Bir anne 8 yaşındaki kızının Kurban Bayramı'nda hayvanların kesilmesine ilişkin tepkisini bu sözlerle anlatıyor.
Kurban Bayramı ve Çocuk Araştırması'nda, görüşülen anne babalar ve üç anaokulu öğretmeni Kurban Bayramında hayvanların kesilmesinin çocuklarda bıraktığı etkiye ilişkin tanıklıklarını anlatıyorlar.
Kurban Bayramı boyunca kurban kesme telaşındaki yetişkinler tarafından pek önemsenmeyen çocukların, kurban kesimi öncesi ve esnasında, ruhsal açıdan karşılaşacakları zorluklardan yola çıkan Türkiye Çocuk Hakları Koalisyonu Koordinatörü Doç. Dr. Serdar Değirmencioğlu ile İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğrencileri Okan Karka ve Can Gezgör 'ün " Kurban Bayramı ve Çocuk Araştırması " sırasında görüşmelerden bazı alıntılar şöyle:
Anne - 9 yaşında bir oğlu var:
Çocuğunuz Kurban Bayramı sırasında hiçbir hayvanın kesimine şahit oldu mu? Olduysa neler hissetti?
Evet ve maalesef bu durumdan çok etkilendi, çok korktu, ağladı.
Kurban Bayramında hayvanların kesildiğini biliyor mu? Bu konuda ne düşünüyor?
Evet biliyor. Şans eseri böyle bir duruma şahit olduğu için artık bu konuda daha hassaslaştı. "Keşke hayvanları kesmesek" diyor.
Ölümle ilgili herhangi bir deneyimi oldu mu? Aileden ya da yakın çevreden birini kaybetti mi?
İki yıl önce komşumuz öldüğü zaman etraftaki karmaşadan bir şeyler olduğunuz sezmişti. Biz de ona komşunun askere gittiğini söyledik. Ölümden bahsetmemeyi tercih ettik.
Ölümle ilgili sorular soruyor mu? Nasıl yanıtlıyorsunuz?
Bu konulardan bahsetmemeye çalışıyoruz. Mezarlığa ziyarete gittiğimiz bir gün dönüşte neden insanların sürekli yattığını, uyanıp uyanmadıklarını sormuştu.
Anne - 8 yaşında bir kızı var:
Çocuğunuz Kurban Bayramı sırasında hiçbir hayvanın kesimine şahit oldu mu? Olduysa neler hissetti?
Kesime değil ama kurbanlık bir hayvanın kaçışına şahit oldu ve çok üzüldü. Bunun dışında televizyonda birkaç kez böyle görüntülere şahit oldu.
Kurban Bayramında hayvanların kesildiğini biliyor mu? Bu konuda ne düşünüyor?
Evet biliyor, hayvanların kesilmesine çok sinirleniyor. "Bugün bayram hayvanlar da mutlu olmalı" diyor.
Ölümle ilgili herhangi bir deneyimi oldu mu? Aileden ya da yakın çevreden birini kaybetti mi?
Dedesini kaybettiğimizde 2 yaşındaydı. O yüzden hiçbir şey hatırlamıyor tabii ama mezarlığını ziyaret ettiğimizde çok etkilenmişti. Sanırım benim ağlıyor olmam da onu çok üzdü... O günden sonra bir daha onu mezarlığa götürmemeye karar verdim.
Ölümle ilgili sorular soruyor mu? Nasıl yanıtlıyorsunuz?
Ölünce insanlara ne olduğunu merak ediyor. Ben kızımla bu konuları çok konuşmamaya çalışıyorum. Üstü kapalı cevaplar vererek geçiştirmeyi deniyorum.
Üç anaokulu öğretmeni ile yapılan görüşmede sorulan sorular ve yanıtlarıysa şöyle:
Sizce ölüm ve ölmek kavramları çocuğa hangi yaşta ve nasıl anlatılmalı?
- Anlatılması taraftarı değilim. Ancak özellikle bu yaşlarda eğer yaşarlarsa anlatılması taraftarıyım. Ama anlatmam gerektiğinde ben bir canlının ölümü olarak bitkiyi örnek veriyorum. Tohumdan başlayıp büyüdüğünü, geliştiğini ve zamanı gelince doğal bir şekilde öldüğünü anlatmaya çalışıyorum.
- Ölüm en son gelişen kavram. Soyut olarak ilköğretim çağlarında anlamaya başlıyorlar. Yuvada bu kavram hayal.
