cumhurbaşkanı Kürdistan varsa Irak'tadır mesajını verdi ve yıllardır uygulanan yok sayma ya da inkar politikalarını sürdürüyor. Gül bağımsız olduğunu iddia etse de AKP'nin politikalarını savunuyor ve bu da AKP'nin seçim politikalarının bir parçası."
İşsiz Sibel Koçak da bir açılımdan bahsedilemeyeceğini söyleyerek, Balaban gibi AKP'nin Kürt oylarıyla ilgili bir stratejisinden bahsediyor.
"Gül'ün Kürdistan'ı tanımış olmadığını" ifade eden mühendis Emre Bilgili olayı başka bir açıdan ele alıyor:
"Bu terennüm Kuzey Irak yönetimine 'ben sana Kürdistan diyeyim, sen de benim PKK'yle mücadeleme destek ver' niyeti içeriyor. Gül bir anlamda da Kuzey Irak'ı denetlemek için küçük küçük yemler atıyor ki bölgedeki hareketliliklerden haberdar olabilsin."
"Devlet politikasının değişeceğinin işareti olabilir"
Sosyolog Eylem Çağdaş'a göre barışa vesile olacaksa ve gerilimi yumuşatacaksa daha fazlası da söylenmeli.
"Suni gerilim hatları elbet bir gün yumuşayacak, yumuşamalı. Gül'ün Kürdistan nitelemesi olumlu ama yetersiz. Devletin en üst makamında böylesi bir ifadenin kullanılması esadüf değil. Bu geleneksel devlet politikasının da değişeceğinin de işareti olabilir."
"Barışı konuşmaya başlarız umarım"
"Hükümet seçim öncesindeki gelişmeler ve de basın yasakları yüzünden köşeye sıkışınca Gül aracılığıyla 'bakın Ermenilere kucak açtık, şimdi sıra Kürtlerde' diyerek rüzgarı yönlendirmeye ve kendi arkasına almaya çalışıyor."
Cumhurbaşkanın ağza bir parmak bal çalmaya çalıştığını düşünen proje koordinatörü Serhan Şahin, "Bunu yaparak aynı zamanda 'ben elimden geleni yaptım, yakınlaşmaya çalıştım, saygı gösterdim ama muhatap olmadılar. Daha ne yapayım' deme şansına da sahip olmak istiyor. Hükümet çok belli ki geleceğe yatırım yapıyor."
Gülay da Çağdaş gibi olumlu adım olarak yorumluyor Gül'ün konuşmasını.
"Yıllardır inkar, yok sayma, kan, savaş... Devletin en tepesindeki ismin Kürdistan demesi sorunun da barışın da konuşulmasının önünü açar inşallah." (BÇ)