14 Temmuz'da yaşamını yitiren küratör ve yazar Fulya Erdemci, İstanbul Kültür Sanat Vakfı'nın (İKSV) Hollanda Başkonsolosluğu ev sahipliğinde düzenlediği bir programla anıldı.
17. İstanbul Bienali'nin başladığı hafta düzenlenen anma buluşmasına, küratörün yakın dostları sanatçılar Hale Tenger, Ayşe Erkmen, kardeşi Ali Erdemci'nin yanı sıra İKSV Genel Müdürü Görgün Taner, İstanbul Bienali Direktörü Bige Örer de katıldı.
Erdemci, 1994-2000 yılları arasında İstanbul Bienali'nin direktörlüğünü yaptı. 2013'te "Anne, ben barbar mıyım?" başlıklı 13. İstanbul Bienali'nin yanı sıra 54. Venedik Bienali'nde Türkiye Pavyonu gibi uluslararası sanat sergileri ve programlarının küratörlüğünü yürüttü.
"Şen kahkahası, bitmeyen enerjisi"
Bige Örer konuşmasında şunları söyledi:
"Çok sevgili can dostumuz Fulya için buradayız. Sonsuz enerjisi, mücadeleci tavrıyla iz bırakmış bir insandı. Güncel sanat alanında yaptığı sergiler, sanatın kamusal alana taşmasını, sanatsal ve bilgi üretiminin çeşitli zeminlerde çoğalmasını sağladı. Bizzat üretim süreçlerinin içinde olarak çalıştı. Beraber çalıştığı ekipleri kendi zihinsel süreçlerine dahil etti.
"'Anne ben barbar mıyım?' başlıklı 13. Bienal ile sanat ve siyaset arasındaki ilişkiyi, kamusallığı yeniden tartışmaya açtı. Bu bienal siyasi ve toplumsal bir yarılmanın içinde gerçekleşirken pek çok soruyu da tartışmaya açtı. 13. Bienal'den itibaren İstanbul Bienali ücretsiz oldu.
"Fulya'yı tanıdığım, onunla beraber çok yakın çalıştığım için kendimi şanslı hissediyorum. Onu çok özlüyorum. Onu şen kahkahası, bitmeyen enerjisiyle hatırlayacağım."
Sanatçı arkadaşı Ayşe Erkmen ise "Benim için çok özeldi. Uzun yıllar boyunca bunun keyfini de yaşadım. Onunla birlikte ses, kelimeler, kelime dağarcığı da gitti, benim içimde büyük boşluk bırakarak..."
"Hep sanat ve kediler"
Hale Tenger ise Erdemci'nin hayvan sevgisi üzerine yaptığı konuşmasında, "Fulya'nın birçok kedisi oldu. Koca kafa, Badegül, Cıgırdak... Sadece kendi kedilerine değil, tüm kedi ve hayvanlara düşkündü" dedi.
Tenger, şu sıralar Yapı Kredi Kültür Sanat'taki sergide yer alan "Hayat, Ölüm, Aşk ve Adalet" isimli ses yerleştirmesini hatırlattı. Eser ilk olarak Fulya Erdemci'nin küratörü olduğu Cappadox Festivali'nde sergilenmişti. Tenger konuşmasını, "Çok isterdim ki 'Hayat, Ölüm, Aşk ve Adalet'in Galatasaray Meydanı'na bakan halini de görsün" diyerek bitirdi.
Erdemci'nin kardeşi Ali Erdemci ise, "15 yıl önce İstanbul sokaklarında sergi yapacaksınız... Bunu düşünürdü Fulya. Olmayacak projelerin üstüne giderek hayata geçmesini sağlardı. Onun yaşama biçimi işiydi, sanattı. Hep sanatla ilgiliydi. Bir de kedileri tabii."
Konuşmaların ardından Erdemci'nin fotoğraflarından hazırlanan bir kesit paylaşıldı.
(AÖ)