- Ben derslerimde bu konuyu işlemiyorum. Ancak sınıfımda biri bu konuyu yaşarsa konuya giriyorum. Hastalıklarla örnek veriyorum, onlara ölümün çok da kötü bir şey olmadığını, bizi hala sevdiklerini, yalnız bizim onları göremeyeceğimizi ama onların bizi hep görebileceklerini anlatıyorum.
Çocuklara hayvanların kesilmesinin dinin gerektirdiği bir kural olduğunu anlatmak ve bunu onların anlamasını beklemek çok zor. Peki o hayvanların acı çektiğini ve öldüğünü görmek, onların gözünde ölüm kavramını doğal bir şey olmanın dışına çıkartıp, korkunç ve anlaşılması güç yapar mı?
- Çoğunu çok fazla ilgilendirmiyor ama ilgilenen de olaya bir madde olarak bakıyor. Varlık olarak zarar vermek diye düşünüyorlar ve bundan etkileniyorlar, mesela benim kızım, kurban eti yemiyor, kokusu bile midesini bulandırıyor, ama normalde yiyor. Kurban eti olarak nitelendirilmesi onları etkiliyor olabilir.
- Kan görmeleri onlarda farklı duygulara sebep oluyor. Tabi bireysel farklılıklar da göz önünde bulundurulmalı. Örneğin; trafik kazası geçirmiş bir çocuk, hayvan kesilirken kanla beraber tekrardan kaza yaptığı o güne geri dönebilir.
Sizce çocuklar bayramda hayvanların öldürülmesine şahit olmalı mı?
- Olmamalı, bence bağış yapılmalı ya da çocuklara bu yönleriyle anlatılmalı. En azından başka bir şekli olduğu da çocuklara açıklanmalı.
- Kesinlikle hayır.
- Hayır ama bu bir gerçek ve onları hayatın çok da dışında tutamayız.
Bazı ailelerde, özellikle erkek çocuklara zorla hayvanların kesilmesi izletiliyor. Sizce bu doğru mu?
- Acımasız olmalarını sağlamak için böyle yapılıyor diye düşünüyorum. Sert ve güçlü olmaları için yapılıyor ama kesinlikle ve kesinlikle karşıyım.
- Yok; bence istemeden yapılan hiçbir şey iyi değil ve öğretici yanı çok da fazla olmuyor. Sert ve güçlü olmaları için yapılıyor ama kesinlikle ve kesinlikle karşıyım.
- Hayır. Özellikle buna katılmıyorum çünkü çocuk [yetiştirmede] erkek kız ayrımına çok karşıyım. Erkek çocuklarımızın şiddete bağlılığının böyle ayrıntılarda saklı olduğunu düşünüyorum.
Çocuklara ölüm kavramını anlatırken, kurban bayramında hayvanların kesilmesini bir örnek olarak gösterebilir miyiz?
- Hayır bence direk ölümü anlatmak da yanlış olur. Önceki evreleri olan doğma, büyüme, gelişme de çocuğa anlatılmalı ki kafasında daha net bir şey oluşsun. Aynı zamanda canlıların yaşamları ve ölümleri arasındaki fark da çocuğa daha küçükten aşılanmalı.
- Hayır. Ben öğrencilerime çiçeği örnek gösteriyorum. Her canlı gibi doğar, büyür ve ölür şeklinde anlatıyorum. Daha sonra zamanla, alıştıra alıştıra, kafasında az da olsa bir şeyler şekillendikçe derinine inmek lazım.
Sizce Kurban Bayramının getirdiği bu şart, çocuklara nasıl anlatılmalı?
- Genele vurarak, aslında normal zamanda da yediğimiz yiyeceklerimizin büyük bir çoğunluğunun bu yolla sağlandığını ve özellikle bu durumun kurban bayramına mahsus olmadığını söylemek onları daha rahatlatır kanısındayım.
- Dinimizin gerektirdiği bir şey olduğu için anlatırım. Bu işlemin medyada yansıtıldığı gibi ulu orta değil de, özel yerlerde yapıldığını, aslında çok güzel bir şey olduğunu çoğu insanların bu sayede doyduğunu, aç insanların bu duruma çok sevindiğini anlatmaya çalışırım.
- Örnekler vererek anlatmaya çalışırım. Örneğin günümüz dünyasında her şey bilgisayar üzerinden anlatılırken, ben de CD'lerden yararlanırım. Ama bu biraz da çocuğu yetiştirilmesi ile alakalı bir durum. Örneğin benim bir öğrencim 6 yaşında yaklaşık bütün duaları biliyor, diğer bir öğrencim de bir tane bile dua bilmiyor. Dediğim gibi bu biraz da çocuğun yetiştiği çevreyle alakalı bir durum.(KÖ/AD)